TİM Başkanı Gültepe’den sonra İTO Başkanı Avdagiç de enflasyon-kur makasını eleştirdi... ‘Kur savaşları’ başladı

Merkez Bankası Başkanı Karahan, TL’deki durumu “faizlerin yüksek olduğu politikanın sonucu” şeklinde yorumlarken ekonomistler verimlilik ve rekabet gücü uyarısı yaptı.

Didem Ernez

Türkiye’yi krize sürükleyen AKP iktidarının, Mayıs 2023’teki genel seçimler sonrası yeni ekonomi yönetimiyle birlikte başlattığı “zorunlu rasyonelleşme” adımları, bugün ihracatçılar üzerinden önemli bir “değerli TL-düşük döviz kuru” tartışması başlattı. Çünkü Türkiye’nin ihracatı Haziran 2024’te yüzde 10.6 azalırken yılın ilk 6 ayında sadece yüzde 2.5 arttı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, önceki gün bu tartışmayı yüksek perdeden gündeme taşıyan isim oldu. İhracatın yüksek maliyet ve düşük kur kıskacında sıkıştığını belirten Gültepe, bugün dolar/TL’nin ihracatçı açısından en az 37 olması gerektiğini savundu. İTO Başkanı Şekib Avdagiç de dün şu uyarıyı yaptı: 

‘MÜHENDİSLİK YOK’

“Son bir yılda TÜİK ve İTO fiyat endekslerinin ortalaması yüzde 66 iken dolar-Avro sepet kurdaki artış sadece yüzde 25.2. Makas 40’ın üzerinde. Bu makasın açık kaldığı her an, ihracatımızın aleyhine, ithalatın lehine işliyor. Ancak bu makas eninde sonunda kapanıyor.” Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan ise doğrudan bir yanıt niteliği taşımasa da Bloomberg’e verdiği röportajda sıkı para politikasının “sonuçlarından” birinin TL’de reel değer kazanma olduğunu ifade etti. Karahan şu vurguyu yaptı: “Liranın reel olarak değer kazanmasının mühendisliğini yapmıyoruz. Bu daha çok faizlerin yüksek olduğu bu politikanın doğrudan bir sonucu.” 

Tartışmalar bu şekilde devam ederken Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan isimlerden ekonomist Uğur Gürses şuna dikkat çekti: “Elbette ihracatta döviz kuru seviyesi önemli. Ama devlet eliyle döviz kurunu ittirmek yani deregülasyon yapmak ya da kuru belli bir seviyeye getirmek ihracatçılara kısa sürede değer kazandırsa da uzun vadede kaybettiriyor. İhracatçının düşünmesi gereken kur değil fiyat istikrarının nasıl sağlanacağı, verimliliği nasıl artırırız olmalı.”  Ayrıca Mayıs 2023’e kadar kurun yükselmemesi için tutulduğunu anımsatan Gürses, bugün ise düşmemesi için tutulduğunu kaydetti. Merkez Bankası’nın son seçim sonrası aldığı dövizin 87 milyar dolara ulaştığına atıf yapan Gürses, “Bu olmasaydı dolar/TL belki 25 seviyesine düşecekti, bilemiyoruz” dedi. Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu ise konuyu şöyle yorumladı: 

‘TAVİZ VERİLECEK’

“Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, işletmelerin ihracata yönelmesi için sürekli demeçler veriyordu. İşveren kesimi, ihracatçılar da dahil temmuza kadar seslerini çok çıkarmıyorlardı. Rekabet güçlerini düşük ücretlerle sağlayabileceklerini düşünüyorlardı. Artık asgari ücret süreci de kalmadı. Şimdi özellikle faizlerin yüksek seyri nedeniyle daha fazla şikâyetçi olacaklar. O yüzden bu şikâyetlerin devam edeceğini ve sonunda ihracatçılara devlet tarafından belli tavizler verileceğini düşünüyorum.”