Küresel piyasalarda 'Fed faizi sabit tutacak' beklentisi

Küresel piyasalarda ekonomik aktiviteye yönelik endişeler güçlü kalmaya devam ediyor. Bugünkü yoğun makroekonomik veri takviminin varlık fiyatlarının yönü üzerinde etkili olması bekleniyor. Fed'in gelecek ay yüzde 90 ihtimalle politika faizini sabit bırakacağının öngörülüyor.

AA

Enflasyon ve resesyon ikilemindeki dünya ekonomilerinde gelecek döneme ilişkin beklentiler belirsizliğini korumaya devam ediyor.

ABD Merkez Bankası'nın (Fed) nihai faiz oranını nerede belirleyeceğine ilişkin soru işaretleri varlığını korurken, ülkede enflasyon beklentilerinin gerilemesi sınırlı da olsa risk iştahını destekledi.

Fed'in New York Şubesi'nin açıkladığı temmuz Tüketici Beklentileri Anketi'nin sonuçlarına göre, Amerikalı tüketicilerin kısa vadeli enflasyon beklentisi 0,3 puan azalarak yüzde 3,5'e geriledi. Düşüşünü dördüncü aya taşıyan kısa vadeli enflasyon beklentisi, Nisan 2021'den bu yana en düşük seviyesini gördü.

Analistler, söz konusu durumun yaklaşık 1,5 yıldır devam eden şahin politikaların sonuna yaklaşıldığına yönelik iyimserliği artırması açısından önemli olduğunu belirterek, hafta boyunca açıklanacak verilerle birlikte Home Depot, Target ve Walmart gibi perakende devlerinin bilançolarının da ABD'li tüketicilerin durumuna ilişkin ipuçları verebileceğini dile getirdi.

FAİZİN SABİT BIRAKILMASI ÖNGÖRÜLÜYOR

Yarın açıklanacak Fed toplantı tutanaklarının da önemine dikkati çeken analistler, tutanaklardaki olası yönlendirmelerin de fiyatlamalar üzerinde etkili olabileceğini ifade etti.

Analistler, para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in gelecek ay yüzde 90 ihtimalle politika faizini sabit bırakacağının öngörüldüğünü belirterek, yıl sonuna kadar yapılacak diğer iki toplantıya yönelik belirsizliklerin güçlü kalmaya devam ettiğini bildirdi.

ABD ekonomisinde "yumuşak iniş" beklentileriyle birlikte resesyon ihtimalinin de yatırımcılar tarafından göz önünde bulundurulduğunu hatırlatan analistler, buna karşın enflasyonun hala hedeflenen düzeyin oldukça üzerinde olması nedeniyle tahvil piyasalarında satış baskısının devam ettiğini kaydetti.

ALTININ ONS FİYATI NE KADAR OLDU?

ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yeni günde yükseliş eğilimini üst üste dördüncü güne taşırken, dün yüzde 4,2 ile 7 Kasım'dan bu yana en yüksek günlük kapanışını gerçekleştirdi.

Söz konusu gelişmelerle altının ons fiyatı 1.902 dolar ile 6 Temmuz'dan bu yana en düşük seviyeyi test etmesinin ardından, şu sıralarda 1.906 dolarda dengelenirken, analistler, yükselen tahvil faizlerinin altın yatırımının alternatif maliyetini artırarak altının ons fiyatını baskıladığını ifade etti.

Dolar endeksi yükseliş eğilimini üst üste dördüncü güne taşıyarak 103,1'le son 1 ayın zirvesinde yer alırken, bakırın libresinin analistlerin önemli teknik destek olarak nitelendirdiği 3,7 dolardan tepki aldığı görülüyor.

Öte yandan, Morgan Stanley'in yayınladığı bir raporda yarı iletken çip üreticisi Nvdia için "al" tavsiyesi vermesinin ardından hisse fiyatı yaklaşık yüzde 7 artarken, söz konusu eğilim pay piyasalarındaki risk iştahını da olumlu etkiledi.

Bu gelişmelerle dün, New York borsasında Dow Jones endeksi yüzde 0,07, S&P 500 endeksi yüzde 0,58 ve Nasdaq endeksi yüzde 1,05 artış kaydetti. ABD'de endeks vadeli kontratlar, yeni güne de yükselişle başladı.

RESESYON ENDİŞESİ FİYATLARI ETKİLEYEBİLİR

Enflasyon ve resesyon ikileminin en güçlü hissedildiği bölge olan Avrupa'da dün pay piyasaları İngiltere hariç yükseldi.

Analistler, bölgede bugünden itibaren yoğunlaşacak veri takviminin yakından takip edildiğini aktararak, enflasyon ve resesyon riski dikkate alındığında ekonomik aktivitenin ne durumda olduğuna yönelik sinyallerin fiyatlamalardaki oynaklığı artırmasının olası olduğunu ifade etti.

Dün, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,23 gerilerken, İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi ise yüzde 0,57, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,12 ve Almanya'da DAX 40 yüzde 0,46 değer kazandı. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar, güne yükselişle başladı.

Asya piyasalarında Çin'den gelen olumsuz haber akışı piyasaları baskılamaya devam ediyor.

Bugün Çin'de açıklanan veriler halihazırda deflasyonist bir sürecin içindeki ülke ekonomisine yönelik endişeleri artırırken, Çin Merkez Bankası veriler açıklanmadan önce 1 yılık borçlanma faizini 15 baz puan düşürerek yüzde 2,65'ten yüzde 2,50'ye indirdi.

Ülkede sanayi üretimi yıllık yüzde 3,7, perakende satışlar yüzde 2,5 artsa da beklentilerin oldukça altında kaldı. Çin'de işsizlik oranı da yüzde 5,3'e yükselirken, ülkenin genç işsizlik oranını yayınlamayı durdurduğunu duyurması dikkati çekti.

JAPON EKONOMİSİ BÜYÜME KAYDETTİ

Çin kaynaklarından yapılan bir diğer açıklamada ise gayrimenkul sektöründeki problemin zamanla çözüleceği ifade edildi.

Öte yandan, Japonya'nın öncü büyüme verilerine göre yılın ikinci çeyreğinde Japon ekonomisi yıllık yüzde 6 büyüyerek öngörüleri geride bırakırken, bu durum Japon varlıklarının pozitif ayrışmasında etkili oldu.

Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,6 yükselirken, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,3, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,9 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,8 değer kaybetti.

Yurt içinde dün alıcılı seyreden Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, yüzde 0,30 değer kazancıyla günü 7.737,38 puandan tamamlayarak kapanış rekoru kırarken, gördüğü en yüksek seviyeyi de 7.868,74 puana taşıdı.

Dolar/TL, dün önceki kapanışın yüzde 0,6 üzerinde 27,0406'dan tamamlamasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 27,0590 seviyesinden işlem görüyor.

Analistler, bugün yurt içinde bütçe dengesi, yurt dışında ise Euro Bölgesi ve Almanya'da Zew beklenti endeksleri ile ABD'de New York Fed imalat endeksi ve perakende satışların takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 7.850 ve 8.000 seviyelerinin direnç, 7.600 ve 7500 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.