Tarım uzmanı Ali Ekber Yıldırım, hızla artan fiyatları ve atılan hatalı adımları değerlendirdi

Türkiye’nin 400 bin ton şeker açığı olduğunu söyleyen Ali Ekber Yıldırım, “Hükümet, süreci idare edebilmek için ithalat kararı aldı. Üretici yeterli miktarda şeker pancarı ekmezse sıkıntı devam eder” dedi.

Simay Gözener

Türkiye’deki ekonomik sıkıntı hızla gıda krizine dönüşüyor. İzlenen yanlış tarım ve özelleştirme politikaları nedeniyle bir yandan şeker fiyatları yükselirken diğer taraftan da üretici çıkmaza giriyor. Tarımda atılan hatalı adımların faturası da yurttaşa kesiliyor. Geçen yıldan beri yüzde 145 zamlanan şekerdeki krize çözüm arayan hükümet ise çareyi ithalatta buldu. 400 bin ton şeker ithalatı için tarife kontenjanı açılmasına yönelik karar Resmi Gazete’de 27 Mayıs’ta yayımlandı. Cumhuriyetin krize dönüşen şeker sorunu konusundaki sorularını tarım uzmanı Ali Ekber Yıldırım yanıtladı.

- Bugün yaşadığımız şeker krizinin temelinde ne yatıyor?

Yaşanan krizin nedenlerinin başında yanlış yönetilen şeker politikaları var. Berat Albayrak döneminde gıda enflasyonunu önlemek için en azından kamunun fiyat belirlediği ürünlerde “zam yapmayalım” denildi. İki yılı aşkın bir süre şekere zam yapılmadı. Normalde Türkiye’de hem şeker hem de şeker pancarı fiyatını devlet açıklıyor olmasına rağmen “zarar ediyoruz” diyerek özel sektör ve kooperatif fabrikaları ilk kez kendi fiyatlarını kendileri belirlediler. Bu sefer piyasada ikili bir şeker fiyat yapısı oluştu.

Bir tarafta Türk Şeker’in ucuz şekeri, diğer tarafta sanayicideki yüksek fiyatlı şeker... Bu durum herkesi Türk Şeker’e yönlendirdi ve raflar boşaldı. Türk Şeker, “Ben imalatçılara, sanayicilere şeker vermeyeceğim” dedi. Yeter ki tüketici marketlerde rafları boş görmesin diye raf garantili sistem (RGS) ile ağırlıklı olarak da üç harfli marketlere şeker vermeye başladı. Bu durum da sanayicileri sıkıntıya soktu. Bu da bir yerden patlayacaktı, sonunda da patladı.

Ali Ekber Yıldırım

İTHALAT YAPILIYORDU

- İthalat kararına ilişkin görüşleriniz neler?

Pancar sökümünün yapıldığı ve işlendiği eylül, ekim aylarına kadar süreci idare edebilmek için ithalat kararı alındı. Çünkü Türkiye’nin bu yıl 350-400 bin ton şeker açığı var. Bunu da hükümet ithalatla kapatmaya çalışıyor. Bakan yardımcısı her ne kadar “İthalat yok” dese de, mamul ürünlerinde şeker kullanan firmalar yurtdışından “dahilde işleme rejimi” kapsamında şekeri ithal ediyor, burada işliyor ve ihraç ediyordu. Hatta Şeker Dairesi Başkanlığı’nın rakamlarına bakıldığında 200 bin ton civarında ithalat yapıldığını görebiliriz.

MALİYETLER ARTTI

- Şeker sıkıntısı devam edecek mi, üreticiyi neler bekliyor?

Eğer üretici yeterli miktarda şeker pancarı ekmezse sıkıntı da ithalat da devam eder. Normalde şeker pancarı alım fiyatı ağustos ayında açıklanır ama üretici pancar ekimine yönelsin, işi bırakmasın diye ilk kez bu yıl cumhurbaşkanı, pancar alım fiyatını ocak ayında açıkladı. 800 lira olarak belirlenen rakamlar sonrasında 1100 liraya kadar çıkarıldı. Hatta bazı fabrikalar bunu 1500 liraya kadar yükseltti. Amaç üreticiyi üretimden kaçırmamak ama mazot, gübre, su, elektrik gibi girdilerin maliyeti fazlaca artınca üretici pancar üretimini daha ne kadar sürdürebilir, bilemiyorum.

"PARAYLA BİLE ALAMAZSINIZ"

- Bu durumdan çıkmak, hem tarımı hem de hayvancılığı kalkındırmak için nelere ihtiyaç var?

Birçok üründe olduğu gibi şekerde de ithalatın çözüm olmadığı çok açık. Bunun yerine mutlaka üretimin desteklenmesi ve Türkiye’nin bu zengin tarımsal potansiyelinin değerlendirilmesi gerekiyor. Bunu yapmazsanız, öyle bir dönem oluyor ki paranız olsa bile şeker alamazsınız.