'100 yaşındaki Evren'i yargılamanın anlamı yok'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, "Darbenin getirmiş olduğu bütün anti-demokratik uygulamaları kaldırırsanız, o zaman ben sizin samimiyetinize inanırım" diye konuştu.

cumhuriyet.com.tr

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, NTV'de gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Tekin, 12 Eylül Davası'na CHP'nin yanı sıra TBMM Başkanlığı ve Bakanlar Kurulu'nun da müdahil olmasının hatırlatılarak, "Bu tarafların mağdur olduğunu düşünüyor musunuz?" şeklindeki soruya, "Türkiye'de 12 Eylül darbesinde herkesin mağduriyeti var, sadece ve sadece AKP'nin mağduriyeti yoktur. CHP'nin mağduriyeti; Mustafa Kemal Atatürk'ün kurmuş olduğu CHP'yi kapattılar, bütün arşivlerine el konuldu, kadrolarında 100'ün üzerinde insan öldürüldü, genel başkanlar dahil olmak üzere herkes tutuklandı. Burada bizim net mağduriyetimiz var. AKP yetkililerinin ne mağduriyeti var, tam tersine 12 Eylül döneminin suç ortaklarıdır. Sayın Başbakan'ın etrafındaki kadro, 12 Eylül dönemi dahil olmak üzere bütün dönemlerde devletin yöneticileri" dedi.

Eğer olaya bir mağduriyet açısından bakılıyorsa, AKP'ye 12 Eylül döneminin getirdiği; siyasi partiler yasası, yüzde 10 barajı gibi anti-demokratik yasaların kaldırılması çağrısında bulunan Tekin, "100 yaşındaki Evren'i yargılayıp yargılamanın bir anlamı yok. Darbenin getirmiş olduğu bütün anti-demokratik uygulamaları kaldırırsanız, o zaman ben sizin samimiyetinize inanırım" diye konuştu.
 

'Sadece Ertuğrul Günay mağdur'

AKP'nin 12 Eylül ile ilgili hiçbir mağduriyetinin olmadığını yineleyen Tekin, "Şu an Sayın Başbakan'ın etrafındaki kadroların hangisi 12 Eylül döneminde mağdur? Sadece ve sadece orada bir mağdur kişi var o da Ertuğrul Günay, o da Ertuğrul solcu olduğu için. Şimdi AKP'li. Onun dışında AKP kadrolarının hiçbirinin darbe döneminde mağduriyetleri yoktur" dedi.

'Çiçek'ten tek isteğimiz tarafsız olması'

Tekin, zorunlu eğitimi kademeli olarak 12 yıla çıkaran yasanın görüşmeleri sırasında TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile CHP arasındaki gerginliği de değerlendirirken, tek taleplerinin TBMM Başkanı'nın tarafsız olması olduğunu belirtti. Çiçek'e oy verirken, parlamento olarak 'tarafsız davranır' diye bir beklenti içinde olduklarını ifade eden Tekin, şöyle devam etti: "Bakın TRT 3 aynı zamanda, 3-4 milyon yurttaşın ödediği elektrik paralarıyla yayın yapan bir kuruluş, orası siyasi parti liderlerinin, milletvekillerinin kendilerini ifade edebileceği bir alandır. Bununla ilgili Sayın Meclis Başkanı'na bütün siyasi partiler, 'buna müdahale edin ve protokol yapın' dedi, Meclis Başkanı da 'tamam' dedi. İki gün sonra Sayın Başbakan çıktı, 'orası şov merkezi haline dönüştü, olmaz' dedi, Meclis Başkanı'ndan ses yok. İkincisi, tutuklu milletvekilleri. Ey Sayın Çiçek, siz 550 milletvekilinin başkanıysanız eğer orada 8 tane milletvekili tutukluysa bu sizin sorununuzdur, vicdanınızın sızlaması gerekiyor. Bununla ilgili, sizin başkanlığınızda bir protokol yapıldı. Siz burada irade koymayacaksınız nerede koyacaksınız, burada da sınıfta kaldı. Üçüncüsü, İç tüzük tartışması. Türkiye'de basına medyaya her türlü sansür konulmuş, gazete ve televizyonlarda AKP'nin aleyhine konuştuğunuzda hemen telefon alırsınız. Böylesine bir ortamda milletvekilleri kendi bölgeleriyle ilgili bölgesindeki sorunları anlatabilecek bir tek mekanizma kaldı, kürsüsü. O kürsüde konuşma süresi 10 dakika, onu da 'nasıl 5 dakikaya indirebiliriz' dendi. Burada da Sayın Cemil Çiçek yok."
 

