Yüzlerce firma Hatay’ı terk etti: Artık işe dönmeyeceğim diyen işçi de işveren de çok fazla

Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin, güncel KGF paketleriyle, geçici çözümlerle Hatay’ı ayağa kaldırmanın mümkün olmadığına dikkat çekerek, "Depremden en fazla etkilenen Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman’a pozitif ayrımcılık yapılmalı. Hatay için süper teşvik paketine ihtiyaç var" dedi. Bu moralle artık işe dönmeyeceğim diyen işçi de işveren sayısının da çok yüksek olduğunu dile getiren Çinçin, “Mesela buranın üç tane yerel gıda marketi vardı. İki tanesi artık işe başlamayacağız dedi.

Şehriban Kıraç

250 nakliye firmasının yüzde 50’si, 750 sebze meyve firmasının yüzde 60’ı kenti terk etti. Hikmet Çinçin ile deprem bölgesinin sorunlarını konuştuk.

- Depremin üzerinden neredeyse iki ay geçti, gelinen noktada Hatay’da ekonomik açıdan durum nedir?

Güncel KGF paketleriyle, geçici çözümlerle Hatay’ı ayağa kaldırmak mümkün değil. Neredeyse 10 vilayetin toplamındaki kadar Hatay’da zarar var. Depremden en fazla etkilenen Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman’a pozitif ayrımcılık yapılması gerekiyor. Depremden etkilenen tüm illeri aynı kefeye koymamak gerekiyor. Hatay için süper teşvik paketine ihtiyaç var. Burada şu anda hastane yok, çok göç verdik. Tersine göçün olması için en geç eylül ayında yüz yüze eğitimin başlaması gerekiyor.

Mavi ve beyaz yaka çalışanların tekrar dönmesi ancak maaş teşvikleri, sosyal alanların ayağa kaldırılması, güvenli barınma alanlarının oluşturulması ile olacak şeyler.

KDV İNCELEMELERİNDE KOLAYLIKLAR SAĞLANMALI

- Hatay için süper teşvik derken neler bekliyorsunuz?

Depremden sonra illerin/ilçelerin/firmaların etkilenme oranlarına göre kategorize edilmesi ve bu sınıflara göre süper teşviklerin/desteklerin planlanması gerekiyor. Ticari kredilerde minimum 1 yıl faizsiz erteleme sağlanmalı. Tüm kurumlar, KDV ve gelir vergi beyannamelerin verilme süresi 1 yıl ertelenmeli. Üretim araçlarını da içeren yatırım teşvikleri planlanmalı. Minimum iki yıl ödemesiz uzun vadeli ve düşük faizli kredi olanakları sunulmalı. Kredi teminatlarında/ipoteklerinde istisnalar ve muafiyetler tanınmalı. İhracat ve yatırım taahhütleri ertelenmeli. Evrak kayıplarından dolayı; vergi ve KDV incelemelerinde kolaylıklar sağlanmalı. Hasar gören kritik makinelerin ve teçhizatların temini için gümrüklerde kolaylık sağlanmalı. SGK işçi ve işveren primlerinde en az beş yıl için indirim yapılmalı. Bölgedeki firmalar için etkilenme derecelerine bağlı olarak kredi risk puanlarına yansıyan olumsuzluklar için düzeltmeler yapılmalı. Bölgedeki firmalara kamu ihalelerinde öncelik sağlanmalı. Depremde sahibi vefat eden firmaların el değiştirmeleri ve satış işlemlerinin özel bir komisyon denetiminde kontrollü yapılması gerekiyor. Bankaların ek kredi tahsisini müteselsil kefaletle çözüm sağlanması gerekiyor. Sadece mikro ve küçük ölçekli işletmeler ve zanaatkarlar için OSB kurulmalı.

2 BİNE YAKIN KONTEYNERİN İHALESİ YAPILDI

- Şehrin ekonomisi ile ilgili net hasar tespiti yapıldı mı, şu anda herhangi bir ekonomik faaliyet başladı mı?

Burada ekonomi yok, durdu. Sadece Antakya’nın merkezinde bulunan Küçük Sanayi Sitesi’ndeki 2 bin işletmeden 1.800’ü yıkıldı. Yan sanayi olmazsa OSB’lerde sağlıklı çalışma hayatı kurulamaz. Şehirde şu an büyük bir moloz yığını var. Ekolojik dengeyi koruyarak bu molozlar kaldırılmalı. 2 bine yakın konteynerin ihalesi yapıldı. Bunlar geçici iş yeri olarak esnafa tahsis edilmeye başlandı. Şu ana kadar 50 tanesi teslim edildi. 1.5 ay içinde tamamının teslim edilmesini bekliyoruz. Ekonomik aktiviteye yönelik tek ciddi adım bu.

- Buralar sadece esnaf için, peki üretime dönük adım yok mu?

