Yeni asgari ücret için dikkat çeken uyarı
Doç. Dr. Aziz Çelik, asgari ücretten gelir ve damga vergisi alınmamasını düzenleyen ve TBMM’ye sunulan kanun teklifini değerlendirdi. Çelik, "İşverenler asgari ücret üzerinde çalıştıkları insanlar için ödedikleri damga, vergi, sigorta gibi maliyetlerden kaçınmak için asgari ücretli çalıştırma eğilimine girecekler'' ifadelerini kullandı.
ANKAAsgari Ücret Tespit Komisyonu'nda işçi, işveren ve hükümet heyetlerinin oy birliğiyle asgari ücret brüt 5 bin 4 lira, net 4 bin 253 lira 40 kuruş oldu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, asgari ücret ilk açıklandığında, asgari ücretin üzerinde gelir elde edenler için ödenen ücretin, brüt asgari ücret kadar kısmının da (yani 5004 liralık kısmının) gelir vergisinden muaf olduğu bildirdi.
Konuya ilişkin konuşan Kocaeli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri öğretim üyesi Doç. Dr. Aziz Çelik, "Aslında asgari ücrete bir vergi istisnası ya da vergi kaldırılması söz konusu olmuyor. Sadece asgari ücretliye bir vergi istisnası getirilmiş oluyor. Buna göre aylık kazancı, geliri; asgari ücret kadar olanlara vergi istisnası getirilecek. Yani bunlardan gelir ve damga vergisi kesilmeyecek. Ancak bunun üstünde ücret alanlara; brüt ücreti 5 bin 4 TL'den fazla olanlardan eski sistemde olduğu gibi artan oranlı vergi kesilmeye devam edecek. Oysa, Çalışma Bakanı Sayın Vedat Bilgin, bu uygulamayı farklı biçimde söylemişti. Ücretlerin asgari ücret kadar kısmından vergi muafiyeti sağlanacağını söylemişti. Bu ikisi bambaşka konulardır. Ücretlerin asgari ücret kadar kısmının vergiden istisna edilmesi demek tüm çalışanların asgari ücret kadar gelirlerinin vergiden muaf tutulması anlamına gelir. Halbuki şimdiki uygulamada son derece daraltılmış şekilde sadece asgari ücretlilere uygulanan bir şekilde sınırlandırılmış oldu. Kamuoyuna açıklanan ile TBMM'de verilen arasında dağlar kadar fark var" dedi.
"KAYIT DIŞILIK ARTABİLİR"
"Ciddi sonuçları olacak" diyerek teklif yasalaşırsa doğacak sonuçları anlatan Çelik, "Birincisi, vergi muafiyeti ya da istisnası tüm çalışanları etkilemeyecek. İkincisi, işverenler asgari ücret üstünde çalıştırdıkları insanlar için ödedikleri damga, vergi, sigorta gibi maliyetlerden kaçınmak için asgari ücretli çalıştırma eğilimine girecekler. Bu durumda asgari ücretli çalışanların oranını ciddi arttırabilir veya kayıt dışılık ya da kısmi kayıt dışılığa yol açabilir. Yani ücretlerin asgari ücret kadar kısmının kağıt üzerinde gösterilmesi, diğer kısmının elden ödenmesi gibi uygulamalara yol açabilir'' dedi.
"TOPLU SÖZLEŞMELİ ÇALIŞTIRMAYI ZORLAŞTIRACAK"
Çelik, ''Üçüncüsü, asgari ücrete yakın ücret alanların o ay içerisinde yapmış oldukları fazla mesai gibi sosyal ödenekleri, sosyal yardımlar gibi gelirleri tümüyle kesintiye gidebilir. Yani bunların asgari ücretliden hiçbir farkı kalmayabilir. Bir işçi, 5 bin 4 TL asgari ücret alabilir ama fazla mesai yapmışsa asgari ücretin üzerinde gelir elde etmiş olduğu için ondan vergi kesilecek, asgari ücretli kabul edilmeyecek. Dördüncüsü, toplu sözleşme ve benzeri bir düzenleme ile yüzde 10-20 zam alındığında doğrudan vergi kesintisi yapılacak bundan. Asgari ücrete yakın olan ücretlerin de asgari ücret düzeyine düşmesine ve onlardan daha fazla kesinti yapılmasına yol açacak. Ciddi bir eşitsizliğe yol açacak. Bu düzenleme sendikalarla toplu sözleşmeli çalışmayı zorlaştıracak. Çünkü bu yolla işçilerin toplu sözleşmeyle almış oldukları ücret farklarının önemli bir bölümü kesintiye gidecek. Bunun ben sendikalaşma önünde ciddi bir olumsuzluk yaratacağını düşünüyorum'' ifadelerini kullandı.
"ARKASINDA DURMALI"
Çelik, Çalışma Bakanı ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in tüm ücretlerden asgari ücretler oranında vergi kesintisi yapılacak açıklamasını hatırlatarak, "Sayın Bakan'ın Meclise sunulan teklifin değiştirilmesi için çaba harcaması ve kamu oyuna duyurmuş olduğu taahhüdün arkasında durması gerektiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.