15 Temmuz kitabı... Bakanlığa vahşet serbest

Terörist saldırı görüntüleri için televizyonlara ceza yağdıran hükümet, 15 Temmuz için hazırladığı kitapta vahşet fotoğraflarını açık yayımladı.

Sinan Tartanoğlu

Hükümet, terörist saldırılarının ardından fotoğraflara, görüntülere, görgü tanığı ifadelerine, hatta muhabirlerin anlatımlarına bile “Toplumda korku, panik ve kargaşa oluşturması, terör örgütlerinin amaçlarına hizmet edebilecek olması” gerekçesiyle onlarca yasak getirip, yasaklara uymayan yayın kuruluşlarını KHK düzenlemesi ile kapatmaya hazırlanırken, Adalet Bakanlığı’nın 15 Temmuz darbe girişimini anlatan kitabındaki fotoğraflar tepki çekti.

Kitapta; AA, İHA ve DHA’dan alınan parçalanmış insan fotoğraflarının hem de sansürsüz olarak yayımlandığı görüldü. Hükümet 2016 yılı başından bu yana 14 toplumsal olayın ardından yayın yasağı kararı aldı. Yayın yasağı kararları mevzuata göre, önce Başbakanlık tarafından geçici olarak alınıyor. Ardından geçici yayın yasağı ilgili mahkeme kararı ile kalıcı hale getiriliyor. RTÜK Yasası’na göre “savaşlar, terör amaçlı saldırılar, doğal afetler ve benzeri olağanüstü durumların ortaya çıktığı kriz zamanlarında, milli güvenliğin açıkca gerekli kıldığı hallerde ya da kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasının kuvvetle muhtemel olduğu durumlarda” geçici yayın yasağı getirilebiliyor.

Geçici yayın yasakları, “resmi makamlarca yapılan açıklamalar dışında haber, görüntü ve yorumları” kapsıyor. Verilen yayın yasaklarının uygulama kapsamı ise “Toplumda korku, panik ve kargaşa oluşturabilecek, terör örgütlerinin amaçlarına hizmet edebilecek yayınlardan kaçınılması ve bu çerçevede, yayın yasağıpatlamaya ilişkin, patlama anı, patlama sonrası olay yeri, kamu görevlilerinin olay yerinde yürüttükleri çalışmalar, varsa patlama sonucu yaralanan veya hayatını kaybeden kişilere ait görüntü, görsel öğe ve benzeri unsurlara ve bunlarla ilgili abartılı anlatımlara, olayın aydınlatılması, şüphelilerin yakalanması ve irtibatlarının deşifre edilmesinin engellenmemesi için, resmi makamlarca yapılan açıklamalar dışında olaya iştirak etme şüphesi bulunan kişilere, bu kişilerin bulundukları yerlere, kullandıkları araçlar ve benzeri diğer hususlara, yayınlarda kesinlikle yer verilmemesini” içeriyor. Zaman zaman görgü tanıklarının ifadeleri, muhabirlerin anlatımları bile yasağın kapsamına girebiliyor.

Mühür bile var

Hükümet “toplumda korku, panik ve kargaşa oluşturmamak, terör örgütlerinin amaçlarına hizmet etmemek” için aldığı yayın yasaklarına uymayan televizyon kanallarına uygulayacağı yaptırımı, kapatmaya kadar götürüyor. Çıkarılan son KHK’yle; yayın yasak ve kısıtlamalarına aykırı olarak yayın yapılması halinde yayını yapan kuruluşun yayınının bir gün durdurulması, aykırılığın tekrarı durumunda kapatma cezasına kadar gidilmesi düzenleniyor. Tüm yayın yasağı ve KHK tartışmaları sürerken, Adalet Bakanlığı’nın 15 Temmuz ile ilgili çıkardığı kitapta kullanılan fotoğraflar tepki çekti. “15 Temmuz: Yüzyılın İhaneti-Yüzyılın Zaferi” adlı 220 sayfalık kitapta Anadolu Ajansı, İhlas Haberi Ajansı ve Doğan Haber Ajansı’ndan alınan onlarca fotoğraf kullanıldı. Kullanılan fotoğrafların birçoğunun tam da yayın yasaklarının gerekçesine uygun şekilde, “Toplumda korku, panik ve kargaşa oluşturabilecek” nitelikte olması tepki yarattı. Kullanılan fotoğraflar arasında parçalanmış, kanlar içinde insan vücutlarının olduğu görüldü.

‘Hükümet 15 Temmuz’dan nemalanıyor’

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay Meclis’te, Adalet Bakanlığı’nın 15 Temmuz kitabı için şu değerlendirmeyi yaptı: “Vahşi görüntülerin yayımlanmaması genel bir kuraldır. Bu bir devlet politikasıdır. Adalet Bakanlığı bir kitap yayımlıyor ve bu tarz fotoğrafları koyuyor. Muradı nedir bilemem ama; hükümet hâlâ 15 Temmuz’dan nemalanmaya devam ediyor. Çok ayıpladım çok yadırgadım. 15 Temmuz AKP’ye yapılan darbe değildir. AKP’nin işlerini kolaylaştırmak için mi yapılmış bilemiyorum. Bu darbe girişimi tüm Türkiye’ye, demokrasiye yapılmıştır. Adalet Bakanlığı bunu yapacağına Adil Öksüz’ü bulsun. MİT Başkanı ve Genelkurmay Başkanı’nın kimlerle görüştüğünü tespit etsin.”