Ramazan ayı başladı ama Eminönü'nde herkes dertli: 'Çok Ramazan gördüm bu seferki farklı'
Ramazan ayının başlamasıyla birlikte yurttaşlar, mutfak alışverişi için soluğu Eminönü'nde aldı ancak bu yıl alabilen de ürününü satabilen de dertli...
XinhuaMüslümanların kutsal Ramazan ayının başladığı Cumartesi günü, pek çok İstanbullu, lezzetli bir Ramazan sofrası hazırlamak için, gıda dükkanlarıyla dolu Eminönü semtine akın etti.
Emekli bir kadın, sık sık alışveriş yaptığı bir marketten bir kilo beyaz peynir ve 500 gram siyah zeytin satın alarak, 100 Türk lirası ödedi.
Refia Arslan Xinhua'ya yaptığı açıklamada, "Biraz sosis de almak istedim ancak uçuk fiyatı nedeniyle bırakmak zorunda kaldım" dedi.
Dana eti, kuzu eti, tavuk, çeşitli kahvaltılıklar, kuru meyve ve kuru yemişler, Ramazan'da oruç tutan Türk halkının büyük çoğunluğu için iftar sofralarının vazgeçilmezleri arasında bulunuyor.
Ancak son dönemde neredeyse bütün gıda ürünlerine getirilen zamlar yüzünden, pek çok kişi bu yıl düzgün bir Ramazan sofrası kurmakta zorlanıyor.
İthalata bağımlı Türkiye'de fiyatlardaki artış, büyük ölçüde, Mart ayında yüzde 61,14 ile yeni rekor seviyeye ulaşan uzun süredir devam eden yüksek enflasyon ve yemeklik yağ gibi gıda ürünlerinin tedarikini tehlikeye atan Ukrayna'daki krizden kaynaklanıyor.
Ülke ayrıca Türk lirasının ABD doları karşısında değer kaybetmesine karşı da mücadele ediyor. Salı sabahı bir dolar 14,70 liradan işlem gördü.
Çok uluslu bir pazar araştırması ve danışmanlık şirketi olan Ipsos'a göre, Türk halkının Ramazan alışveriş listesinde en çok tercih ettiği ürünler geçen yıl un, tuz, şeker, peynir, zeytin, sosis, yumurta, makarna, tavuk, pirinç ve çay oldu.
Bununla birlikte, Ipsos'un Türkiye'de yaptığı son anket, Türklerin çoğunun, artan hayat pahalılığı nedeniyle bu yıl alışverişlerinde sadece un, tuz, şeker, makarna ve birkaç kahvaltı ürününe ağırlık verdiklerini gösterdi.
Ankette, her on kişiden altısının Ramazan'da zengin sofralar kuramayacaklarından ve Ramazan'da iftar ve sahur sofralarına yönelik ev giderlerinin artacağından endişe duyduğu belirtildi.
"Geçen yıl Ramazan'daki fiyatlar ile bu yılkiler arasında büyük fark var" diye ekleyen Arslan, "Bir kilo beyaz peynir için 72 lira ödedim. Oysa geçen sene 50 liraydı" dedi.
Öte yandan Eminönü'ndeki esnaf, satışların düşük seyretmesinden şikayetçi.
Meyve kurusu ve kuruyemiş satan dükkanın sahibi Görkem Yavuzer Xinhua'ya yaptığı açıklamada, fırlayan fiyat zamları nedeniyle bu Ramazan ayında gelirlerinin en az yüzde 50 oranında düştüğünü söyledi. Yavuzer, "Alım gücünün düşmesi nedeniyle Ramazan sofralarında bir değişim var. Eskisi kadar görkemli değiller" dedi.
Hafız Muhammed ise 15 yıldır mahalledeki dükkanında kahvaltılık ürün satıyor.
Muhammed, "Çok Ramazan gördüm ve çok güzel Ramazanlar yaşadım ama bu seferki farklı. Durgun. Eskisi kadar yoğun değil" dedi.
"Eskiden tezgahı günde birkaç kez yeni ürünlerle doldururduk" diyen Muhammed, bu yıl satışların kesat olduğunu belirtti.
Bir güvenlik firmasının sahibi olan ve Ramazan için eşiyle birlikte alışveriş yapan 57 yaşındaki Kaan Gizep, "Zor zamanlardan geçiyoruz. Ülkede daha önce enflasyon yaşandığı dönemleri görmüş olsak da, hayatımda hiç bu kadar hızlı bir fiyat artışı görmemiştim" dedi.
Gizep, insanların makul bir Ramazan sofrası için en az 500 lira harcaması gerektiğini, ancak emekliler ve asgari ücret alan işçilerin bunu karşılayamayacağını söyledi.
Mart ayında ciddi ölçüde yükselen et fiyatları, vatandaşların çoğunu daha da büyük bir zora soktu.
Türkiye yem sektörü büyük ölçüde dış kaynaklara bağımlıyken, Ukrayna krizi nedeniyle buğday, kepek, mısır, ayçiçek küspesi, soya fasulyesi gibi artan hammadde maliyetleri, üreticilerin omuzlarına ilave yük bindiriyor.
Türk hükümeti, vatandaşların artan maliyetleriyle başa çıkabilmesi için aylık asgari ücreti yüzde 50 artırarak 4.250 liraya çıkarırken, emekli aylıklarında ise yüzde 30,5 oranında zam yapmıştı.