ODD Başkanı Ali Haydar Bozkurt: Otomobilde 'fiyat düşer mi artar mı’ diye sorarsanız artar
ODD Başkanı Ali Haydar Bozkurt: Bu fiyatlarla 1 milyon adetlik satış hayal. Şu andaki mevcut otomotiv sisteminin yatırımları, bayileri, distribütörleri ayakta tutabilmesi için yıllık satış adedinin 700 binin üstünde olması lazım, altı kırmızı alarmdır.
Şehriban KıraçOtomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Başkanı Ali Haydar Bozkurt, eskiden satılan araçların yüzde 60-70’inin yüzde 45-50’lik vergi diliminde olduğunu, son bir yılda gelen fiyat artışlarıyla neredeyse araçların yüzde 90’ının üst vergi dilimine girdiğini söyledi.
Bozkurt, “Son bir yılda fiyatlar o kadar arttı ki bu durum ne kadar daha gider bilmiyoruz. Normal vatandaş perakende müşterisinde düşüş gözlemliyoruz. Geçen dönemlerde 3-5-6 ay araba sırası bekleyen müşteri sayısında azalma var. Bize hep soruyorlar araç fiyatları düşer mi diye. Maliyetlere, gördüğümüz tabloya bakınca düşme şansı az, tam tersine artma ihtimali var” dedi. Ali Haydar Bozkurt ile araba fiyatlarındaki zamları ve otomotiv sektörünü konuştuk.
- Nasıl gidiyor sektörde işler?
Hem iyi hem de endişe veren gelişmeler var. Az sayıda araç geldiği için nasıl satarız telaşı yok. Son bir yılda fiyatlar o kadar arttı ki bu durum ne kadar daha gider bilmiyoruz. Mesela normal vatandaş perakende müşterisinde düşüş gözlemliyoruz. Geçen dönemlerde 3-5-6 ay araba sırası bekleyen müşteri sayısında azalma var. Şu anda biraz kurumsal taraf sektörü ayakta tutuyor, çünkü firmaların filoları eskimişti, şimdi onları yeniliyorlar. Son iki yıla Covid, çip krizi, hammadde sıkıntısı, petrol fiyatlarındaki artış, lojistik maliyetlerin artması, konteyner krizi gibi birçok krizi aynı anda yaşadık. Mesela aracın bir parçası Malezya’dan gelecek, o parça gelmeden üretim hattı duruyordu. Konteyner fiyatları dolar bazında altı kat arttı. Yılbaşında da Rusya-Ukrayna savaşı başladı. Rusya otomotiv tedarik sanayisinde kullanılan hammaddenin yüzde 40’ını temin ediyor. Ukrayna, çip üretiminde kullanılan neon gazlarının yüzde 70 tedarikçisi. Dünyada enflasyonist ortam oluştu.
Globaldeki gelişmeleri doğru okumak gerekiyor. Kur artınca her şeye yansıyor. Böyle bir ortamın üzerinde gelecek tahmini yapmak çok güç. Şu an halihazırdaki talebi karşılayacak otomobil gelmiyor zaten.
- Gerçekten karşılanmayacak kadar araç talebi var mı?
Talep var ama perakendeci tarafında geçen yılki altı ay araç bekleme kuyrukları yok, 1-2 ay bekliyorlar. Çünkü bir yılda araba fiyatları çok arttı. İnsanların alım gücüne göre talepte düşüş oluyor. Daha küçük segmentlere ya da ikinci el araçlara kalıyorlar ya da vatandaş araç alımını erteliyor. Kurumsal tarafta işler yürüyor, turizm sezonu başladığı için rent a car tarafında canlılık var. Şu an sektörü onlar taşıyor.
Planlama yapılamıyor. Mesela üretici diyor ki önümüzdeki ay size 3 bin araç gelecek; aybaşı geliyor, 500’ü iptal oluyor. İki gün sonra arıyorlar 300 daha iptal oldu. Teslim dönemi geldiğinde iptal edilen araç sayısı 1000’i buluyor. Bu da plansız olarak ay içinde gelişen ilave darbeler oluyor.
- Öyleyse günlük plan değişiyor.
Tabii tabii. Sabah uyanıyorsunuz bir bakıyorsunuz değişiyor. Şöyle bir yanlış algı var, araç yok diye fiyat artıyor. Girdi maliyetleri son 1-2 yılda 5-6 kat arttı. Petrol 40 dolardan 113 dolara gelmiş. Enerji maliyetleri, hammadde maliyetleri katlanmış. Bunların hepsi nihai ürünün maliyetini artırıyor. Bizim vergi sistemi de ayrıca zorluyor.
45-50-80 vergi dilimleri var. Eskiden satılan araçların yüzde 60-70’i yüzde 45-50’lik vergi diliminde olurdu. Son bir yılda gelen fiyat artışlarıyla neredeyse araçların yüzde 90’ı üst vergi dilimine giriyor. Bazen 1 lira fark ettiğinde nihai araç fiyatlarına yüzde 23 fiyat artışı olarak yansıyor. Vergi dilimi yüzde 50’den 80’e atladığı zaman fiyat da artıyor.
