11. madde kabul edildi
Meclis Genel Kurulu'nda Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç'in Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın yurtdışı seyahatlerini eleştirerek, "Pisliklerinizi yüzünüze çarpayım" şeklindeki sözleri sert tartışmalara ve kavgaya yol açtı. AKP milletvekilleri Genç'in üzerine yürürken araya MHP'li milletvekilleri girdi. Anayasa değişikliği teklifinin 11. maddesi 338 oyla kabul edildi.
cumhuriyet.com.trMeclis Genel Kurulu'nda Anayasa değişikliği teklifinin görüşmeleri öncesinde siyasi partilerin grup önerileri ele alınıyor. Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç, kürsüden yaptığı konuşmada, Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın yurtdışı gezilerini eleştirdi. Seyahatlerde harcanan paraları sorduğunu ancak yanıt alamadığını belirten Genç, bu harcamaların örtülü ödenekten karşılandığını savundu. Genç, "Niye cevap vermiyorsunuz? Kimin malını kimden saklıyorsunuz? Hiç mi utanma yok sizde? Bu uçakların paraları nerelerden ödeniyor? Abdullah Gül, yurt dışına gittiği için bir seferde 500 bin dolar harcırah alıyor. Bunu örtülü ödenekten alıyor" diye konuştu.
Verilen arada kavga tırmandı
Genç'in yurtdışı gezilerini eleştirirken söylediği "Benim sözümü kesmeyin. Benimle konuşmak istiyorsanız, televizyona çıkalım, orada bütün pisliklerinizi yüzünüze vurayım. Bu ülkenin şehit yakınları, gazileri açlıktan ölüyor, siz sefa içerisinde yaşıyorsunuz" sözlerine AKP'li milletvekilleri tepki gösterdi. Birleşimi yöneten Meclis Başkanvekili Sadık Yakut da Genç'i uyardı. Karşılıklı laf atmalar nedeniyle TBMM Başkanvekili Yakut, birleşime ara verirken tartışma verilen arada kavgaya dönüştü. AKP Çanakkale Milletvekili Mehmet Daniş, kürsüdeki Genç'in üzerine yürürken MHP milletvekilleri araya girdi. Daniş araya giren MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş'la tartışırken, Durmuş'un boğazını sıktığı görüldü. Daniş'in milletvekillerince engellendiği sırada yumruk darbesi aldığı da görüldü. AKP'li milletvekillerince uzaklaştırılan Daniş Genç'e "Kamer Genç, görüşeceğiz" diye bağırdı. Genç'in kendisine yanıt vermesi üzerine, Daniş yeniden Genç'e doğru yöneldi ancak milletvekillerince durduruldu. Genç, stenograflardan, AKP'li milletvekillerinin kendisine yönelik sözlerin tutanaklara geçirilmesini istedi. MHP'li milletvekilleri yatıştırmak için Genç'i kendi sıralarında oturttu.
AKP Milletvekilli olayı çarpıtmıştır
MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş, Meclis Genel Kurulu'nda yaşanan kavgada, AKP Çanakkale Milletvekili Mehmet Daniş'in boğazını sıkmadığını belirterek, "AKP milletvekili olayı çarpıtmıştır, asıl olan, AKP'li milletvekilinin saldırısıdır" dedi.
Durmuş, kavgaya ilişkin şunları söyledi:
"Milletvekilini durdurmaya çalıştım, durdurmak isterken, kötü bir söz ve şiddet sayılacak bir uygulamam olmamıştır. Sayın AKP'li milletvekili sonra basına boğazını sıktığımı söylemiştir. Gazetedeki fotoğrafları ben de gördüm. Bu bir boğaz sıkma sahnesi değildir. Böyle bir olay sözkonusu değildir. Şahıs güçlü yüklenmiştir. Durdurma gayretim bu şekilde bir görüntü vermiştir. Şiddet gösterisini MHP sıralarına kadar sürdüren AKP milletvekili olayı çarpıtmıştır. Asıl olan, AKP'li milletvekilinin saldırısıdır."
"Benim terbiyem cevap vermeye müsait değil"
TBMM Genel Kurulunda, CHP'nin, TOKİ ile ilgili araştırma önergesinin bugün görüşülmesine ilişkin grup önerisi reddedildi. Genel Kurulda, MHP'nin grup önerisi ile ilgili görüşmelerde yerinden söz alan Bağımsız Tunceli Milletvekili Kamer Genç, oturuma verilen arada, AKP'li bazı milletvekillerinin, kendisine yönelik hakaretlerde bulunduğunu söyledi. Kamer Genç, ''Benim terbiyem, bu hakaretlere cevap vermeye müsait değil'' dedi.
