Tescilli "Balıkesir kuzu eti"nin marka değerini hibe damızlıklarla yükseltecekler

Balıkesir'in Kepsut ve İvrindi ilçelerinde Büyükşehir Belediyesince kurulan damızlık merkezlerinde yetiştirilmeye başlanan damızlık koyun ve koçlar üreticiye hibe edilerek kuzu etinin marka değerinin artırılması amaçlanıyor.

AA

Balıkesir'de üretilen kuzular, etinin kalitesi, lezzeti ve hastalık direnci gibi özelliklerinin bir arada bulunması, ince kuyruk yapısı nedeniyle kas arası ile kas içi yağlanmanın makul seviyede olmasından dolayı piyasada tercih ediliyor.

Coğrafi işaret tescili 2018 yılında yapılan "Balıkesir kuzu eti" için kuzular, merinos ve kıvırcık melezi koyunlardan sağlanıyor.

Yılda ortalama 1 milyon 200 bin baş üretilen Balıkesir kuzusunun sayısını ve verimini artırmak amacıyla Büyükşehir Belediyesince proje hazırlanarak Kepsut ve İvrindi'de damızlık tesisleri kuruldu. Marka değerinin artırılması için bu tesislerde yetiştirilmeye başlanan koyun ve kuzular üreticilere hibe edilecek. Üreticilerden yılda üçer baş dişi koyun alınarak popülasyon artırılacak.

Proje kapsamında 3 ilçede daha kurulması planlanan damızlık tesisleriyle yılda 2-3 milyon kuzu üretimine ulaşılması hedefleniyor.

MERİNOS VE KIVIRCIK İÇİN AYRI MERKEZLER OLUŞTURULDU

Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Serkan Akça, AA muhabirine, Balıkesir'in koyun üretiminde ilk sıralarda yer aldığını söyledi.

Üreticilerin yararına işler yapmayı hedeflediklerini belirten Akça, "Kepsut'ta merinos damızlık merkezimizi kurduk, İvrindi'de de kıvırcık damızlık tesisini kurduk. Doğan yavrularla beraber İvrindi'de 300'e yakın kıvırcığımız, Kepsut'ta da 500'e yakın merinosumuz var" dedi.

Akça, Savaştepe, Sındırgı ve Dursunbey ilçelerinde de damızlık tesisleri oluşturulacağını aktardı.

Damızlık koçun piyasada zor bulunmasından hareketle Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz'ın talimatıyla projeye başladıklarını bildiren Akça, şöyle devam etti:

"Tesislerimizde yüksek verimli damızlıklar üretiyoruz. Ürettiğimiz damızlıklarımızı da daha sonra yine bölge çiftçimize 10 koyun, bir koç şeklinde dağıtacağız. Daha sonra da çiftçilerimizden her yıl üçer dişi koyun alarak sisteme dahil edeceğiz. Bu sayede çiftçi kitlemizi genişleteceğiz. Şu anda tesislerde gayet güzel, sağlıklı bir şekilde ilerliyoruz, kayıplarımız minimum seviyede. Bandırma Koyunculuk Araştırma Enstitüsünden ve TİGEM Karacabey İşletmesinden aldığımız koçlarımız mevcut. Amacımız güzel, damızlık hayvanları çiftçimize dağıtıp daha kısa sürede verime ulaşmak. Bu sayede çiftçimizin de daha çok kazanmasını sağlayacağız"

"KOYUNCULUKTA EN ÖNEMLİ İKİ TEMEL ESAS; KOÇ VE MERA VARLIĞIDIR"

Serkan Akça, damızlık hibe çalışmasından ayrı olarak üreticileri desteklemek amacıyla koç temininde de bulunduklarını ifade etti.

"Koyunculukta en önemli iki temel esas koç ve mera varlığıdır" diyen Akça, Bandırma ve Karacabey'den aldıkları damızlık koçları 6 ilçede üreticilere teslim ettiklerini belirtti.

Gönen'de gelecek hafta 154 koç dağıtımıyla yılbaşından bu yana 414 koçun teslimini tamamlayacaklarını anlatan Akça, şunları kaydetti:

"Balıkesir Üniversitemizle koç merkezi kuruyoruz. Bu merkezlerimizde de elit koç üretimi yapan çiftçilerimizden koç satın alarak, burada 6 ay kadar bakımını yaparak çiftçilerimizin satışına sunacağız. Bu satışlarımız cüzi bir rakamla kura şeklinde her yıl minimum 500 koç dağıtımı şeklinde olacak. Tüm bu çalışmaları yaptığımızda Balıkesir'deki kuzu ve koyun varlığımızda çok ciddi değişiklikler olduğunu göreceğiz. Bu durum çiftçimizin yararına olacak çünkü onlar da koç değişimi istiyor, bir koçun en fazla iki aşımda kullanılması gerekiyor. Üçüncü aşıma çok nadir sarkıtmamız gerekiyor. O yüzden de koç değişimi şart. Birçok yetiştiricimiz koç bulamadığı için bu değişimi yapamıyor, aynı koçlarını kullanmaya devam ediyor"

Mera alanlarının önemine değinen Akça, 3 bin dönümün üzerinde mera alanı ıslah ettiklerini, bunu yaparken arıcıların bölgesine girmediklerini sözlerine ekledi.