Savunma sanayi katkı payı: Kredi kartı limitlerinden vergi alınabilir mi?
100 bin lira üzerinde kredi kartı limiti bulunanlardan yıllık 750 lira Savunma Sanayii Destekleme Fonu kesintisi öngören kanun teklifinin TBMM Başkanlığına sunulması, tartışmaları beraberinde getirdi.
BBC Türkçe100 bin lira üzerinde kredi kartı limiti bulunanlardan yıllık 750 lira Savunma Sanayii Destekleme Fonu kesintisi öngören kanun teklifinin TBMM Başkanlığı'na sunulması, tartışmaları beraberinde getirdi.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) verilerine göre bugün Türkiye'de en az bir kredi kartı olan kişi sayısı yaklaşık 38 milyon.
Bu kişilerin 49,2'sinin limiti yüz bin liranın üzerinde kartı var, bu da yaklaşık 19 milyon kişiye tekabül ediyor.
Ancak kredi kartıyla yapılan harcamalar, yeni ekonomi yönetiminin başta faizin yükseltilmesi olmak üzere farklı politikalarıyla birlikte önemli ölçüde değişti.
BBC Türkçe'ye konuşan ekonomistler, kredi kartlarının dar gelirlilerin aylık geçiminde önemini vurguluyor ve düzenlemenin "çelişkili" olduğunu savunuyor.
SAVUNMA SANAYİ İÇİN KAYNAK ARTIRIM PLANIYLA İLGİLİ NELER BİLİNİYOR?
11 Ekim'de TBMM Başkanlığı’na sunulan torba yasayla Savunma Sanayii Destekleme Fonu (SSDF) kaynaklarının artırılması amacıyla Savunma Sanayii ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun'da değişikliğe gidiliyor.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülecek yasa teklifiyle 100 bin lira ve üzerinde olan kredi kartlarından yıllık 750 lira Savunma Sanayii Destekleme Fonu'na katkı payı alınacak.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz torba yasa teklifinin, "Özellikle Savunma Sanayii Destekleme Fonuna destek amaçlı" olduğunun altını çizdi ve "Burada tek bir kuruş bile bütçeye gitmeyecek" dedi.
Düzenlemeye göre katkı fonu, kredi kartı çıkaran kuruluşlar tarafından her Ocak ayının 5’inci günü itibarıyla kart sahibinin hesabına yansıtılacak.
Tahsil edilen tutar, bir sonraki ayda verilmesi gereken banka ve sigorta muameleleri vergisi beyannamesi ile beyan edilecek. Ödemeler bu verginin ödeme süresi içinde yapılacak.
Ek kartlar ve fiziki olmayan kartlardan pay alınmayacak.
Kartın iptal edilmesi durumunda katkı payı iade edilmeyecek, kayıp ya da çalıntı gibi nedenlerle yenilenmesi durumunda kesinti yinelenmeyecek.
Kredi kartlarının yanında fonun farklı işlemlere getirilecek ek kesintilerle desteklenmesi planlanıyor.
Bunlar arasında gayrimenkul alım satımları, noterlerde yapılan sıfır araç tescilleri ve Motorlu Taşıtlar Vergisi'nde de yeni düzenleme de var.
Kesintilerin her yıl Yeniden Değerleme Oranı'nda artırılması planlanıyor.
'KART LİMİTLERİNİN ARTMASI ZENGİNLEŞMEYE İŞARET DEĞİL'
Uygulamaya karşı çıkan bazı ekonomistler kredi kartı limitlerinin, vergilendirilen gelir veya varlıklarla aynı kefeye konulamayacağının altını çiziyor.
BBC Türkçe'ye konuşan Ekonomist Prof. Dr. Güldem Atabay, kullanıcılar açısından kart limitlerinin artmasının zenginleşmenin değil, Türkiye'de son yıllarda uygulanan ekonomi politikalarının bir sonucu olduğunu vurguluyor.
Türkiye kredi kartı işlemleri büyüme eğilimini sürdürüyor. Ancak bunda ekonomi politikalarında önemli bir kırılmanın yaşandığı 2023'ün ikinci yarısından itibaren belirgin ayrışmalar olduğu vurgulanıyor.
