Küresel piyasalar yoğun veri gündemine odaklandı (15 Ekim 2022)
Küresel pay piyasaları, enflasyon ve resesyon ikilemi arasında bu hafta karışık bir seyir izlerken, gelecek hafta gözler yoğun veri gündemine çevrildi.
AADünya genelinde açıklanan makroekonomik veriler küresel pay piyasalarında oynaklığı artırmaya devam ediyor.
ABD'de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), eylülde aylık yüzde 0,4 ve yıllık yüzde 8,2 ile beklentilerin üzerinde arttı. Değişken enerji ve gıda fiyatlarını içermeyen çekirdek TÜFE de eylülde aylık yüzde 0,6 ve yıllık yüzde 6,6 ile piyasa beklentilerinin üzerinde yükseldi. Böylece çekirdek enflasyon yıllık bazda 1982'den bu yana kaydedilen en yüksek seviyeye ulaştı.
NEW YORK BORSASINDA ENDEKSLER YÜZDE 3'E YAKIN DEĞER KAZANDI
ABD'de TÜFE verilerinin ardından perşembe günü New York borsasında endeksler yüzde 3'e yakın değer kazanırken, analistler bu durumda yatırımcıların enflasyondaki yükselişin sonuna yaklaşıldığı şeklinde yorumlamasının etkili olduğunu dile getirdi.
Öte yandan haftanın son işlem gününde New York borsası perşembe günkü kazançlarının önemli bir kısmını geri verirken, söz konusu düşüşte ABD Merkez Bankası'nın (Fed) aralıkta da 75 baz puan faiz artırımına gideceğine yönelik beklentilerin yüzde 70 seviyesine yükselmesi etkili oldu.
Halihazırda Fed'in gelecek ayki toplantıda ise 75 baz puan faiz artırmasına kesin gözüyle bakılıyor.
FED YETKİLİLERİNDE ŞAHİN BAKIŞ SÜRÜYOR
Fed yetkililerinin hafta boyunca yaptıkları açıklamalarda şahin duruşlarında değişiklik olmadığı görülürken, yıl sonunda politika faizinin yüzde 4,5 ila 5 arasında olması gerektiğine yönelik fikir beyan edenlerin sayısı artıyor. Söz konusu yönlendirmeler de böylece kasım ve aralıkta 75'er baz puan faiz artışına işaret ediyor.
ABD'nin tahvil piyasalarında satış baskısı etkili olmayı sürdürürken, ülkede tahvil faizleri 9 haftadır üst üste yükseliyor. ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi bu hafta yaklaşık 18 baz puan yükselişle yüzde 4'ün üzerinde kapanırken, bu seviye Temmuz 2008'den bu yana en yüksek haftalık kapanış olarak kayıtlara geçti.
Ülkede resesyon fiyatlamalarının hala önemli seviyede olmadığı dikkati çekerken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi ile 3 aylık hazine bonosunun getirisi arasındaki fark yaklaşık 40 baz puanda bulunuyor.
Brent petrolün varil fiyatı bu hafta yüzde 7,2 değer kaybederek 90,7 dolara gerilerken, altının ons fiyatı da yüzde 3 azalışla 1.644 dolara indi.
ABD'DE BİLANÇO SEZONU BAŞLADI
ABD'de pay piyasaları bu hafta karışık bir seyir izlerken, gelecek hafta yoğun veri gündemiyle birlikte yoğunlaşacak şirket bilançolarındaki sonuçların piyasaların yönü üzerinde etkili olması bekleniyor.
Cuma günü açıklanan sonuçlara göre, ABD'nin büyük bankalarından JPMorgan Chase, Morgan Stanley, Citigroup ve Wells Fargo'nun üçüncü çeyrekte elde ettiği net kar, geçen yılın aynı dönemine kıyasla geriledi.
JPMorgan Chase Üst Yöneticisi Jamie Dimon, bankanın üçüncü çeyrek finansal sonuçlarına ilişkin yaptığı açıklamada, ABD'li tüketicilerin harcama yapmaya devam ettiğini, iş fırsatlarının bol ve işletmelerin iyi durumda olduğunu ancak ileride "ters rüzgarların" olduğunu belirtti.