AKP Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç ise Genç'i kastederek, ''Sürekli huzur bozan, kürsüyü kirleten şahsı kınıyorum. İftiralarına cevap vermeye gerek duymuyorum'' dedi.
Konuşmaların ardından yapılan oylamada, MHP'nin grup önerisi reddedildi.
9. Madde kabul edildi
TBMM Genel Kurulu'nda, anayasa değişikliği teklifinin, ''Kamu denetçiliği'' (ombudsmanlık) kurumunun oluşturulmasını öngören 9. maddes kabul edildi.
TBMM Genel Kurulundaki gizli oylamaya 406 milletvekili katıldı. Oylamada 334 kabul, 70 ret, 2 çekimser oy kullanıldı.
Madde üzerinde CHP Grubunun görüşlerini dile getiren Sinop Milletvekili Engin Altay, AKP'nin, ''çoğunluk'' ile ''çoğulculuğu'' birbirine karıştırdığını savundu. Altay, ''Kuvvetler ayrılığı prensibini bir türlü hazmedemediniz, içinize sindiremediniz'' dedi.
Altay, demokrasinin, ''el kaldıran 2 ördeğin, 1 file üstünlük sağladığı rejim olmadığını'' ifade ederek, ''Sizin yaptığınızın, bundan farklı bir karşılığı yok'' görüşünü savundu.
Meclis Başkanı'nın, polemiğe açık bir konuda birleşimi yönetmesini eleştiren Altay, Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin'in, ''Hükümet sözcüsü'' gibi davrandığını ileri sürdü.
Altay, ''Meclis Başkanının plakası 001'dir. Meclis Başkanları 001 numaranın gereğini yapmalıdır. 1 numarayla itişip, kakışmak hoş bir şey mi? Sizin 1 oya ihtiyacınız var madem, iki Meclis Başkanvekili hanımefendi var, onlar yönetir? Millet size, devletin niteliğini ve şeklini değiştirme yetkisi vermemiştir. Son CHP'li ölene kadar, siz devletin şekli ve niteliğini kurcalamayacaksınız, bozamayacaksınız'' diye konuştu.
''Atatürk'e karşı olamaz"
BDP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal da madde üzerinde görüşlerini açıklarken, insan haklarının, demokrasi ve hukukun üstünlüğünün göstermelik olmaktan çıkarılması gerektiğini vurguladı.
Türkiye'de insan hakları açısından her gün bir şeyin yaşandığını belirten Birdal, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun toplantılarının 2-3 günde bir yapılması gerektiğini söyledi.
Birdal, AKP'nin 8 yıldır iktidarda olduğunu ancak Anayasa değişikliğinin neden kısa bir süreye sıkıştırılarak, sabahlara kadar görüşüldüğünü sordu. Birdal, ''Anayasa 177 maddeden oluşuyor, her gün 2 madde getirilir, görüşülürdü'' dedi.
AB bütçesinin her 10 yılda bir yapıldığına işaret eden Birdal, ''Acaba AB bütçesinden alacağımız fonun miktarını artırmak için mi bu kadar sıkıştırdık bunu? Bilmem kaç avro alabilmek için apar topar değişiklik getiriliyor'' görüşünü ileri sürdü.
Birdal, çocuklar, siyasetçiler, il başkanları cezaevinde olduğu, seçim barajı yüzde 10'da kaldığı sürece ''evet'' diyemeyeceklerini ancak statik de olmadıklarını söyledi.
AKP Grubu adına konuşan Kırıkkale Milletvekili Vahit Erdem, CHP'li Altay'a yanıt verdi. Erdem, cumhuriyetin koruyucusu ve kollayıcısının sadece CHP olamayacağını, cumhuriyete sahip çıkmanın herkesin görevi olduğunu belirtti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dahil, hiçbir Başbakanın Atatürk'e karşı olamayacağını belirten Erdem, bütün başbakanların Atatürk'ün gösterdiği muasır medeniyet seviyesine ulaşmak için gece gündüz çalıştığını kaydetti.
10. madde kabul edildi
TBMM Genel Kurulunda, Anayasa değişikliği teklifinin 10. maddesi kabul edildi. TBMM Genel Kurulu'ndaki gizli oylamaya 408 milletvekili katıldı. Oylamada 335 kabul, 70 ret, 3 çekimser oy kullanıldı.
