TÜED Genel Başkanı Kazım Ergün: 'Alım gücü korunsaydı emekli en az...'

Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Genel Başkanı Kazım Ergün, emeklilerin ara zam beklentileriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

TBMM’nin yeni yasama yılının açılmasını da anımsatan Ergün, “Memurlara temmuz ayından geçerli olmak üzere 8 bin 77 lira seyyanen zam verilmişti. Ekim ayında yapılması beklenen düzenleme ile emekliye de memurlar gibi 8 bin 77 liralık seyyanen zam verilmeli. Ayrıca emeklinin taban aylığı olan 7 bin 500 lira yetersiz kaldı. En düşük emekli aylığı da hiç olmazsa asgari ücret seviyesine çıkarılmalı” dedi.

“KAYIPLARIN TELAFİSİ ZORLAŞMAKTA” 

Ergün, açıklamasında şunları kaydetti:

“Emekli, dul ve yetimlerimiz her geçen gün ağırlaşan ekonomik şartlar altında adeta nefes alamaz hâle gelmiştir. Emeklilerimizin serzenişlerinin farkında olan Sayın Cumhurbaşkanımız birkaç gün önce, ekimde Meclis açılır açılmaz bu konuda gerekenin yapılacağını; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Vedat Işıkhan, gereken talimatı Cumhurbaşkanımızdan aldıklarını ve ekim ayında gerekenin yapılacağını; Sayın Binali Yıldırım, Meclis açılır açılmaz 7 bin 500 lira alanlar başta olmak üzere bütün emeklilerle ilgili ciddi bir çalışma, iyileştirme yapılacağını söylemişlerdir. Tabii ki bu açıklamalar emekli topluluğumuzda büyük bir beklenti oluşturmuştur ancak her geçen gün emeklilerimizin kayıplarının telafisi daha da zorlaşmaktadır.

“ZAMLAR, EMEKLİNİN SOLUĞUNU KESTİ”

Alım gücümüz giderek erimekte, bir emekli aylığı bir aylık ev kirasının yarısını bile ödeyemez hâle gelmektedir. Sağlık harcamalarına yetişemez hâle gelen emekli, dul ve yetimlerimiz artık sağlıklı beslenme sorunları da yaşamaktadır. Art arda gelen zamlar emeklinin soluğunu kesmiştir. Emekli aylıkları 10 yıl önce açlık sınırının yüzde 1,47 fazlasıyken bugün gelinen noktada sadece yüzde 56,25’ini karşılayabilir hâle gelmiş, yani açlık sınırının neredeyse yarısı seviyesine inmiştir. Oysaki aynı alım gücümüzü koruyabilmiş olsaydık bugün en düşük SSK emeklisi aylığının 13 bin 530 TL olması gerekirdi. Acil tedbirlerin alınması artık kaçınılmaz olmuştur.”