Analistler, gelecek hafta ABD'de Tesla ve American Airlines başta olmak üzere 300'den fazla şirketin bilanço açıklayacağını kaydederek, bu durumun hem hisse bazlı hem de piyasalar genelinde oynaklığı artırmasının olası olduğunu dile getirdi.
Açıklanan banka karlılıklarında yüzde 30'a varan gerileme olduğuna dikkati çeken analistler, benzer durumun diğer sektörlerde de görülmesinin resesyon fiyatlamalarını güçlendirebileceğini ifade etti.
Öte yandan, ABD Merkez Bankasının (Fed) son toplantısına ait tutanaklar, Fed yetkililerinin fiyat istikrarı hedefine ulaşmak için daha sıkı bir politika duruşuna geçilmesi ve bu duruşun sürdürülmesi gerektiğini kararlaştırdığını ortaya koydu.
Ülkede açıklanan makroekonomik verilere göre, Michigan Üniversitesince ölçülen tüketici güven endeksi, ekimde aylık 1,2 puan artışla 59,8'e çıkarak piyasa beklentilerinin üzerinde artış gösterdi.
ABD'de Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), eylülde aylık yüzde 0,4 ve yıllık yüzde 8,5 artarak beklentileri geride bıraktı.
Bu gelişmelerle New York borsasında S&P 500 endeksi haftalık yüzde 1,55 ve Nasdaq endeksi yüzde 3,11 değer kaybederken, Dow Jones endeksi yüzde 1,15 yükseldi.
17 Ekim ile başlayan haftanın veri takviminde, pazartesi New York Fed sanayi endeksi, salı sanayi üretimi ve kapasite kullanımı, çarşamba inşaat izinleri, konut başlangıçları ve Fed'in Bej Kitap Raporu, perşembe günü ise Philadelphia Fed imalat endeksi, ikinci el konut satışları ve öncü göstergeler verileri takip edilecek.
AVRUPA'DA GÖZLER ENFLASYON VERİLERİNE ÇEVRİLDİ
Avrupa'da İngiltere tahvil piyasasındaki oynaklık ülke pay piyasalarının bu hafta negatif ayrışmasına neden olurken, gelecek hafta gözler başta çarşamba günkü İngiltere ve Avro Bölgesi enflasyon verileri olmak üzere veri gündemine çevrildi.
Bölgede enerji tedarik problemleri, enflasyon baskıları ve şahin Avrupa Merkez Bankası (ECB) başlıca risk unsuru olmayı sürdürürken, İngiltere'de hafta boyunca tahvil piyasalarındaki oynaklık takip edildi.
Hafta başında İngiltere Merkez Bankası (BoE), piyasa işleyişinin yeniden sağlanması amacıyla başladığı uzun vadeli İngiltere devlet tahvillerinin geçici alım programını, enflasyona endeksli tahvilleri de kapsayacak şekilde genişletti.
Bankanın tahvil programını 14 Ekim'de sonlandıracağını duyurmasına karşın, oynaklığın sürdüğü tahvil piyasalarında sağlıklı işleyişin korunması için tahvil alım programına devam edip etmeyeceğine ilişkin belirsizlik korunuyor.
Öte yandan, İngiltere Başbakanı Liz Truss hükümetinde Maliye Bakanı olan Kwasi Kwarteng'in görevinden alındığı bildirildi. Kwarteng, Twitter'dan paylaştığı ve Liz Truss'a hitaben yazdığı mektubunda, görevinden alındığını doğruladı.
İngiliz hükümeti, 23 Eylül’de ülkede toplam 45 milyar sterlini bulacak vergi indirimlerinin uygulanmasına hazırlanıldığını açıklamıştı. Bu durum, ülkenin dış borçlanmasının yükseleceği yönündeki beklentileri artırarak sterlinin sert değer kayıpları yaşamasına neden olmuştu. Ekonomik planlara yönelik sert eleştirilerin ardından hükümet, yüzde 45'lik en yüksek gelir vergisi oranını kaldırma planından vazgeçmişti.