Çiçek'e: Umut ediyorum kendinize gelirsiniz

"Türkiye'nin en temel sorunu eğitim sisteminin değiştiği yerde müzakere olmaz mı" diye soran Tekin, "Sadece Evren değil, iktidar da darbe yapıyor, bir Pazar günü işgal ettiler, 15 dakika içinde 19 maddeyi müzakere ettiler. Ey Sayın Çiçek, 19 madde 15 dakika içinde müzakere edilir mi? Sizin Meclis Başkanlığınız nerede kaldı? Eğer siz başkanlık yapamıyorsanız, elbette bizim muhatabımız sizsiniz. Çünkü siz 550 milletvekilinin başkanı olduğunuzu unutmayın. Bugüne kadar uygulamaların tamamı Sayın Meclis Başkanı dışında uygulanmıştır, çünkü Sayın Başbakanın talimatıyla yapılmıştır" ifadelerinde bulundu. Çiçek'in tüm bu eleştirileri hak ettiğini savunan Tekin, Çiçek'e seslenerek, "Umut ediyorum kendinize gelirsiniz, aksi takdirde sizi Meclis Başkanı olarak elbette görmeyeceğiz" diye konuştu.
 

'2011 yılından sonra mı KCK aklınıza geldi?'

Tekin, KCK iddianamesinin kabul edilmesine ilişkin, bu süreçle ilgili CHP'nin görüşünün ne olduğunun sorulması üzerine, KCK'nin 2005 yılının sonunda, bütün karşılıklı protokollere müzakerelere bakıldığında, "ne yazık ki" devletin kurumları ve iktidarın bilgisi dahilinde kurulduğunu belirtti. KCK soruşturmasından tutuklu olanların önemli bir kısmının belediye başkanı, belediye meclis üyesi, il genel meclis üyesi olduğunu kaydeden Tekin, "Milletin iradesi ile seçilen insanların hepsi şu anda tutsak. Yani siz uzun süre bunu görmüyorsunuz da 2011'den sonra mı aklınıza geliyor? Ne yazık ki AKP üç tane seçimi, 2007, 2009, 2011'i müzakere ederek, reye tahvil ederek bu işi götürmüştür. Şu anda sorumluluk da AKP'nin boynundadır. 2011 yılından sonra mı KCK aklınıza geldi. Bunlar çok çirkin şeylerdir. Sadece 3 rey alacağım diye Türkiye'nin iç barışını tehlikeye sokmak büyük bir ihanettir" dedi.
 

'Zamlar Ortadoğu'da yaşadığımız sorunlardan kaynaklanıyor'

Tekin, doğalgaz ve elektriğe yapına son zamlara ilişkin ise, bunun sadece CHP'nin sorunu değil, 74 milyonun sorunu olduğunu belirterek, "Bir yerde tepki göstermemiz gerekiyor. Eski dönemlerde yüzde 3 zamlar gazetelerin sürmanşetlerinde olurdu şu anda yüzde 19 zam geliyor bir kalemde. Egemen güçlerin dayatmış olduğu politikalardan kaynaklı Türkiye'deki yoksul halk bunu alın teriyle ödeyecektir" dedi.

Dış politikanın da ayaklar altına alındığını savunan Tekin, "Bakın Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı İran'a gitti. İran, Türkiye'yi diplomatik olarak öyle bir noktaya getirdi ki, Murat Karayılan hikayesi; 'tutuklandı, tutuklanmadı'. Adeta tokat yemiş gibi olduk. Başbakan İran'a gitti, bizim Türk medyamız ne yazık ki 'Ahmedinejad hasta' diye yazdı. Ne hastası, yalan yazmayın, Ahmedinejad o gün Türkmenistan'dan 3., 4. sınıf yetkileri ile bir aradaydı. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı bu kadar ayaklar altına düşmemeli. Bu nasıl bir anlayış, bundan vazgeçmemiz lazım. Bütün bu zamlar da bizim Ortadoğu coğrafyasında yaşadığımız sorunlardan kaynaklanıyor. Kiminle dost olacaksınız kiminle düşman olacaksınız Türkiye bilsin" diye konuştu.