Teklifin 10. maddesinin görüşüldüğü Genel Kurulda, grubu adına söz alan BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, dünkü birleşimde, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ile olan diyaloğuna değindi. Kaplan, Şahin'in kendisine yönelik, ''Beni öldürtecek misin?'' dediğini, bunun da kamuoyunda yanlış anlaşıldığını ifade ederek, böyle bir kastının olmadığını söyledi. Kaplan, bu konuda Şahin'den açıklama beklediğini dile getirdi. Hasip Kaplan, konuşmasını tamamladıktan sonra, Başkanlık Divanına giderek, Şahin ile tokalaştı.
Şahin de konuyla ilgili yaptığı açıklamadan dolayı Kaplan'a teşekkür ederek, ''Bu açıklama benim için kafiydi. O anın atmosferi ile sorulan soru da anlamını yitirmiş oldu'' dedi. Bu sırada Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç, yerinden, Meclis Başkanı Şahin'e, ''Meclisi tarafsız yönet'' diye bağırdı. Bunu üzerine, AKP Manisa Milletvekili Mehmet Çerçi, Genç'e tepki gösterdi. CHP Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz de tartışmaya katıldı.
Tartışmanın büyümesi üzerine TBMM Başkanı Şahin, birleşime ara verdi. Verilen arada da tartışma devam etti. Ağyüz ile CHP'li bazı milletvekilleri, Çerçi'nin oturduğu bölüme doğru yürüdü. Tartışma, AKP'li bazı milletvekillerinin araya girmesiyle son buldu. CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü, ''Çerçi'nin küfürlü konuştuğunu'' ifade ederek, özür dilememesi halinde Meclisi çalıştırmayacaklarını söyledi.
Çerçi'den özür
Verilen aranın ardından CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, AKP Manisa Milletvekili Mehmet Çerçi'nin, CHP Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz'e küfür ettiğini söyledi. Anadol, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'den ihtarda bulunmasını istedi. Şahin, olayı uzaktan takip ettiğini, içeriği bilemediğini ve oturumu kapattığını anımsattı. Şahin, kendisine de Çerçi'nin sarf edilmemesi gereken sözler sarf edildiği bilgisinin geldiğini ifade ederek, Çerçi'ye oturduğu yerden söz verdi. AKP'li Çerçi de konuyu açıklığa kavuşturmak isteğini, gerekirse özür dileyeceğini belirtti.
Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç ile Ağyüz'ün kendisine, ''Sen önce götürdüğün malın hesabını ver'' diyerek, kişiliği ve insanlığıyla asla ilgisi olmayan sözler sarf ettiklerini kaydeden Çerçi, ''Ben de o anda o kızgınlıkla hafif de olsa istemediğim laf çıkmış olabilir. Benim kişiliğimi, davranışımı herkes bilir. Ama Meclisin mehabetine yakışmayacak böyle bir söz sarf etmişsem, bütün arkadaşlarımdan,Meclisten özür diliyorum. Bu Meclise yakışmaz. Ama kimse de kimsenin onuruyla oynamasın'' diye konuştu.
Şahin'den sükunet çağrısı
TBMM Başkanı Şahin, görüşmelerin uzun sürece yayılmasının, zaman zaman dengelerinin biraz sarsılmasına yol açtığını ifade ederek, bu nedenle istem dışı bazı sözlerin ağızlarından çıkabildiğini kaydetti. Şahin, milletvekillerini, sakin olmaları, birbirlerine saygı göstermeleri, birbirlerinin hukuklarını korumaları konusunda duyarlı olmaya çağırdı.
Özellikle iktidar partisi milletvekillerine ''kusura bakmayın'' diyerek, seslenen Şahin, ''Muhalefet bazen öfkeli konuşabilir ama iktidar partisi milletvekilleri uysal olmak zorundadır. Burada toleranslı davranması, alttan alması gereken iktidar partisi milletvekilleridir. Yarınki 90. yıl anısına lütfen aramızdaki bu gerginlikleri bir kenara atalım, hep birlikte kardeşçe duygularla kutlayalım'' diye konuştu.
CHP'li milletvekilleri Şahin'e tepki gösterirken, Ağyüz de ''Kendisini övmesi için mi söz verdiniz'' diye bağırdı. Şahin, iktidar makamının tahammüllü olmayı gerektirdiğini dediğini belirterek, bunu söylediği için tebrik beklerken, tepki gösterildiğini söyledi.
TBMM Genel Kurulunda, Anayasa değişikliği teklifinin, Anayasa'nın ''Milletvekilliğinin Düşmesi'' ile ilgili düzenlemeyi öngören 10. maddesi üzerinde CHP Grubu adına Antalya Milletvekili Atilla Emek söz aldı. emek, söz konusu maddenin, siyasi partilerin kapatılmasını imkansız kıldığını, parti tüzel kişiliğine dokunulmazlık getirdiğini savundu.
