11 yaşında dünyaya açılan balerin Yasemin Kayabay: Sahnede olmak için doğmuşum

Uluslararası dans yarışmalarında önemli başarılar elde eden 11 yaşındaki Yasemin Kayabay, baleye duyduğu heyecanı, "Sanki aşık olmuşum gibi hissediyorum" sözleriyle anlattı.

Deniz Işık

 

                                                            fotoğraflar: Beste Ergün

Yasemin Kayabay henüz 11 yaşında gözleri ışıl ışıl parlayan bir balerin... Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi İstanbul Devlet Konservatuvarı Bale Ana Sanat Dalı'nda tam zamanlı okuyan minik balerinin ismini ise katıldığı uluslararası yarışmalarda elde ettiği başarılar ile duyduk.

Estonya'da düzenlenen Tallinn International Ballet Competition'da finaldeki gösterisi ile üçüncülüğe layık görülen Yasemin, dans dünyasının en prestijli yarışması olan Youth America Grand Prix 2018'de ise sahneye çıkmaya hak kazandı. Bunun yanında dans okullarında aldığı bursları saymıyoruz bile. Çiçeği burnunda balerin Yasemin'i tanıyınca bu başarıların tesadüf olmadığı ortaya çıkıyor. "Bale" kelimesini duyduğunda dahi yüzünde kocaman bir gülümseme beliren Yasemin, duyduğu heyecanı bizlere bulaştırmayı başardı.Uluslararası yarışmalarda bizi temsil eden minik balerinimiz Yasemin Kayabay ve "Her gün aynı nefesi birlikte alıyoruz" diyen öğretmeni Işıl Konya Alataş gazetemize konuştu.


-Sevgili Yasemin, neler yapıyorsun? Kendini bizlere tanıtır mısınız?

Adım Yasemin Kayabay. 11 yaşındayım. Bale yapmayı çok seviyorum. Kitap okumayı ve yüzmeyi de çok seviyorum. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi İstanbul Devlet Konservatuvarı Bale Ana Sanat Dalı'nda 3 senedir okuyorum. İlk sene yarı zamanlıydı, iki senedir de tam zamanlı eğitim görüyorum.

-Baleye nasıl başladın? Ailenin bir yönlendirmesi oldu mu? Baleye tanımlandırmanı istesem neler söylersin?

Aslında tanıdıklarımız ile başladım. Bana çok esnek olduğumu baleye gitmemin iyi olacağını söylediler. İlk başladığımda balerin olma düşüncesi yoktu. Daha sonra gösterilere çıktıkça çok sevmeye başladım, daha çok ilgim arttı. Bir anda kendimi baleye ait hissettim. (Gülüyor)

"Sanki baleye aşık olmuşum gibi hissediyorum"

-Başta balerin olmak gibi hayalim yoktu dedin, ne olmak istiyordun peki?

Tiyatrocu olmak istiyordum. Tiyatro eğitimi de aldım. Öncelikle şunu söylemek istiyorum, bale dersindeyken girdiğim anda müzik çaldığında o kadar mutlu oluyorum ki... Bir anda sanki baleye aşık olmuşum gibi hissediyorum. Balede çok fazla disiplin var ben zaten disiplini severim. Benim için bale; disiplin, çalışma ve sevgiden oluşuyor.

               İlk gösterisi "Fındıkkıran" oyunu öncesi günlük tutan Yasemin defterine, "Ben sahnede olmak için doğmuşum" yazmış

-Estonya'da 21-26 Mart'ta düzenleneTallinn International Ballet Competition'da finaldeki gösterin ile üçüncü oldun. 11 yaşındaki bir çocuk için bu başarı ne ifade ediyor?

Çok mutlu oldum. A grubunun en küçüğü bendim, üçüncü olmak da bence büyük bir başarı.

Işıl Konya Alataş: O birinci olmayı bekliyordu, üçüncü olunca buruk hissetti önce. (Gülüyor) Mükemmeliyetçi bir çocuk Yasemin.

Üçüncülüğü buruk sevinçle karşılayan minik balerin Yasemin, birinci ve ikinci olanların ondan yaşça büyük olduğunu söylemeden geçemiyor.

Dans dünyasının en prestijli yarışmalarından olan Youth America Grand Prix'in NewYork sahnesinde olacağını bildiğimiz Yasemin'in programında ise değişiklik olmuş. Burada sözü alan Yasemin'in öğretmeni Işıl Konya Alataş, NewYork sahnesine hazırlanmak için az vakitlerinin kaldığını, sakatlık riskine karşı böyle bir değişikliğe ihtiyaç duyduklarını söylüyor. Pek çok temsilde yedeği olmayan Yasemin'in hakkının kaybolmasını istemeyen yarışma ekibi Aralık'ta Barselona'da ya da Paris'te sahnede olmasını istiyor. 

