Oya Özarslan: Kamu ihale sistemi delik deşik oldu ve kaynaklar tarafgil bir şekilde dağıtılıyor
Her üç kişiden ikisinin gelecek iki yılda Türkiye’de yolsuzluğun daha da artacağını düşündüğünü söyleyen Uluslararası Şeffaflık Derneği Başkanı Oya Özarslan, "Türkiye’nin en az gelecek 25 yılında ödemesi gereken fizibilitesinin nasıl olduğunu bilemediğimiz büyük faturalar yaratıldı" dedi.
Şehriban KıraçUluslararası Şeffaflık Derneği Başkanı Oya Özarslan, Türkiye’nin gittikçe şeffaflıktan uzaklaştığını, bilgiye ve veriye ulaşmakta zorlaştığını, yasaklar ve sansürün artığını söyledi. Türkiye’de her yıl 4 milyar doların yolsuzluğa harcandığına dikkat çeken Özarslan, “Lafta da olsa yolsuzlukla mücadele diye bir kavram kalmadı. Bu ortamda elbette yolsuzluk yeşerir. Toplumun yüzde 60’ı ‘Hükümeti yolsuzlukla mücadele konusunda başarılı buluyorum’ yargısına katılmıyor” dedi. Oya Özarslan ile Türkiye’nin yolsuzluk karnesini konuştuk.
- 2021 Yolsuzluk Algı Endeksi’nde 180 ülke arasında 96. sıraya geriledi. Ne oluyor da Türkiye bu kadar gerilere düşüyor?
Ülke gittikçe şeffaflıktan uzaklaşıyor, içine kapanıyor, bilgiye ve veriye ulaşmak zorlaşıyor, yasaklar ve sansür artıyor. Kamu ihale sistemi delik deşik oldu ve kamu kaynakları alabildiğine ve tarafgil şekilde dağıtılıyor. Açık ihale sistemiyle verilen ihalelerin oranı düşüyor, istisna ve kapsam dışı denen ihalelerin oranı yükseliyor, kararlar kapalı kapılar ardında veriliyor. Dünya Bankası’na göre Avrupa ve Orta Asya ülkelerinde altyapı projelerinde en çok kamu kaynağının transfer edildiği şirketler Türkiye’den ve bu şirketler politik olarak da iktidarla ilişkili şirketler. Bunlara açık ihale sistemleri dışında kalarak mega projeler verildi, Türkiye’nin en az gelecek 25 yılında ödemesi gereken fizibilitesinin nasıl olduğunu bilemediğimiz büyük faturalar yaratıldı.
Yolsuzluk haberleri yapanlar davalarla yüksek tazminatlarla terbiye edilmeye kalkışılıyor. Lafta da olsa yolsuzlukla mücadele diye bir kavram kalmadı. Bu ortamda elbette yolsuzluk yeşerir.
- Türkiye otoriter, yolsuzluk ve yoksullukla boğuşan ülkeler arasına doğru gidiyor, ne diyeceksiniz?
Gücün ayrıcalıklı bir grubun elinde toplandığı otokratik ülkeler sınıfına doğru hızlıca bir gidişat var. Türkiye Endeks’te 38 puanla, 40 puan barajının altına düştü, bu puanlarda hep demokrasi fakiri, kaos ve karışıklıklar içinde ve otokrasi ile yönetilen ülkeler var. Azerbaycan, Kırgızistan, Türkmenistan gibi Orta Asya ülkeleriyle aynı seviyeye düşüyoruz.
Yolsuzluk liginde 37 puanla Türkiye’nin altında Kazakistan var, tek adam rejimiyle 30 yıl geçiren bir ülke. Kazakistan yönetici sınıfının İngiltere gayrimenkul piyasasında şu anda bilinen malvarlığı 530 milyon pound. Bunun 330 milyon poundu Nazarbayev ailesine ait, Nazarbayev kritik devlet görevlerine kızı ve damatlarını getirdi. Birçok bulgu Türkiye’deki yönetimin son yıllarda aldığı resimle benzeşiyor maalesef.
SUSKUN KALIYORLAR
- Yolsuzlukla, usulsüzlük ya da rüşvetle karşılaşan vatandaşların tutumu nasıl?
Araştırma sonuçları bize yolsuzlukla karşılaşanların suskun olduğunu işaret ediyor. Bir şekilde kendisi veya tanıdığı usulsüz ödeme yapan veya dolaylı yoldan böyle bir durumu yaşayıp yaşamadığı sorusuna toplumun yüzde 89.5 gibi çok büyük bir bölümü cevap vermiyor. Yüzde 53’ü şikâyette bulunmayı faydasız görüyor.
AKP’Lİ DE ‘YOLSUZLUK ARTTI’ DİYOR
- Yaptığınız araştırmaya göre Türkiye’de dört kişiden üçü son iki yılda yolsuzluğun arttığı görüşünde, yurttaş neden güven duymuyor?
