Sadece yardımla çözülemez
Türkiye’de gelir dağılımı adaletsizliği yaşanırken, iktidar da gelir dağılımı konusunun yalnızca sosyal yardımlarla ilgili olmadığını ekonominin geneli ile ilgili bir konu olduğunu kabul etti.
Mustafa ÇakırCHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, Türkiye’de yaşanan gelir dağılımı adaletsizliğinin bu kadar yüksek olmasının nedenleri hakkında bilgi istedi. “En yüksek gelire sahip yüzde 5’lik grubun toplam gelirden aldığı pay yüzde 24.7 iken, en düşük gelire sahip yüzde 5’lik grubun toplam gelirden aldığı pay yüzde 0.9
olmuştur. Bu sonuçlar en zengin kesim ile en yoksul kesim arasmdaki farkın 27.4 kat olduğunu göstermektedir” diyen Türeli, “Gelir dağılımındaki artan eşitsizlik AKP iktidarları döneminde uygulanan yanlış ekonomi politikalarının ortaya çıkardığı bir sonuç değil midir ? Zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapan bu ekonomik politikaları sürdürmeye daha ne kadar devam edeceksiniz ?” sorularına yanıt istedi. Bakan Göktaş önergeye verdiği yanıtta, çeşitli yasalar doğrultusunda sosyal yardım programları yürütüldüğünü bildirdi. Programların düzenli ve sürekli nitelikte olmak üzere aile yardımları, barınma ve gıda yardımları, engelli ve yaşlı yardımları, sağlık yardımları, eğitim yardımları ve proje destekleri olarak sınıflandırıldığı belirtilen yanıtta, şöyle devam edildi:
“Farklı kategorilerdeki sosyal yardım programları ile farklı dezavantajları bulunan toplumun en düşük gelir grubunda yer alan vatandaşlarımız desteklenmektedir. Gelir dağılımındaki dengesizliklerin giderilmesine ve yoksul kesimlerin desteklenmesine yönelik sosyal politikalar, toplumsal dayanışmanın güçlendirilmesi ve sosyal barışın korunması açısından büyük önem arz etmektedir. Bununla birlikte gelir dağılımı hususu yalnızca sosyal yardımlar ile ilgili değil ekonominin geneli ile ilgili bir konu olup sosyal güvenlik gibi diğer sosyal politika araçları, vergi politikaları, para ve maliye politikaları gibi makroekonomik politikalarla birlikte etki edilebilen bir olgudur.”