-Yoğun çalışma programından ötürü NewYork'ta bulunamayacaksın. Seni sahnede mutlaka görmek isteyen bir yarışma ekibi var. Muhtemelen Barselona sahnesine katılacaksın. Ne hissediyorsun bu sahne için?

Çok heyecanlıyım. NewYork planının değişmesi daha iyi oldu. Çalışmak için daha çok zamanım olacak. Şu an yoğun bir dönemdeyiz.

-Kariyerini konuşmak için daha çok erken ama bu yaşta bu kadar başarıya imza atan Yasemin'in gelecekteki planlarını merak ediyorum. Neler var gelecek planlarında?

Lisede belki yurt dışına gidebilirim. Bale benim mesleğim olacak. Türkiye'de de dans etmek çok istiyorum.


-Minik balerinin başarısında imzası olan bir diğer isim ise öğretmeni. Peki kim bu Işıl Konya Alataş? Sizin bale hikayeniz nasıl başladı?

Ben de Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'na yarı zamanlı olarak başladım. Annemin keşfi ile bu okula girdim. Yetenek sınavını kazanıp tam zamanlı eğitime geçince ortaokul, lise, üniversite sınavlarını başarıyla geçerek bu okuldan mezun oldum. 4 - 5 yıl kadar bir müzikalde başrolde yer aldım. Sonra akademik kariyer yaparak burada bulunmak istedim. Çünkü burası benim için artık evim gibi. Burada yükseklisans yaptım. 6. yılımı bitiriyorum burada öğretmenlik kariyerimde. 9 kişilik bir ekibi yetiştiriyorum şu anda.


-Tallinn Bale Yarışması'ndaki üçüncülük size ne hissettirdi? Ne kadar zamandır hazırlanıyorsunuz Yasemin ile?

Ben bu yarışmadan boş dönmeyeceğimizi biliyordum. Yasemin çok yetenekli bir çocuk. Sahne ışığı olan bir çocuk. Yarışmada bu nokta çok önemlidir. Derste çok iyi olabilirsiniz ama sizi belli edene sahnedeki performansınızdır. Soğukkanlılıkla, heyecana düşmeden performansınızı yapmanız gerekir. Bizim çok gözlemdiğimiz bir şeydir bu. Yarışmacı olmak çok ayrı nitelikler gerektirir. O yüzden Yasemin'den çok emindim. Yaş grubunu gördüğümüzde biraz ürktük. En minik olarak dans ederek üçüncülüğü kazandı. Çok gururlu hissediyorum kendimi.

Kasım ayında başka bir yarışma için diğer öğrencilerimi götürdüğümde neden Yasemin'i getirmedim diye düşündüm. Bu yarışmaya beş ay gibi kısa bir sürede hazırlandık. Haftanın bazen yedi günü çalışarak ve doğru koreografi seçerek bu işi başardık. Benim dışımda okuldaki diğer hocaların emeği göza ardı edilemez.

-NewYork planınız değişmiş ama Barselona ya da Paris sahnesi için de Yasemin ile siz mi çalışacaksınız?

Tabii. Yasemin'in sınıf hocasıyım zaten. Ama dediğim gibi hocalar olarak toplanıyoruz. Birebir ben çalışıyorum. Her gün aynı nefesi birlikte alıyoruz.

-Ülkemizde son zamanlarda sanat ve sanatçılar zor günler geçiriyor. Böyle bir ortamda sanatınıza dair gelecekteki planınız nedir?

Biz üniversitemiz bünyesinde yapabileceğimiz tüm imkanları kullanarak sanatımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Gerektiği yerde hocalar olarak daha fazla özveriyle çalışıyoruz. 200 aşkın çocuğumuz var. İlkokuldan üniversiteye kadar öğrenci yetiştiriyoruz. Bunu da büyük bir aşkla yapıyoruz. Onlar kadar sevmesek yapamazdık. Akademisyenlik yapmaya devam edeceğim. Dünya çapında uluslararası nitelikte öğrenci yetiştirip Türk balesini ayakta tutmak istiyorum.

-Bildiğiniz gibi TBMM Genel Kurulu'nda kadın sanatçıları sahneye çıkarmadılar. Sahnede var olan bir kadın olarak bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Toplumda özellikle son zamanlarda kadına yönelik şiddet arttı. Haberlerin gerçek olduğu konusunda emin değilim ama eğer gerçek ise ben bunun da aslında şiddetin bir çeşidi olduğunu düşünüyorum. Kadın-erkek ayrımı gözetmeksizin tüm sanatçıların gururla sahnede çalıştıkları, sevdikleri işi yapmaları gerektiğini düşünüyorum. Bu sahnedeki sadece küçük bir örnek toplumda yaşanan şiddete ilişkin. Bence kadınlarımız her alanda kendi ayakları üzerinde durmalı. Yaşamlarını birine bağlı olarak idame ettirmemeli. Bunun için ne gerekiyorsa eğitimse eğitim, yenilikse yenilik yapılması gerektiğini düşünüyorum.