BBC Türkçe'ye konuşan İktisatçı Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, "Türkiye'de faizler çok yüksek, dar gelirlilerin gelirlerinde gerileme olduğu için kredi kartlarına giderek daha fazla başvuruluyor" diyor.
Kozanoğlu'nun BBC Türkçe ile paylaştığı verilere göre, kullanıcılar Mayıs 2023'teki seçimlere kadar daha çok elektronik, bilgisayar, mobilya ve beyaz eşya gibi ürünleri kredi kartıyla alırken, son dönemde harcamalar giderek gündelik ihtiyaçlara yöneldi.
Bankalararası Kart Merkezi'ne (BKM) göre 2024'ün ilk sekiz ayında piyasadaki kredi kartı sayısı 126 milyona yaklaştı.
Bu dönemde kredi kartlarıyla yapılan nakit çekimi, yaklaşık 2,4 milyar TL ile 2023'ün tamamına yaklaştı.
Yine 2024'teki toplam alışveriş tutarı 1,5 milyar TL'yi geçerek, 2023'ün tamamını şimdiden geride bıraktı.
Kozanoğlu, teklifin bu haliyle limitini kullanmayanlardan ya da düşük kullananlardan vergi alınmasının, "yanlış ve mantıksız" olduğunu söylüyor.
Bunun yanında kredi kartı kullanımında cezalandırıcı etki yapabileceğini düşünen ekonomistler bunun ekonomi yönetiminin hedefleriyle çeliştiğini savunuyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Eylül sonunda yaptığı bir açıklamada, tüm esnaf ve işletmelerin yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanması ve mutlaka banka kartı ya da kredi kartıyla ödeme imkanı sunması gerektiğini belirtmişti.
Prof. Dr. Kozanoğlu, zaten banka ve sigorta muameleleri gibi vergilerin alındığı kartlara ek vergi getirilmesinin insanları daha az kullanmaya teşvik edebileceğini söylüyor.
KREDİ KARTI HARCAMASI 100 BİN LİRA OLANLARDAN ALINABİLİR Mİ?
Düzenlemeyi kamuoyunda olumlu karşılayan isimlerden biri de Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici oldu.
Destici ilk açıklamasında, fona destek vermeyenlerin "sonunun" Suriye, Irak ya da "Filistin gibi" olacağını iddia etti.
BBP Genel Başkanı, yaptığı ikinci açıklamada, "Belki 'limiti 100 binin üzerinde' değil de 'harcaması 100 binin üzerinde olanlardan 750 lira alınır' şeklinde düzeltilebilir" dedi.
Ancak teklifte bu tip bir olası değişikliğinden çok anlamlı olmayacağını düşünenler de var.
Prof. Dr. Kozanoğlu, kart limitlerinin kullanıcıların isteğine göre değil bankalar tarafından "keyfi" olarak artırıldığını söylüyor.
"Ayda 5-10 bin lira harcama yapanların bile limiti 100 bin lira olabiliyor" diyen Kozanoğlu, aylık 100 bin lira ve üstü harcama yapanların sayısının 1 milyonun altında kalacağını tahmin ediyor.
"Bunların her birinden 750 TL kesilmesiyle sağlanacak toplam gelir düşünüldüğünde düzenlemenin amacına ulaşması mümkün görünmüyor" diyor.
'SİYASI İMAJ'
Peki bu tartışmaların ötesinde, düzenlemenin amacı ne olabilir?
Ekonomist Güldem Atabay, düzenlemenin, "seçmenin gözünde kredi kartı limiti yüksek olandan vergi alındığı" imajını yaratmayı amaçladığını, ancak asıl "vergi muafiyetlerinden yararlanan varlıklı kesime dokunulamamasının sorunlu" olduğunu savunuyor.
BBC Türkçe'ye konuşan Ekonomi Profesörü Erinç Yeldan da teklifi bir "siyasi makyaj" olarak nitelendiriyor ve bunu şöyle açıklıyor:
"Bu müdahale kanımca reel bir 'mali disiplin' uygulamasından ziyade, kamuoyunda yeni bir vergi salımını 'savunma' görüntüsü altında kabullenilebilir boyutta sunan bir siyasi makyajdan ibaret."
Teklif TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilmesi durumunda Genel Kurul'a yönlendirilecek.