Araştırmamıza katılanların yüzde 74’ü yolsuzluğun son iki yılda arttığını düşünüyor. 2016’da bu oran yüzde 55’ti. Halihazırdaki duruma ilişkin toplumsal düzeyde gerçek bir kaygı varken geleceğe ilişkin de umutsuzluk gözleniyor. Toplumun yüzde 67’si, yani her üç kişiden 2’si gelecek iki yılda Türkiye’de yolsuzluğun daha da artacağını düşünüyor. Bu oran 2016’da yüzde 41’di.
- Hangi siyasi görüşte olanlar yolsuzluğun arttığını düşünüyor?
Muhalefet seçmenlerinin neredeyse tamamı yolsuzluğun arttığını düşünüyor. CHP seçmeleri arasında bu yargıya katılanların oranı yüzde 97, HDP seçmenlerinde yüzde 92, İYİ Parti seçmelerinde yüzde 91. Kararsızların yüzde 78’i son iki yılda Türkiye’de yolsuzluğun arttığını düşünüyor. AKP seçmenlerinin bile yüzde 44’ü, MHP seçmenlerinin ise yüzde 63’ü yolsuzluğun arttığını düşünüyor.
- Yolsuzluk oyları nasıl etkiler?
Gelecek yıl Türkiye’de seçim olacağı düşünüldüğünde, toplumun yüzde 79’unun partisi hakkındaki yolsuzluk iddialarının oy tercihi üzerinde etkili olacağını belirtmesi çok çarpıcı. 18-32 yaş arasındaki gençlerin yüzde 83’ü, oy verecekleri parti hakkında çıkacak olası bir yolsuzluk iddiasının sandıkta verecekleri karar üzerinde etkili olacağını söylüyor. Kararsızların yüzde 94’ü yolsuzluk iddiasının, oylarını etkileyeceğini söylüyor.
- Türkiye’de yolsuzluğun hangi kurumlarda ve kamunun hangi alanlarında yaygın?
Toplumun yüzde 82 gibi büyük bir çoğunluğu siyasi partilerin yolsuzluğa bulaştığını düşünüyor, bunu yerel yönetimler, kamu kurumları ve medya takip etmekte.
ÖDEMELER GİZLİ
- Bütçe şeffaflığı konusunda Türkiye’nin nasıl bir karnesi var?
Türkiye bilgiye ulaşma alanında dünyada 136 ülke arasında 97. sırada. Bütçe şeffaflığının incelendiği “Açık Bütçe” çalışmasına göre ise 100 üzerinden 51 puana sahip. Örtülü ödeneği kapsayan gizli hizmet giderlerindeki artış son yıllarda müthiş bir artış eğiliminde. 2005’ten 2020’e kadar gizli hizmet giderleri yüzde 1018 arttı.
- Yaşanan ekonomik kriz ve yoksulluk yolsuzluk grafiğini nasıl etkiliyor?
Yolsuzluk yoksulluğu doğuran en önemli nedenlerden biri. Her yıl tüm dünyada gayri safi milli hasılanın yüzde 5’i yolsuzluğa harcanıyor, buna göre Türkiye’de her yıl 4 milyar doları yolsuzluğa harcıyoruz.
VAKIF PARAVAN
- Türkiye’de gerek siyasiler gerek iş insanları neden yurtdışına para aktarıyor?
İş insanları için bir gecede yasaların değişmesi, istikrarsızlık, mülkiyet hakkına gelebilecek tehditler ve yolsuzluktan bıkmış ve onu getirdiği ek maliyetlerden kaçınmak, bu nedenler arasında sayılabilir. Son yıllarda Türkiye’ye gelen yabancı yatırımcının azalması, güvenli buldukları başka ülkelere gitmesiyle Türk iş insanları da endişe içinde ve risk gördükleri yerden uzaklaşmak istiyor olabilirler. Siyasetçilerin nerede ne kadar malvarlığı olduğunu bilmiyoruz. Vakıfların paravan olarak kullanıldığı bir yere döndüğünü biliyoruz.
ŞEFFAFLIK YOK
- Yolsuzlukla mücadele nasıl olmalı?
Türkiye’deki en temel sorun siyaset ve ticaret arasındaki ilişkilerin şeffaf olmamasıdır ve yolsuzluğun cezasız kalmasıdır. Kamuoyuna yansıyan önemli birçok yolsuzluk iddiası yargılanmıyor. Mesela 10 bin dolar maaşa bağlandığı belirtilen milletvekili gibi ciddi bir iddianın araştırıldığını duyduk mu? Son 15 yılın adli istatistiklerine göre, rüşvet nüfuz kullanımı gibi kamu idaresinin güvenirliğine ilişkin suçlarda takipsizlik kararı verilme oranı yüzde 44 den yüzde 54’e çıkmış, açılan kamu davalarının oranı da yüzde 40’dan yüzde 30’a düşmüş.