AKP'nin, milletvekillerinin dokunulmazlıklarının sınırlandırılmasına yanaşmadığını ifade eden Emek, haklarında çok ciddi suçlardan dolayı fezleke düzenlenen milletvekillerine yargılama yolunun açılmadığını söyledi.
AKP'nin, kuvvetler ayrılığını bir kenara bırakıp yargıyı ele geçirmeye çalıştığını iddia eden Emek, ''Yandaş medyanın yanında yandaş yargı yaratılmak isteniyor'' dedi. Emek, ''Dışı tatlandırıcı ile sarılmış, içi zehir olan AKP hapını millet yutmayacaktır'' diye konuştu.
''Sivil darbe heveslilerinin sonu hüsrandır"
MHP Mersin Milletvekili Behiç Çelik, grubu adına yaptığı konuşmada, AK Parti'nin, dökülen boyalarını tamir için suni gündem oluşturmaya ve kamplaşma yaratmaya çalıştığını savundu.
AKP'yi Yüce Divan korkusu sardığını iddia eden Çelik, ''Çıktığınız yoldan geri dönün. Sivil darbe heveslilerinin sonu hüsrandır'' dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlık sistemi ile ilgili açıklamalarını eleştiren Çelik, ''Başkanlık sistemi istenirken federal sisteme geçiş mi düşünüyorsunuz?'' diye sordu. Anayasa değişikliği teklifi olarak sunulan metnin, aslında bir tasarı olduğunu öne süren Çelik, ''Dayatılan bu metin, AKP Anayasasıdır'' dedi.
Kürsüden Menderes'in idam resmini gösterdi
BDP Grubu adına söz alan Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan da eski Başbakan Adnan Menderes'in idam edilirken çekilmiş fotoğrafı ile eski DEP Milletvekili Orhan Doğan'ın gözaltına alınırken çekilmiş fotoğraflarını göstererek, siyasi tarihten ders çıkarılması gerektiğini söyledi.
Hasip Kaplan, milletvekillerinin zorla ifadelerinin alınmasına karşı, AK Parti iktidarının yıllardır bir düzenleme yapmadığını ifade etti. Milletvekillerinin konuşmalarından, düşüncelerinden, Nevruz törenlerine bile katılmalarından yola çıkılarak zorla ifadelerinin alınmak istediğini öne süren Kaplan, bu durumun bütün milletvekillerini rahatsız etmesi gerektiğini kaydetti.
''20 adım atamayanların vicdanına kilit vurulmuştur"
AKP Grubu adına konuşan Ankara Milletvekili Haluk Özdalga ise milletvekilliğinin düşmesiyle, milletvekilinin kendisinin değil, geniş bir seçmen kitlesinin cezalandırıldığını söyledi.
Türkiye'nin adeta ''partiler mezarlığı'' haline dönüştürüldüğünü ifade eden Özdalga, ''Bu zamana kadar 25 parti kapatıldı, buna askerlerin kapattığı partiler de dahil değil'' dedi. Haluk Özdalga, bu sayının Avrupa'da ise 5-6 olduğunu belirtti.
Türkiye'de, neredeyse 2 yılda bir parti kapatıldığını ifade eden Özdalga, ''Ana muhalefet partisi, AK Parti'li milletvekillerine, '20 adım atarak perdelerin arkasında oyunuzu kullanırken vicdanınızın sesini dinleyin' anlamına gelecek bir çağrı yaptı. Bu çağrı için teşekkür ediyorum. O perdenin arkasında oy kullanan AK Parti'li ya da başka bir partili, vicdanının sesinden başka bir şey dinlemez. Asıl, 20 adım atarak o kulübeye doğru gidemeyenlerin vicdanına kilit vurulmuştur'' diye konuştu.
Dokunulmazlık dosyaları
Komisyon adına açıklama yapan TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Mecliste 627 dokunulmazlık dosyası olduğunu belirterek, bu dosyaların 421'inin BDP, 121'inin AKP, 57'sinin CHP, 21'inin MHP ve 3'nünün de bağımsız milletvekillerine ait olduğunu bildirdi. Kuzu, bu dosyaların 137 milletvekilini ilgilendirdiğini kaydetti.
Komisyon Başkanı Kuzu, 137 milletvekilinden 74'ünün AKP'li, 29'unun CHP'li, 19'unun BDP'li, 13'ünün MHP'li ve 2'sinin bağımsız olduğunu bildirerek, bu dosyalardan sadece 13'ünün yolsuzlukla konusunu içerdiğini söyledi.
Dokunulmazlığın, milletvekillerinin şahsına verilen bir şey olmadığını dile getiren Kuzu, dünyada Hollanda dışında her ülkede dokunulmazlık bulunduğunu kaydetti.
