Maaş artışının üçte biri eridi!

Memur ve memur emeklisine bu yılın ikinci yarısında verilen yüzde 10’luk toplu sözleşme zammının temmuz enflasyonuyla birlikte hızla erimeye başladığı ortaya çıktı.

Mustafa Çakır

Yıllık enflasyon yüzde 61.78 ile “baz etkisi” nedeniyle düşüyormuş gibi görünse de temmuz ayı enflasyonu yüzde 3.23 geldi. Temmuzda işçi ve Bağ-Kur emeklilerinin aylıklarında yüzde 24.73, memur ve memur emeklilerinin maaş ve aylıklarında da yüzde 19.31 oranında artış yapılmıştı. Ancak memur ve memur emeklisine bu yılın ikinci yarısında verilen toplu sözleşma zammı yüzde 10’du. Geriye kalanı ise ilk 6 ayın enflasyon farkından oluşmaktaydı. Enflasyon farkı da zam anlamına gelmiyor. Yılın ilk yarısındaki kaybın 6 ay sonunda telafi edilmeye çalışılması olarak yorumlanıyor. Ancak bu telafi de gerçekleşmiyor. Aylık enflasyon yüzde 3.23 gelince memur ve memur emeklisine bu yılın ikinci yarısında verilen yüzde 10’luk zammın yaklaşık 3’te 1’i de daha ilk aydan buharlaşmış oldu. Enflasyon nedeniyle oluşan kayıpların 6 ay sonunda değil de aylık olarak karşılanması talepleri ise iktidar tarafından kabul edilmiyor.  İşçi ve Bağ-Kur emeklilerine yapılan yüzde 24.73’lük artışın da yüzde 3.23’ü uçmuş oldu. Elektrik ve doğalgaza gelen zamların enflasyon üzerindeki etkileri önümüzdeki aylarda daha net görülecek. Ücret, aylık ve maaşlardaki erime daha belirgin hale gelecek. Bu arada asgari ücret de artırılmadı. 17 bin 2 lirada kaldı. Şubat ayına kadar da böyle devam edecek. Asgari ücretlinin kaybı daha ağır hale gelecek. Aylık enflasyondaki artış karşısında sendikalar da “ek zam” taleplerini dile getirmeye başladı. 

EK ZAM ZORUNLU

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, memurların cebine yansıyan gerçek erimenin çok daha yüksek olduğunu vurguladı. Çalışanların alım gücünün korunması ve artırılmasının her zamankinden daha fazla önem kazandığına işaret eden Kahveci, “Aksi halde ekonomideki bütün olumsuz gelişmeler dar ve sabit gelirlilerin yapacağı fedakarlığa bağlı olarak aşılmakta, her dönemde zengin daha zengin fakir daha fakir hale gelmektedir. Bu nedenle artık memur ve emeklilerimizin üzerindeki ekonomik yükü hafifletmenin vakti gelmiştir. Memur ve emeklilerin üzerindeki bu yükü hafifletmenin yolu önce maaşları açlık ve yoksulluk sınırından kurtarmak sonra maaşlara enflasyonun üzerinde bir artış yapmaktan geçmektedir. Alım gücünü korumanın ve yükseltmenin yolu ise refah payı ödemesidir. Bu nedenle artık maaşlara ek zam yapılması da bu ekonomik şartlar altında zorunlu hale gelmiştir” dedi. Temmuz ayı enflasyonuyla birlikte memur ve emeklilerin yüzde 10’luk zamlarla bu dönemi atlatamayacaklarına dikkat çeken Kahveci, “Dolayısıyla her zaman ifade ettiğimiz gibi ek zam verilmesi, refah payı eklenmesi, enflasyon farkının ortaya çıktığı ay itibarı ile maaşlara yansıtılması ve vergi dilimlerinin yeniden düzenlenmesi yönündeki taleplerimizin karşılık bulması bu süreçte hayati bir önem taşımaktadır. Çarşı, pazarda fiyatlar sürekli yükselirken alım gücünü koruyacak, memur ve emekliye nefes aldıracak uygulamalara ihtiyaç vardır” değerlendirmesini yaptı. 

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise, temmuz itibariyle kamu görevlisi ve emeklisinin maaş/aylıklarında yüzde 19.31 oranında artış yapılırken, doğalgaz, elektrik, ulaşım, kira ve diğer zorunlu giderlere çok daha fazla zam yapılmasının sabit gelirlilerin geçimlerini zorlamaya devam ettiğini vurguladı.