Petrol tüketicisi ülkelerde dolar sarsıntısı

Brent petrol yıl içindeki zirvesinden yüzde 30 aşağı olsa da petrol tüketicisi ülkeler güçlenen dolar nedeniyle bu etkiyi sınırlı şekilde hissediyor.

cumhuriyet.com.tr

Brent petrol bu yılın en yüksek seviyesinden yüzde 30'dan fazla düştü, ancak Paris, Mumbai veya Accra'da yaşayanlar bu değişikliği hissedememiş gibi görünüyor.

Bloomberg HT'de yer alan habere göre, küresel petrol piyasasında gösterge olarak kabul edilen petrol tipinin varil başına yaklaşık 128 dolardan düşmesi, aynı dönemde dolarda yaklaşık yüzde 15'lik bir sıçrama ile eşleşti. Bu, yakıt fiyatlarının dünyanın çoğu yerinde yaşam maliyetini artıran önemli bir faktör olmaya devam ettiği anlamına geliyor.

PETROL FİYATLARI VE GÜÇLÜ DOLAR ÇÖKÜŞ ETKİSİ YARATTI

Çin, Hindistan ve Avrupa Birliği gibi petrol talebinde başı çeken bölgelerin tümü, ham petrol fiyatlarında göstergelerin işaret ettiğinden daha küçük reel düşüşler gördü. Öte yandan Sri Lanka gibi bazı gelişmekte olan piyasalar için, artan petrol fiyatlarının ve çöken para biriminin etkisi, neredeyse toplam ekonomik çöküş şeklinde kendini gösterdi.

“Daha güçlü bir dolar, para birimleri dolarla bağlantılı olmayan petrol tüketicisi ülkeler için önemli bir sorun olarak öne çıkıyor” diyen UBS Group Emtia Analisti Giovanni Staunovo, “Son 12 ayda petrol fiyatları yerel para birimleri bazında çok daha fazla arttı” değerlendirmesinde bulundu.

Bu sorunu düzeltmenin kolay bir yolu olmadığı belirtiliyor. Yerel para birimlerini desteklemek için faiz oranlarını yükseltmek hali hazırda kırılgan olan ekonomileri yavaşlatma riski taşırken gelişmekte olan ülkelerin dolar rezervlerine de dikkat etmesi gerekiyor.

Petrol tüketiminde ithalata fazlasıyla bağımlı olan Euro bölgesi ekonomilerinin en büyük beş ekonomisi olan Almanya, Fransa, İtalya, İspanya ve Hollanda’nın rafinerilerini işletmek için en az yüzde 90 oranında dış tedarike bağımlı durumda.

PETROLDE YÜZDE 90 DIŞA BAĞIMLI

Bu açıdan hali hazırda bir sınav yılı geçiren Avrupa Merkez Bankası yetkilileri için petrolün dolar üzerinden fiyatlanması özel bir sorun olarak öne çıktı. Bununla birlikte Rusya’nın gaz dağıtımını kesme hamlelerinden kaynaklanan enerji arzında oluşan baskı tüketici fiyatlarında Eylül ayında yüzde 9,9’luk rekor bir artışa neden oldu.

Asya ülkelerinin durumu da çok farklı değil. Çin’in Ağustos ayına kadarki petrol ithalatının bedeli ülkenin pandeminin yayılmasını durdurmak için kısıtlamalarla boğuşmasıyla genel hacimlerin düşmesine rağmen bir önceki yıla oranlar yüzde 50 arttı.

Kore Merkez Bankası Başkanı Rhee Chang-yong, geçtiğimiz ay para biriminin zayıflığının düşük petrol fiyatlarının faydalarını ortadan kaldırdığından şikayet etmişti. Hem Kore hem de Japonya, zaman zaman destek paketleri açıklaymış ve yükün bir kısmını etkin bir şekilde hükümete devrederek tüketicileri yüksek yakıt fiyatlarının acısından korumaya çalıştı.

EN ŞİDDETLİ ACIYI GELİŞMEKTE OLAN EKONOMİLER HİSSEDİYOR

Dolar kaynaklı baskı küresel olsa da, en şiddetli acıyı gelişmekte olan ekonomiler hissediyor. Artan yakıt fiyatları ve Döviz kıtlığı, bazıları için zehirli bir karışım yaratıyor.

Gana sedisi ile fiyatlandırıldığında, Brent petrol sadece Mart ayında işlem gördüğü seviyenin üzerine çıkmadı aynı zamanda rekor kırmış durumda. Sri Lanka ise ham petrolü alımlarının bedelini ödeyemediği için son zamanlarda tek petrol rafinerisini kapattı. Ülke, gıda ve yakıt ithalatını finanse etmekte zorlandığı için yaz boyunca fiilen iflas etti.

Capital Economics'in baş emtia ekonomisti Caroline Bain konuyla ilgili, gelişmiş ülkelerin para birimi değişimlerini emmek için daha fazla serbestliğe sahip olmasına rağmen, “yüksek petrol fiyatlarının bir sonucu olarak ödemeler dengesi sorunları görecek olan yükselen piyasalar kesinlikle var” değerlendirmesinde bulundu.