10 milyar dolarlık açık olabilir

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, ülkenin dış finansman açısından değil, hızlı büyüme için kaynağa ihtiyacı olduğunu belirterek, "Ülkenin içinden geçtiği konjoktür nedeni ile ithalat ve ihracat düştü, cari açık giderek azaldı. Bu yıl belki 10 milyar dolar finansman açığımız olacak. Türkiye bunun üstesinden gelebilir" dedi.

cumhuriyet.com.tr

IMF- Dünya Bankası Yıllık Toplantılarının hazırlık aşamasında Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, toplantılarla ilgili olarak basın mensuplarına genel değerlendirmelerde bulunarak, sorularını yanıtladı. İstanbul'da gerçekleştirilecek toplantıların en önemli unsurunun, önümüzdeki dönemde çıkış stratejisi olacağını belirten Yılmaz, "Burada alınacak kararlar belki İstanbul öncesi ve İstanbul sonrası olabilir" dedi. Bir önceki toplantıda ise "Ne oldu? Niçin buraya geldik?" sorularına yanıt arandığını belirten Yılmaz, şu an ise "Girilen yoldan nasıl geri çıkabiliriz? Neler yapabiliriz?" sorularına yaıt arandığını kaydederek, şu ifadeleri kullandı: "Girmek kolay değilse çıkmakta kolay değil. Henüz gerçekten tam olarak ne zaman nasıl hangi hızla çıkılacağı konusunda otoriteler bu sonucu bulmak zorunda. İyileşmenin daha tomurcuktayken koparılmaması, tedbirlerin sürdürülmesi, likidite nedeni ile enflasyonun artacağı için önlemlerin alınması gerekiyor. Bu toplantının en önemli unsuru önümüzdeki dönemde çıkış stratejisi olacak."

 

"Hazine neredeyse Merkez Bankası orada dedik"

Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yılmaz, Merkez Bankası'nın İstanbul'a taşınmasıyla ilgili, "Vergi mükellefinin temsilcisi Hazine neredeyse, Merkez Bankası orada olsun dedik" şeklinde konuştu. Yılmaz, şunları söyledi:
"Bu işin olması için Merkez Bankası'nın İstanbul'a gelmesi ne gerekli ne yeterli. Ülke menfaati varsa ki önümüzdeki 10-15 yılda ödemeler dengesi açısından 15-20 milyar dolar kazanacaksak, iş imkanı yaratacaksak bunun için destek verilmeli ve desteklemeli. Ancak Bankacılık krizi ortaya çıkınca vergi mükellefinin üzerine kalıyor. Vergi mükellefinin temsilcisi Hazine neredeyse Merkez Bankası orada olsun dedik" şeklinde düşüncelerini dile getirdi.

İstanbul'un Finans Merkezi olmasına da destek verdiğini ifade eden Yılmaz, "Çağdaş anlayışla düzenlemek üzere bir dizi karar alınarak, önemli işler başarıldı. Bundan sonra yapılması gereken, bu ekonominin modernleşmesi, modern tekniklerinin ekonomiye kazandırılması çalışmasını sürdürmek ve devam etmek. Bu İstanbul'un Finans Merkezi olarak taçlandırılması. Herkes gibi biz de destekliyoruz. Bu eğer ülkenin menfaati neyse desteklemek zorundayız" dedi.

 

Başarılı olursak toplumsal destek artacaktır

Başkan Yılmaz, kendisine verilen en iyi Merkez Bankası Başkanı ödüllerine ilişkin olarak, Banka'nın bağımsızlığı konusunda otoritelerin açıklamalarının nasıl karşıladığı şeklindeki bir soru üzerine, "Merkez Bankası'nın daha fazla bağımsız olması veya bağımsızlığının gerilemesi, Merkez Bankası'nın üzerine düşeni yapmasına, başarılı olmasına bağlı. Başarılı olursak bize verilen toplumsal destek de artacaktır" yanıtını verdi.

Hükümetin açıkladığı Orta Vadeli Program (OVP) ise tutarlı bulduğunu belirten Yılmaz, program kapsamında yer alan düzenlemelerin içinin doldurulmasının önemli olduğuna dikkat çekti. Bu süreçte maliye politikalarına para politikaları ile destek vereceklerini kaydeden Yılmaz, "Bizim görevimiz fiyat istikrarını sağlamak. Bunun için tahlil etmek bu çerçevede politika kararları oluşturmaktır" dedi.

 

Hızlı büyümek için kaynağa ihtiyacımız var

Basın mensuplarının, Türkiye ile IMF arasında bir anlaşma yapılıp yapılmayacağına ilişkin soru üzerine Yılmaz, ülkenin finansman ihtiyacı açısından IMF'ye ihtiyaç olmadığını ifade ederek, hedeflenenden daha fazla bir büyüme için IMF veya başka bir düşük maliyetli kaynağın gerekli olduğunun altını çizdi. Yılmaz, şunları söyledi:
"Hükümet ile IMF arasındaki ilişkiler bundan 10 gün önce nasıl planlandıysa öyle gidiyor. IMF ile anlaşma siyasi otoritenin bileceği bir karar. Ülkenin finansman ihtiyacını sorarsanız içinden geçtiğimiz konjonktür nedeni ile ithalat ve ihracat değişiyor. Ülkenin finansman ihtiyacını sorarsanız, bu yıl belki 10 milyar dolarlık bir finansal açığımız olacak. Türkiye bunun üstesinden gelebilir. Dış finansman açısından büyük bir ihtiyacımız yok. Tasarruf oranlarımız düşük. Nüfus genç çalışan sayısı fazla. Dolayısıyla herkese iş ve aş bulamıyoruz. Hızlı büyümek için kaynak gerekli. Bu kaynağı bulduğumuz sürece kullanalım. Bu kaynağı ister IMF'den ister başka yerden alalım, burada önemli olan hangi kaynak daha ucuz. Yüzde 3 büyüme yerine yüzde 5-6 büyüme için kaynağa ihtiyaç var."

 

İslami fon Türkiye'ye katkı yapar

Merkez Bankası, Dünya Bankası, İslam Kalkınma Bankası, Uluslar arası Finans Enstitüsü ve İslami Finans Hizmetler Kurulu tarafından düzenlenen "Küresel Mali Kriz Sırasında ve Sonrasında İslami Finans" konulu seminer öncesinde Durmuş Yılmaz, Türkiye'nin İslami finans enstrümanlarına hazırlıklı olup olmadığına ilişkin sorusuna, "Türkiye'de İslami finans altyapısı çok fazla büyük değil. Ama dünyada bu konuda bir eğilim var. Bu piyasaların geliştirilmesi Türkiye'de katkı yaparsa ülke için faydalı olur" yanıtını verdi.