Otomobilde çevre öncelikli vergi

Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Başkanı Ali Haydar Bozkurt ile Türk otomotiv sektörünün çevreci araç yolculuğunu ve gelecekte bu alanda atılması gereken adımları konuştuk.

Sercan Çalbak

Türkiye’de çevreci otomobillerin sayısının artması için iç pazar desteğine ihtiyaç olduğunu söyleyen ODD Başkanı Bozkurt, Avrupa ülkelerinin koyduğu hedeflere benzer altyapı hedefleri oluşturulması ve teşvik mekanizmaları kurulması gerektiğini ifade etti.

- Dünyada ve Türkiye’de çevreci otomobil trendini tüketici açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Günümüzde, dünyada üretilen araçların yüzde 98’i konvansiyonel içten yanmalı motorlardan oluşuyor. Sadece elektrikle çalışan araçların sisteme entegrasyonunun zor olduğu bu dönemde, Avrupa başta olmak üzere refah seviyesi yüksek ülke insanlarının çevreci araçlara yöneldiğini görüyoruz. Ayrıca Green Deal (Yeşil Mutabakat) kapsamında tüm paydaşlara da büyük bir sorumluluk düşüyor. Ülke olarak Paris Anlaşması’na imza attık. Anlaşma ile hedefimiz 2053’te net sıfır emisyon. Bunun için otomotiv sektörüyle birlikte hükümetlerin, yerel yönetimlerin, enerji şirketlerinin ve tüketicinin de çeşitli adımlar atması gerekecek. Öte yandan ülkemizin Paris İklim Anlaşması’nı imzalamasıyla birlikte hibritler ve elektrikli araçlara, devletimizin ek teşvikleri gündeme getirebilir. Bu bakımdan da Türkiye otomotiv sektörüne uygulanan vergilendirme yapısının yeniden gözden geçirilmesi ihtiyacının bir kere daha ortaya çıktığı da görülmekte. Bu iki anlaşma için ülkemizdeki çalışmalara hızla başlanmalı düşüncesindeyim. AB Yeşil Mutabakatı çerçevesinde Türkiye’deki mevzuatın uyumlaştırılması, iklim değişikliği politikalarının kurumlar arası eşgüdüm ile yönetilmesi, gelişmekte olan yeni motor teknolojileri dikkate alınarak ÖTV/MTV yapısının yeniden düzenlenmesi ve yaşlı araç parkının gençleşmesine yönelik politikaların hayata geçirilmesi başlıca ihtiyaçlar.  

ALTYAPI VE TEŞVİKLER

- Türkiye’de çevreci otomobillerin artması için neler yapılması gerekiyor? 

Otomotiv endüstrisi, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin önemli sanayilerinden biri ve sektörümüz, ülkemiz sanayisinde de önemli bir rol alıyor. Bu noktada sektörümüz adına söylemek istediğim, konuyu çevreci araçlar bakış açısı ile ele almamız gerektiği. Avrupa ülkelerinin koyduğu hedeflere benzer altyapı hedefleri, hazırlıkları, teşvik mekanizmaları kurulmalı. Çevreci araç pazarının ülkemiz iç pazarında desteklenmesi, yeni teknolojilerin pazarda yaygınlaşması, gelişimi, hem tüketici alışkanlıklarının bunun etrafında oluşmasının teşvik edilmesi hem de otomotiv ekosisteminin dünyadaki gelişmelere paralel bu yönde gelişmesi açısından çok değerli. Avrupa’daki modellerin artışına paralel olarak Türkiye’deki penetrasyonun da artacağını bekliyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız altyapı hazırlıkları bakımından şarj istasyonu konusunda geniş kapsamlı çalışmalar yapıyor. Avrupa’dakine paralel, ülkemizde de yeni elektrikli modellerin ve diğer çevreci teknolojilerin de iç pazara sunulacağını bekliyoruz. ODD olarak EPDK ve bakanlıklar nezdinde girişimlerimiz var. 

GÜNCELLEME BEKLENİYOR

- Vergi sistemimizde ne gibi değişiklikler olmalı?

2030 hedefi ile birçok Avrupa kentinde, karbon nötr olmak üzere yeni ve çevreci teknolojilere doğru önemli teşvikler ve hazırlıklar söz konusu. Türkiye otomotiv sektörüne uygulanan vergilendirme yapısının yeniden gözden geçirilmesi ihtiyacını bir kere daha belirtmek gerekiyor. Vergilendirme açısından şu anda neredeyse tüm modeller ağırlıklı olarak en yüksek dilim olan yüzde 80’lik dilimde bulunmayı sürdürüyor. Umarız ki bu konuda da yakın zamanda bir güncelleme bilgisi alırız. Bundan sonraki adım olarak matrah tutarlarının güncellenmesi ile ilgili beklentimiz hâlâ devam ediyor.

YEDİ ADIMDA YOL HARİTASI 

Avrupa Birliği’nde (AB) 2030 yılında toplam yeni elektrikli araç satışının da on milyon adede ulaşacağı düşünülmekte. 2030 hedefiyle bazı Avrupa şehirlerinde otonom sürüşe de imkân tanıyacak akıllı şehirlere dair hazırlıklar kamu desteğiyle yoğun bir şekilde devam ediyor. Ülkemizdeki hazırlık ve uygulamaların da son gelişmelerle beraber tüm bu çalışmaların da hızlanmasını umuyoruz. Yapılan çalışmaların sonuçlarına dayanarak enerji politika yapıcıları, piyasa düzenleyicileri, dağıtım şebekesi operatörleri, otomotiv endüstrisi, şarj teknolojisi geliştiricileri ve yatırımcıları, şehir planlamacıları ve araştırmacılar için önemli olabilecek yedi öncelik alanı şöyle:

1- Elektrikli araç piyasasının, şarj altyapısı gelişimiyle birlikte hızlanması.

2- Yük yönetimi için akıllı şarj mekanizmalarının geliştirilmesi ve uygulanması.

3- Şebekede aşırı yüklenme ve gerilim düşüşlerinden kaçınmak için bölgelere özgü önlemlerin alınması.

4- Elektrikli araçların şarjı için yeni iş modellerinin değerlendirilmesi, geliştirilmesi ve uygulanması.

5- Elektrik talebindeki artışla paralel olarak dağıtım şebekelerinde planlanmış yatırımların sürdürülmesi.

6- Elektrikli araçların şarjında, yenilenebilir enerji entegrasyonu ve enerji depolama arasındaki sinerjilerden yararlanılması. 

7- Elektrikli araç gelişiminin faydalarından diğer sektörlerle ortaklaşa biçimde yararlanmak için değerlendirme ve planlama yapılması.