Tarım Bakanlığı'nın hayvancılıkta çareyi yine dış alımda bulmasına tepki artıyor: İthalat çözüm değil sorun
Üretici asıl çözümün enflasyonun üzerinde artan üretim maliyetlerini düşürecek teşvikler olacağını söylüyor. Yurttaş ise ette 500 TL’yi aşan fiyatlar yüzünden çaresiz.
Rıfat KırcıTarım Bakanlığı’nın 2024 yılında Et ve Süt Kurumu kanalıyla 600 bin baş sığır ithal etme kararı tartışılırken Ulusal Süt Konseyi’nin çiğ süt fiyatlarını 13.5 TL açıklaması sektörde hayal kırıklığı yarattı. Sorunun çözümü için ithalat değil çiğ süt üreticisinin desteklenmesi gerektiğini söyleyen üreticiler, bu fiyatlarla yine mevcut hayvanların kesime gitmeye başlayacağını belirtiyor.
Dar gelirli yurttaşın ete ve süte erişimi her geçen gün imkânsıza dönüşürken hükümetin bulduğu tek çözüm ise ithalat. İzmir ve yöresinin süt üreticilerini bir araya getiren Tire Süt Kooperatifi’nin başkanı Osman Öztürk, sorunun ithalatla çözülemeyeceğini belirtiyor ve “Maliyetler her gün artıyor, sorun üç yıldır aynı. Aslında bir kısır döngünün içindeyiz” diyerek şöyle konuşuyor:
“Üretici yem, ilaç, elektrik gibi girdi maliyetlerinin yüksekliği ile mücadele ediyorlar, bu durum kâr marjlarını ciddi şekilde düşürüyor. Sütün satış fiyatları yine artan maliyetleri karşılamakta yetersiz kaldı, bu da üreticilerin ekonomik zorluklar yaşamasına neden oluyor.”
‘MALİYETLER DÜŞÜRÜLMELİ’
Tüketicinin uygun fiyatlı süte erişebilmesi için devlet desteğinin gerekliliğine dikkat çeken Öztürk, şunları söylüyor: “Devletimiz girdi maliyetlerini düşürmelidir. Yemin hammaddesi yurtdışından geliyor. Girdi maliyetlerini düşürerek raf fiyatlarını düşürebiliriz yoksa bunun hiçbir kolay yolu yok. Tüketicileri korumanın ilk yolu üreticiyi korumaktan geçiyor.”
Ziraat Mühendisleri İzmir şube üyesi Prof. Mustafa Kaymakçı da ithalatın çözüm olmadığını belirtiyor. Hayvan yetiştiriciliğinde maliyet enflasyonu olduğunu vurgulayan Kaymakçı, kişi başına düşen hayvan sayısının giderek azaldığını belirterek “Beside ve yetiştiricilikte fabrika yemi öne çıkarıldı. Bunu ham maddesinin neredeyse tümü ithal” diyor.
‘MERA ALANLARI AÇILMALI’
Kaymakçı çözüm önerilerini şöyle sıralıyor:
- 5 yıl süreyle 20’den daha az sığırı olan köylü işletmelerinin mısır ve yonca gibi yem bitkileri üretimi için, su ve elektrik parasız karşılanmalı.
- Süt ineklerinden doğan erkek buzağıların besi süresince yem giderleri karşılanmalı. Koyun ve keçi yetiştiriciliği daha çok desteklenmeli. Mera alanları yeniden kazanılmalı.
İzmir Ödemiş’te süt üreticiliği yapan Metin Demirel de “Günlük yem masrafım 5 bin lira. Sütten kazandığım 6 bin lira. Mazot, elektrik, ilaç, veteriner, yatırdığımız prim... Zaten veteriner dama bir girdi mi bitti. Elde bir şey kalmıyor” diyor.