Türk Harb-İş üyesi işçilerden Eskişehir'de yürüyüş: Türkiye işçi sınıfının sabrını deniyorsunuz
Eskişehir’de Türk Harb-İş üyesi işçiler, “Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü” konusunda TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve hükümeti protesto etti. Türk Harb-İş Eskişehir Şube Başkanı Hasan Atak, "Ya Türkiye gerçeklerinin farkında değilsiniz ya da Türkiye işçi sınıfının sabrını deniyorsunuz. Artık bıktık. Artık yeter diyoruz!" dedi.
ANKATürk Harb-İş üyesi işçiler, Eskişehir’de “2023 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü” görüşmelerinde TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ’in verdiği yüzde 45’lik zam teklifi ile hükümetin teklifini protesto etti. Köprübaşı’nda bir araya gelen işçiler, dün akşam saatlerinde İsmet İnönü Caddesi’nden Ulus Anıtı’na yürüdü.
'TÜRK İŞ istifa', 'TÜRK İŞ şaşırma sabrımızı taşırma', ‘Yaşasın sendikal mücadelemiz’ sloganlarıyla yürüyen işçilere çevredeki vatandaşlar da alkışlarıyla destek verdi. Açtıkları pankartın önüne yanlarında getirdikleri boş tencere ve pazar arabası koyan işçiler, yaşadıkları geçim sıkıntısına dikkat çekti.
"ÜZERİMİZDE SÜREKLİ BİR BASKI VAR"
ANKA Haber Ajansı'ndan Meltem Karakaş'ın haberine göre, işçiler adına konuşan Türk Harb-İş Eskişehir Şube Başkanı Hasan Atak şunları söyledi:
"Bu basın açıklamasını yaparken normal sıradan bir karar alarak bunları maalesef Türkiye’deki ortamda yapamıyoruz. Üzerimizde sürekli olan bir baskı var. Sürekli olarak bu açıklamaların neden yapıldığını soran ve sorgulayan, sizin dışınızda insanlar var. Ama biz başta sizler olmak üzere Türkiye işçi sınıfına karşı sorumluyuz. Bu sorumluluğu bilen insanlar olarak da Eskişehir dinamikleri içinde hareket etmek zorundayız. İşçi sınıfının bize verdiği görev çerçevesinde hiçbir şekilde bugün siyasi olmayan, tamamen sınıfsal olan, emekten yana olan bir hareket gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Yaptığımız her şey bu yöndedir. Kimse bu yapılanları ne de yapılacak olanları küçümsemeye kalkmasın. Kimse farklı yerlere çekmeye çalışmasın. Türk Harb-İş Sendikası, işçi sınıfının çektiği geçim sıkıntısı, ödeyemediği kirası, eğitimine veremediği parası, çocuğuna veremediği harçlığın hesabını sormak için burada."
"BİR KURU SOĞANA MUHTAÇ OLMAYACAĞIZ"
2,5 milyon kişinin aileleriyle birlikte gözü ve kulağının TÜRK-İŞ’in HAK-İŞ ile birlikte yapmış olduğu çerçeve protokolünde olduğunu belirten Atak, "Bunun nedeni artık ülke genelinde hissedilen geçim sıkıntıdan Türkiye’de bizim gibi savunma sanayide çalışan, yıllardır büyük özveri ile çalışan insanlar da hissettiği için bugün bu alanlardayız. Biz tabiri caizse bir kuru soğana muhtaç olmayacağız. Kabul etmiyoruz bunu. Ortada aleni açık olması nedeniyle büyük umutlarla girdiğimiz kamu çerçeve protokolü bugün itibarıyla maalesef büyük bir hayal kırklığı yaratmıştır hepimizde. Bizler masaya 15 artı 45 teklifiyle gitmiş bulunuyoruz. Sosyal haklarımız, ek ödemelerimiz, gelir vergisindeki taleplerimiz haricinde kimse bize şu algıyı yaratmasın. Hükümet yüzde 30 teklif etti. TÜRK-İŞ yüzde 45 teklif etti. Arada bir şey kalmadı. Sadece 15 puan ve bu makas kapanır. Biz böyle bir algıya gelecek insanlar değiliz. Bu teklifi masaya getiren hükümet yetkililerine sesleniyorum ya Türkiye gerçeklerinin farkında değilsiniz ya da Türkiye işçi sınıfının sabrını deniyorsunuz. Artık bıktık. Artık yeter diyoruz. Bıktık ve artık yeter diyoruz" dedi.
"MAAŞIMIZA GÖZ YUMMAK ZORUNDA BIRAKILMIŞ İNSANLARIZ"
Atak, sözlerini şu vurgularla tamamladı:
"Ekmeğimizin küçültülmesini, evimize daha az para götürmeyi kabul etmiyoruz. Bıktık ve buna artık yeter diyoruz çünkü biz Türkiye İstatistik Kurumu’nun çarpıtılmış, yalan yanlış rakamlarıyla yıllardır maaşımıza göz yummak zorunda bırakılmış insanlarız ve bugün tekrar TÜİK rakamlarıyla verilecek zamların birkaç ay içinde eriyeceğini defalarca tecrübe etmiş insanlarız ve bugün buna yeter diyoruz. Yeter diyoruz. Bizlere anlatılan 15 artı 15’ler, bunun gibi teklifler, sosyal yardımlar, ek ödemeler dışında, gelir vergisi dışında bir ilave olmayacaksa lütfen bu orta oyununa alet olmayınız. Bu kayıkçı kavgasına bizi de alet edip kürekleri kafamıza geçirmeyiniz. Yoksa biz o kürekleri kimlerin kafasına geçireceğimizi çok iyi biliriz. İşçiyi memnun etmeyecek, işçinin tamamının onayını almayacak hiçbir sözleşmeye imza atmayınız."