Özel şirketlerin fiyat tekeli, Koruk Köyü'nü şarap fabrikasına kavuşturdu
Toptancılık yapan Hasan Arpa’nın, üzüm toplama işinde yaptığı anlaşma Koruk Köyü’nün de kaderini değiştirdi.Elazığ sebze halinde komisyonculuk yapan babası, bağcılığın gelişmesi için yolu açtı. Hayri Arpa, şarap fabrikasının kuruluşunu Cumhuriyet’e anlattı.
Miyase İlknurÖküzgözü üzümü birçok yörede yetiştirilse de asıl menbaı Elazığ’dır. İri taneli öküzgözü üzümü ile boğazkere üzümünün karışımından yapılan şaraplar son yıllarda hak ettiği yere geldi. Elazığ Hal’inde toptancılık yapan Koruk Köyü’nden Hasan Arpa’nın, üzüm toplama işinde yaptığı anlaşma Koruk köyü’nün de kaderini değiştirdi. Özel şirketlerin fiyat tekeli oluşturması ile köy bir de şarap fabrikasına kavuştu.
Hayri Arpa, 1980 darbesi sonrasında köyün birçok genci gibi uzun yıllar cezaevinde yatmış. Cezaevi çıkışında ailesinin bağ dikimi ve bozumuna yardım etmiş. Köyde bir şarap fabrikası kurma fikri 2007’de aklına düşmüş ve araştırma yapmaya başlamış. Özel firmaların üreticiye kendi fiyatlarını dayatmaları karşısında eyleme geçmiş ve Tarım İl Müdürlüğü’ne müracaat etmiş. Hem de üç kez. Nihayet 2010’da dördüncü kez başvurunca “olur” almış.
"EN KALİTELİSİ KUZOVA’DA"
Köyün eski devrimcisi artık köyün şarap fabrikatörü olmuş. Eski derken siyasi duruşundan vazgeçmiş değil elbette. Arpa, fabrikayı kurma öyküsünü şöyle anlatıyor: “Elazığ sebze halinde komisyonculuk yapan babamın bir firmayla anlaşıp onlar adına üzüm toplamaya başlamasıyla bağcılık Kuzova ve köyümüzde yaygınlaşmaya başladı. Artık ev için pestil, orcik (pestilden yapılan cevizli sucuk) ve üzüm şerbeti dışında üzümü kullanamayan insanlar şarap için üretmeye başladılar. Firmalar, ürün rekoltesi çoğalınca tok alıcı rolünü oynamaya başladı. Kendi aralarında bir fiyat tekeli oluşturup köylüye dayattılar. İçinde 48 köy ve 20’nin üzerinde mezrayı barındıran Kuzova’da 15 bin dönüm bağ var. Öküzgözü üzümü Elazığ’ın her bölgesinde üretiliyor ama en kalitelisi bizim Kuzova’daki. Çünkü bu bölgenin ayrı bir kliması var. Munzur’lardan gelen esintinin Keban baraj sularını da yalayarak gelmesi bağcılığa uygun ortam oluşturdu. Şarap üretimi Osmanlı döneminde de Elazığ’da çok büyük bir ticari faaliyet. Yıllık bir milyon 800 litre şarap üretiliyor. Özellikle Ermenilerin ürettiği şaraplar Amerika’ya ihraç ediliyor. Öküz gözü o yıllarda Şikago’da madalya alıyor.”
"DÜNYA BİLMİYORDU"
Fabrikayı 2010’da kuran Arpa, bir yıl sonra üretime başlar. Özel danışmanlık almadığını hem sermaye hem bilgi konusunda arkadaşlarından destek aldığını belirtiyor. Köyde şarap fabrikası kurulunca özel firmalarla aralarında ciddi bir rekabet ortamı yaratıldığından köylünün de eli özel firmalara karşı güçlenir. Önce bölge ismiyle piyasaya ürün veren Arpa, sonra farklı marka kullanmaya başlar. Başlangıçta lokal bazda tanınan şarapları, 2017’de İstanbul’da “Gustobar” yarışmasında gümüş madalya alınca pazarlama konusunda önü açılır. O yılki üretiminin tümünü satmayı başarır. Bu başarıyla motivasyonlarının arttığını söyleyen Arpa, şunları söyüyor: “2019’dan sonra Tina adlı bir İtalyan kadınla çalışmaya başladık. Önolog. O dönemde gıda mühendisi olan kızım da doktora tezini Kösetevek üzümleri üzerine verdi. Bir yerde Kösetevek dünya literatürüne kazandırıldı. Kösetevek adlı bir üzüm çeşidi vardı ve bu da Koruk köyü ve çevresine aitti. Ama bunu dünya bilmiyordu. Öküz gözünün versiyonu olarak biliniyordu sadece. Tez, İngilizce yayımlanınca bir adım daha ileriye çıktı. Bu yılki öküzgözü üzümümüz de çok iyiydi. Köseteveklerin çok daha güzel bir tadımı vardı. 2021’de yine Gustobar yarışmasına katıldık. Herhangi bir madalya alamadık ama tepkiler çok olumluydu. Yüzlerce insanla tanıştık. Standımızı ziyaret edenler, “Biz bunu tanıyoruz. Güzel bir şarap’ dediler.”
"ÜRETEN BİZDK"
“Eski zamanlarda sadece Tekel adına bizden ürün alıyorlardı. Farklı alıcılar bölgeye geldi. Sonradan diğer gruplar alıcı oldu. Köylüden üzüm alırken öyle pazarlık ya da arz talep dengesine göre değil düşük fiyat verme konusunda aralarında anlaşarak tekel oluşturdular. Köylü çaresiz kalıyordu. Zira üzüm 15 gün içinde değerlendirilmezse elinde kalıyor. Ceviz ve badem gibi saklama şansın yok. Bu nedenle üretici gelen firmalara mecbur durumdaydı. Bundan kaynaklı dönem dönem sıkıntılar da yaşandı. İktidardan da kaynaklı sorunlar var tabii. Şarapçılık yapılsın istemiyor. Vergiler yüksek şarap üreticisi de ihracat bağlantısı yoksa ülke içinde hepsini satamıyor. Ne zamanki Çin ve Avrupa pazarına yöneldiler biraz daha yoğunlaştılar. Bunların karşısına ufak da olsa bir alternatif yaratmak amacıyla bu tesisi kurmaya giriştim. İleride büyürsek onlarla rekabet etme amacıyla kolları sıvadım. Üzüm fiyatını da bizim köylülerimizin belirlemesi lazım diye düşünüyordum. Çünkü üreten bizdik.”