Şu anda dişe dokunur bir şey yok. KOBİ dışı firmaların sorunlarına ihtiyaçlarına özel ilgi gösterilmesi lazım. Ticaret Bakanlığına onlara özel bir masanın oluşturulmasını önerdik. KOBİ dışı firmaların bankalarla yaşadığı sorunlar var. Firma firma takip edilmeli.

KREDİ İTİBARI ZEDELENDİ

- Bankaların şu anda deprem bölgesine firmalara yaklaşımı nasıl?

Firmaların kredi itibarı zedelendi. Teminat kapasitesi kalmadı. Bankalar her ne kadar sevecen görünse de bir şey yok. Gerçekten işimiz çok zor. Çek takas sisteminin nisanda tekrar ötelenmesi gerekiyor. Borçlu için de alacaklı için de sorun. Buraya çok ciddi kaynak aktarımı lazım. Akılcı çözümler gerekiyor. Ama şu anda maalesef seçimin gölgesinde kaldık. Gün geçtikçe siyaset daha fazla hakim olacak. Depremzedeler için zor bir süreç daha da zor hale gelecek.

- Gerçekten deprem siyasetin gölgesinde mi kalıyor, bu korkunç değil mi?

Unutuluyoruz. Geri planda kaldık. Hayat yavaş yavaş normalleşiyor deniyor. Bu çok afaki bir tabir, insanlar ailelerini, yakınlarını kaybetmiş, işyerini evini kaybetmiş, otomobilini, iş aracını kaybetmiş. Bu insanların hayatı nasıl normalleşecek.

NET TAAHHÜTLER DUYMAK İSTİYORUZ

- Peki Hatay ne kadar zamanda toparlanır?

Bunu iktidarın açıklaması lazım. Bir yol haritası açıklamalılar. 3 aya kadar şunu, 6 aya kadar bunu, 9 aya kadar şu adımları atacağız demeliler. İnsanlar bu yol haritasını görerek ona güvenerek yeni hayatlarını kurmaya gayret ederler. Şu anda kimse burada ileriye dönük planlama yapamıyor. Daha imar kararları verilmedi. Çöken iş yerlerinin yerine yenileri yapılacak mı nereye yapılacak... Bu kadar belirsizlik içinde ne yapacağız bilmiyoruz. Tabi ki büyük bir afet. Ama anladık ki hiç afete hazırlık yapılmamış. Baş edilmesi zor bir afet ama bedeli de biz halk ödüyoruz. Net taahhütler duymak istiyoruz. İnsanların merak ettiği kalıcı konutlar değil. Mesela konteyner kentler kuruluyor, konteynerin yalıtımı yok, 50 derece olur konteynerlerin içi. İnsanlar burada nasıl kalacak. Bu yazı nasıl geçireceklerini bile bilmiyorlar.

GİDEN İŞÇİ DÖNMEZ

- Yetişmiş insan kaynağı kenti terk etti, kısa vadede dönerler mi sizce?

Dönmez. Niye dönsün ki. Patron arıyor dön diyor, işçi haklı olarak nerede kalacağım diyor. Önce barınma ihtiyacını gidermek gerekiyor. Süre uzadıkça insanların buraya dönmeme ihtimali de artıyor.

Öyleyse şu anda fabrikalar açılsa çalışacak işçi yok mu?

Şu anda OSB’lerde firmaların ancak yüzde 30’u yüzde 30-40 kapasiteyle çalışıyor. Burada iki OSB’de 220’yi aşkın firma var. Buralarda çok hasar yok. Ama küçük yan sanayi yok oldu. Yan sanayinin ayağa kalkması çok zor. Ciddi bir irade ve destek lazım.

- Yönetenler de geliyor, taleplerinizi iletiyorsunuz ne diyorlar?

Dediğimiz hiçbir şeye itiraz etmiyorlar. Ama not alıp gidiyorlar. Uluslararası, ilimle bilimle, ciddi komiteler kurullar oluşturarak çözülebilecek bir sorun. Depremin her gün yeni bir boyutunu görüyoruz ve daha da çok ürküyorum. İnsanlar sadece iş yerini değil stoğunu da kaybetmiş. İşime geri dönmeyeceğim bu moralle artık iş yapmayacağım diyen çok. Bunu sadece işçi demiyor patron da diyor. Mesela buranın üç tane yerel gıda marketi vardı. iki tanesi artık işe başlamayacağız dedi. Bizde daha çok mobil firmalar vardı. 250 tane nakliye firmasının neredeyse yüzde 50’si gitti. Yaş sebze meyve temini ve paketlemesi yapan 750 civarında firma vardı bunların yüzde 60’ı burayı terk etti. Sadece işçi değil patron da Hatay’ı terk ediyor.

- Burası tarımsal üretimde de çok ön planda, bu yıl ürün temini anlamında sorun olur mu?

Tarla sahibinin tarlasının başında olması yetmiyor. Çok ciddi işçi sorunu var. Kim çalışacak, kim toplayacak ürünleri o tarlalardan.