1 milyon Amerikalı Beyaz Saray'a yürüyecek
Amerika Müslümanları Siyasi Hareket Komitesi 1 milyon Amerikalıyı 11 Eylül saldırılarının yıl dönümünde Washington'da buluşturmayı hedefliyor.
cumhuriyet.com.trAmerika Müslümanları Siyasi Hareket Komitesi (AMPAC) isimli organizasyon 11 Eylül saldırılarının yıl dönümünde 1 milyon Amerikalıyı Washington'da buluşturmayı planlıyor.
ABD’nin başkenti Washington’da 11 Eylül günü yapılacak ve kısaca MAMAF diye adlandırılan ''Bir milyon Amerikalı korkuya karşı yürüyor'' isimli mitingin organizatörleri arasında yer alan AMPAC kurucusu Dr. Rabbi Alam, AA muhabirine organizasyona ilişkin yaptığı açıklamada, "Amerikalı Müslümanlar 11 Eylül’ün günah keçisi olarak gösterildi ve Müslüman toplumu resmi tacizlerin ve nefret suçlarının hedefi haline getirilidi" dedi.
Yaptığı değerlendirmeyle 11 Eylül 2001 tarihinde New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’ne yapılan terör saldırısının Müslümanlar tarafından yapılmadığını ifade eden Alam, "11 Eylül saldırıların sonucu olarak, küçük ama güç sahibi bir grup insan Amerika’yı gasbetti. Zor kazanılmış özgürlükleri ortadan kaldırdı ve Amerika’nın çıkarlarına olmayan savaşlarla ülkeyi iflas ettirdi" diye konuştu.
ABD'nin Missouri eyaletinde yaşayan ve 2012'de eyalet senatosu seçimlerine de aday olarak başvuran Hindistan kökenli Alam, Beyaz Saray önünde gerçekleşecek MAMAF mitinginin amacını, "Biz 11 Eylül’deki bütün mağdurları anarak, politik korkuya karşı terörizmi eleştiren bir açıklama yapacağız" sözleriye açıkladı. Alam, sözlerini ''Amerika’nın anayasal özgürlüğünü ortadan kaldırır biçimde, kanunsuz bir savaş yönetimi kullanarak, ülkeyi çökerten 11 Eylül reaksiyonunu onlara hatırlatmak istiyoruz'' şeklinde sürdürdü.
Amerikan medyasında da yer alan MAMAF yürüyüşünün 11 Eylül gününde yapılmasına bazı kesimler ise tepki gösteriyor.
''Amerikalılar 11 Eylül'den sonra özgürlüklerinden çok şey kaybetti''
Amerika'daki Müslümanların siyasi platformlarda haklarını savunma amaçlı kurulduklarını söyleyen AMPAC kurucusu Rabbi Alam, şunları kaydetti:
''Amerika’nın inanç özgürlüğünü de kapsayan harika bir özgürlük geleneği var. Amerika Müslümanları da bu özgürlüktne hoşnut. Fakat bir çokları, Amerika’nın özgürlüğünü devam ettirmek için çok çaba gerektirdiğinin farkında değil. 1. Körfez Savaşında ülkeme hizmet etmiş bir savaş gazisi olarak, Amerikan’ın sunduğu imkan, refah ve özgürlük ortamını muhafaza etmek adına politikaya atıldım. Amerikalı bir çok Müslümanın Amerikan politika sistemini anlamadığının farkına vardım.''
11 Eylül sonrası süreçte, Amerikalıların geleneksel özgürlüklerinden çok şey kaybettiğini ve bu konudaki en büyük kaybın ise Amerikan Müslümanlarına ait olduğunu vurgulayan Alam, ''Bununla birlikte, Amerikalı Müslümanlar siyasi arenada yeterince etkin çalışmıyorlardı. AMPAC, Amerikalı Müslümanları politikaya dahil etmek ve zor kazanılmış Amerikan özgürlüğünün muhafazası için hükümetin diğer gruplarla da çalışmasını sağlamak amacını güdüyor'' dedi.
11 Eylül saldırılarının "tarihin en şeytanca ve alçakça işlenmiş terörist suçları" arasında gördüğünü ve bu suçları kim işlemiş olursa olsun adaletin önüne çıkarılması gerektiğini belirten AMPAC lideri, ''Bu saldırıların sonucu olarak, küçük ama güç sahibi bir grup insan Amerika’yı gasbetti, zor kazanılmış bu özgürlükleri ortadan kaldırdı ve Amerika’nın çıkarlarına olmayan savaşlarla ülkeyi iflas ettirdi. Amerikalı Müslümanlar 11 Eylül’ün günah keçisi olarak gösterildi ve Müslüman toplumu resmi tacizlerin ve nefret suçlarının hedefi haline getirilidi. Bize ait olan özgürlüğümüz için ve bütün Amerikalıların özgürlüğü için mücadele etmeye ihtiyaç vardır'' ifadelerini kullandı.
Rabbi Alam, 11 Eylül'le ilgili bazı bilgilerin ise gerçeği yansıtmadığını ve hala açığa çıkarılması gereken bir çok konu olduğuna dikkati çekerek, saldırıları gerçekleştirdiği söylenen El Kaide örgütü hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Uluslararası bir yayın kuruluşu için hazırlanan "Gece Kabusunun Gücü" isimli belgeselde, El Kaide diye bir örgütün olmadığının anlatıldığına değinen Alam, bu konudaki şunları söyledi:
''Yüksek rütbeli İngiliz yetkilisi Michael Meacher, 'El Kaide bir efsanedir' diyor. Lütfen onun, 'Bu terörizm savaşı düzmecedir' isimli kısa yazısını okuyun. Ayrıca, Dr. David Ray Griffin’in 11 Eylül üzerine yaptığı bilimsel çalışması ve '11 Eylül’de Amerika Müslümanlar tarafından mı saldırıya uğradı' ismiyle yayımlanan yazısını ve final olarak herkesi Elias Davidsson’un yeni çalışması, '11 Eylül’de Amerika’nın Belleğine Saldırı' isimli kitabını okumaya davet ediyorum.''
Gösteride Mısır için de demokrasi çağrısı yapılacak
AMPAC kurucusu Dr. Rabbi Alam, MAMAF gösterisinde dile getirilecek konulara ilişkin de şunları kaydetti:
''Biz Müslümanları her türlü şiddet ve terörü reddetmeye çağırıyoruz ve kendimizi diyalog ve politik sürece katılım yoluyla problemleri barışçıl biçimde çözmeye adıyoruz. Bizim Amerika’da yaptığımız budur ve herkesin her yerde yapmasını istediğimiz de budur. Bazı AMPAC üyelerimizin de bu gösteride, Mısır’da demokrasinin tekrar yürürlüğe girmesi için çağrıda bulunacağı beklentisi içerisindeyiz.''