150 yıl önce çevre sorununun farkına varıldı ama...

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Ekoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Şükran Yalçın Özdilek, çevre sorunlarına küresel olarak 1860'lı yıllarda dikkat çekildiğini ancak gündeme gelmesinin zaman aldığını söyledi.

cumhuriyet.com.tr

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Ekoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Şükran Yalçın Özdilek, iklim değişikliğinin birçok küresel sorunu beraberinde getirdiğini bildirdi. İklim değişikliklerine bağlı olarak ortaya çıkan doğal kaynakların tükenmesi, kirlilik ve buna bağlı hastalıkların ortaya çıkması, çeşitliliğin yok olması, yaşam alanlarının kalitesinin bozulması gibi birçok sorunla küresel olarak karşı karşıya kalındığını ifade eden Özdilek, artan dünya nüfusuyla birlikte ihtiyaçlarında artığını bildirdi. Bunu gidermek için bilim ve teknolojinin geliştiğini, yeni gelişmelerle yeni besin kaynaklarının bulunduğunu ifade eden Özdilek, bununda bir bedeli olduğunu kaydetti.

İklim değişikliklerinin beraberinde getirdiği sorunlardan insanların zarar görmeye başladığına işaret eden Özdilek, şöyle dedi: ''İçinde bulunduğumuz Anadolu'nun aslında eskiden çok bol yeşil ağaçlar ve otlaklarla kaplı olduğu halde insan sebepli olarak artık geriye dönüşümü olmayacak şekilde bozulduğu 1860'lı yıllarda vurgulanıyor. Çevre sorunlarına küresel olarak baktığımız zaman 1860'lı yıllarda dikkat çekildiği halde gündeme gelmesi bayağı bir zaman aldı. Bazı ülkelerde çevre sorunları nedeniyle insanlar zarar görmeye başladığı zaman artık bu 'sorun' haline gelmiş. Ondan sonra çevreci hareketler başlıyor ve insan merkezli çevrecilik ile ekolojitsler ortaya çıkıyor. Ama bu da çözüm olmayınca yeni akımların ortaya çıktığını görüyoruz. Bu da insanın tüm doğa elemanları ile eşit haklara sahip olduğu düşüncesi. Yani felsefi yaklaşımlar geliştiriliyor. Artık sadece insanlar konuşmakla kalmıyor, soruna çözüm getirmek için bir takım felsefi yaklaşımlar da bulunuyorlar.''

Doğadaki bütün canlıların ''ne yapıyorlarsa'' bunu hayatta kalmak ve üremek adına yaptığını dile getiren Özdilek, ''Canlının yaşadığı ortam acımasız ve sürekli çevre koşulları değişken olduğu için, canlı yeni yöntemler bulmak zorunda. Biz de yeni yöntemler bulmak zorundayız. Değişen çevre koşullarına karşı hayatta kalmak için'' dedi.
 

Çanakkale'de çevre sorunları

Doç. Dr. Şükran Yalçın Özdilek, Çanakkale'deki çevre problemlerinin küresel sorunların bir modeli olduğunu söyledi. Kentin ekolojik sorunlarına bakıldığında yapılan çalışmaların suların kirlendiğini ortaya koyduğunu ifade eden Özdilek, geçtiğimiz yıllarda katı atıkların depolama sisteminin kent merkezinde bulunduğunu anımsattı. Özdilek, bunun yer altı sularının kirletildiğine dair yapılan çalışmalar sonucunda yerel yönetimlerin bunu çözecek birtakım çözümler ortaya koyduğunu vurguladı. Bölgenin önemli maden kaynaklarına sahip olduğunu dile getiren Özdilek, ''Burada önemli maden kaynaklarımız var. Bu kaynaklarımızın etkin bir şekilde kullanılamaması, ekolojik anlamda değerlendirilmemesi nedeniyle doğaya zarar verici bir görüntü karşımıza çıkarıyor'' diye konuştu.