15 GÜN SONRA FİYAT NE OLACAK BİLMİYORUZ
- Fiyat gittikçe artacak yani? Her ay mı zam?
En az ayda bir fiyatlar güncelleniyor. Sevkıyat planına göre, çok afaki durumda ay içinde de fiyatlar değişiyor.
- Ne kadarlık bir zam gelecek önümüzdeki günlerde?
Çok zor bunu tahmin etmek. 15 gün sonra fiyat ne olacak bilmiyoruz. Fiyat düşer mi artar mı diye sorarsanız artar. Otomotivciler olarak fiyatların düşmesini biz de istiyoruz. Satılan araç sayılarını artırmamız gerekiyor. Yılı 600-700 bin adetlik satışla kapatmak yerine 1 milyon adetle kapatırsak ve sürdürülebilir olursa sektöre fayda sağlar. Bu, yabancıların Türkiye’de gelip yeni üretim yatırımı yapmasını da sağlar. Sektörümüz 16 yılda 69 milyar dolar cari fazla vermiş. Türkiye’nin otomotiv sektörüne gözü gibi bakması gerekiyor. Avrupa’nın beşinci büyük üreticisiyiz.
700 BİNİN ALTI KIRMIZI ALARM
- Ama fiyatlar bu kadar yüksek olursa 1 milyon satış adedini bulmak zor.
Evet, bir numaralı neden fiyat. Vatandaşın alım gücüne göre ya çok ya da az sattırıyor. Şu andaki mevcut otomotiv sisteminin yatırımları, bayileri, distribütörleri ayakta tutabilmesi için yıllık satış adedinin 700 binin üstünde olması lazım, altı kırmızı alarmdır. Geçen yıl 732 binin üstüydü. Bu yıl o rakamı yakalar mıyız bilmiyoruz.
Bu fiyatlarla 1 milyon adetlik satış hayal. Araç olsa bile en çok 750 bin satılır. Bizim istediğimiz artık orta uzun vadeli bir yol haritası oluşturmak. Otomotiv gibi birkaç sektörü ülkeye katkısı, getirisi yüksek birkaç sektörü önde tutacak; o sektörleri geliştirecek stratejiler oluşturmak gerekiyor. Doğu Avrupa ülkelerine yatırım kaçırıyoruz. İç pazarın büyümesi çok çok kritik.
- Bayiler, distribütörler yeni araç çok gelmiyorsa nasıl ayakta kalacak?
Servis geliri, sigorta satışı, birinci ve ikinci el araç satışı yapıyorlar. Bayi için önemli olan daha çok araç plakalayıp trafiğe çıkarmak. Şu ana kadar yan gelirlerle idare ettiler. Umalım ki 700 bin civarındaki satış adedi çok düşmesin. 600 bin bandı bir iki yıl sürerse bayilik sistemi tökezlemeye başlar. Umarız 2001’deki gibi sahneler yaşanmaz.
HER HAFTA PLAN DEĞİŞİYOR
- Plan yapamıyoruz dediniz. Yılbaşında sektör için ne tür hedefler koydunuz?
O planlar 30 kere çöpe atıldı. Her hafta senaryo değişiyor. Avrupa’da da her gün gelen haberle planlar değişiyor. Kaç adet araç satılacak planını yapamıyoruz. Bugün plan yapıyorsunuz, haftaya değişiyor, genelde gelecek araç adetleri aşağı yönde değişiyor. Eğer araç bulabilirsek maksimum 750 bin olur. Araç bulsak da perakende tarafta geçen yıl araç alım iştahının aynı şiddette gittiğini görmüyoruz maalesef.
- Bu dönemde tüketici davranışları nasıl değişti?
Türkiye’de aylık kredi faizleri yüzde 1’e yaklaşırsa satışlar artar. Şimdi yüzde 2’nin üzerinde. Eskiden yüzde 70 araçlar kredili satılırdı. Bugün kredili satışlar yüzde 30’lar civarına düştü. Birikmiş parası ve ikinci bir aracı olan değiştiriyor. Yüksek fiyattan dolayı bir alt segmente yönelmeler var, sıfır araç yerine ikinci el araç alıyorlar. Dizel araç artık eskisi kadar tercih edilmiyor. Daha çok SUV modeller tercih ediliyor. Hibrit araçlara eğilim arttı.
- Vergi sisteminde bir değişiklik öngörüyor musunuz?
Avrupa’daki gibi bir vergi sistemi olsa 85 milyon nüfusla yılda 2.5 milyon adet satış yaparız. Avrupa’da sadece KDV ödüyorlar. Bizde KDV’nin üstüne ciddi bir ÖTV geliyor. İnsanların araba alıp alamayacağını fiyatlar belirliyor. Mutlaka bir birikimi olması gerekiyor ya da ikinci el aracı olan biraz borçlanarak araba alabiliyor. Araç alsam fiyatı ne, kredi kullansam aylık ne kadar ödeyeceğim, bunları düşünüyoruz.