''Kişisel anlamda korunmasının ötesinde..."
Devlet Bakanı Yılmaz da dokunulmazlığın milletvekillerinin kişisel anlamda korunmasının ötesinde, milletin hukukunun korunması için getirilen bir uygulama olduğunu kaydetti.
Dokunulmazlığın, milletin hukukunu hiç bir çevrenin etkisi altında kalmadan koruması için milletvekiline tanınan bir hak olduğunu söyleyen Yılmaz, ''Türkiye'nin genel demokratikleşme süreci içinde, milletvekilleri dışında şu ana kadar dokunulmayan bir çok çevrelere dokunuldukça, milletvekilliği dokunulmazlığı da elbette yeniden değerlendirilecektir'' dedi.
Muhalefetin, ''Niçin ekonomi, işsizlik konularını görüşmüyoruz da Anayasayı görüşüyoruz'' eleştirilerini de yanıtlayan Yılmaz, ekonominin diğer alanlardan ayrı tutulacak bir alan olmadığını söyledi. Cevdet Yılmaz, siyasi istikrar ve güven olmadan, hukuk düzeni oturmadan, ekonomiyi 1. sınıf yapmanın mümkün olmadığını kaydetti.
Bakan Yılmaz, ''Dolayısıyla burada yaptığımız çalışmalar, ekonomiyle de halkımızın geleceği ile de birebir ilişkilidir'' dedi. Mecliste atılan adımların demokrasiyi daha ileriye götürdüğüne işaret eden Yılmaz, muhalefete, ''Siz daha iyisini teklif edin, onu da yapalım'' diye seslendi.
11. Madde oylanıyor
Anayasa değişikliği teklifinin 11. maddesine 338 kabul, 70 ret oyu verildi. TBMM Genel Kurulundaki gizli oylamaya 409 milletvekili katıldı. Oylamada 338 kabul, 70 ret, 1 geçersiz oy kullanıldı.
TBMM Genel Kurulunda, Anayasa değişikliği teklifinin, Meclis Başkanlık Divanının görev süresine ilişkin 11. maddesinin görüşmeleri sürüyor. Madde üzerinde MHP Grubu adına söz alan Isparta Milletvekili Nevzat Korkmaz, AKP'nin, Anayasa değişiklik teklifinde, uzlaşma yerine sayısal gücüne güvendiğini öne sürdü. Anayasa metninin ilahi bir metin olmadığını, gerekirse tümünün de değiştirilebileceğini belirten Korkmaz, ancak bunun toplumsal uzlaşma ile milli iradenin benimseyeceği şekilde olması gerektiğini ifade etti.
Görüşülen teklifin, vatandaşın sorunlarını çözecek nitelikte olmadığını kaydeden Korkmaz, insanların AKP'ye, ''sorunları çözülsün'' diye oy verdiğini ancak AKP'nin mevcut sorunları daha da ağırlaştığını savundu. Teklifi usulden de esastan da benimsemediklerini anlatan Korkmaz, ''AKP'nin yazdığı senaryonun oyuncusu olmayacağız'' diye konuştu.
CHP Ankara Milletvekili Nesrin Baytok da AKP'nin sürekli şikayetçi olduğunu belirterek, ''Madem şikayet edecektiniz, neden bu göreve talip oldunuz?'' dedi. Teklifin, halkın değil AK Parti'li yöneticilerin sorunlarını çözecek nitelikte olduğunu iddia eden Baytok, 12 Eylül Anayasası'nın adının artık ''Recep Tayyip Erdoğan'' anayasası olacağını öne sürdü. Teklifteki 3 maddenin demokrasiyi ortadan kaldırdığını ifade eden Baytok, ''Yargı bağımsız olmazsa orada demokrasi kalır mı? Türkiye Cumhuriyeti'nin adı hukuksuzluklar cumhuriyeti alacak'' diye konuştu.
AKP Giresun Milletvekili Hacı Hasan Sönmez ise 28 yıldır hemen her kesimin 1982 Anayasası'nın değişmesini istediğini, buna rağmen muhalefetin, değişiklik teklifinin yasalaşmaması için mücadele ettiğini belirtti.
Sönmez, Genel Kurulda yaklaşık 500 milletvekili olmasına ve bunun görülmesine rağmen muhalefetin yoklama istediğini kaydederek, ''Bu, bir hakkı kullanmak değil, hakkı suistimal etmektir'' dedi.
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, 11. maddenin kabul edilmesinin ardından, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için özel gündemle saat 14.00'de toplanmak üzere birleşimi kapattı.