Alman hükümeti, 2022 için yüzde 2,2'lik büyüme beklentisini yüzde 1,4'e çekerken, gelecek yıl için resesyon öngördü. Buna karşın ECB Başkanı Christine Lagarde, bölge ekonomisinin hala büyüdüğünü ve resesyonda olmadığını söyledi.
Bölgede açıklanan makroekonomik verilere göre, Almanya'da yıllık enflasyonun eylülde yüzde 10 ile 1951'den bu yana görülen en yüksek seviyeye çıktığı teyit edildi.
Bu hafta İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,89 değer kaybederken, Almanya'da DAX endeksi yüzde 1,34, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 1,11 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,14 yükseldi.
Gelecek hafta Almanya'da salı Zew beklentiler endeksi ve perşembe ÜFE, cuma Avro Bölgesi'nde tüketici güven endeksi verileri takip edilecek.
ASYA'DA ÇKP'NİN 20. ULUSAL KONGRESİ BEKLENİYOR
Asya tarafında pay piyasaları bu hafta karışık bir seyir izlerken, Çin'de ülkeyi yöneten Komünist Parti'nin (ÇKP) bugün başlayacak 20. Ulusal Kongresi yatırımcıların odağında yer alıyor.
ÇKP Genel Sekreteri ve Devlet Başkanı Şi Cinping'in, ekonomik ve mali zorluklarla mücadele edilen bir ortamda sorunların çözümüne yönelik vereceği mesajlar yatırımcıların odağında olacak.
Bölgede merkez bankalarından gelen açıklamalar hafta boyunca devam ederken, Çin Merkez Bankası (PBoC), ihtiyatlı para politikası uygulamasını hızlandıracaklarını ve reel ekonomiye daha güçlü destek sağlayacaklarını bildirdi.
PBoC, döviz piyasası reformunu derinleştireceklerini ve yuan esnekliğini artıracaklarını belirterek, "Büyük kur dalgalanmalarının kesinlikle önüne geçeceğiz. Yuanın istikrarını koruyacağız." açıklamasını yaparken, Japonya Merkez Bankası (BoJ) yetkilileri kur hareketlerini yakından izlediklerini, döviz piyasası konusunda uygun adımları atacaklarını ifade etti.
Japon hükümeti de dolar karşısında değer kaybını sürdüren yeninin yaşadığı "spekülatif dalgalanmaya" karşı, "kararlılıkla müdahaleye" hazır olduğunu duyurdu.
Yeni tip koronavirüs salgını kapsamında "sıfır vaka" politikasını benimseyen Çin'in Şanghay kentinde artan vaka sayıları, karantina endişelerini beraberinde getirirken, ABD yönetiminin, gelişmiş çiplerin Çin'e ihracatına yönelik yeni kısıtlamalar getirmesinin ardından özellikle Hong Kong borsasında satış baskısı arttı.
Öte yandan hafta içinde Güney Kore Merkez Bankası politika faizini beklentiler doğrultusunda 50 baz puan yükselterek yüzde 3'e çıkardı.
Makroekonomik veri tarafında, Çin'de dün açıklanan verilere göre, eylül ayında enflasyon yüzde 0,3 ile beklentilerin hafif altında kaldı. Bu dönemde ülkede yıllık enflasyon da yüzde 2,5'ten yüzde 2,8'e yükseldi. Çin'de ÜFE ise eylülde yıllık yüzde 0,9 ile tahminlerin altında kalırken, aylık bazda yüzde 0,1 düşüş kaydetti.
Dolar/yen paritesi, haftayı yüzde 2,31 artışla son 32 yılın zirvesine yakın bir seviye olan 148,7'den tamamladı.
Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,57 değer kazanırken, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,09, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,90 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 6,50 geriledi.
17 Ekim ile başlayan haftanın veri takviminde pazartesi Japonya'da sanayi üretimi ve kapasite kullanımı, salı Çin'de sanayi üretimi, büyüme ve perakende satışlar, perşembe Japonya'da dış ticaret dengesi, ve cuma Japonya'da TÜFE verileri takip edilecek.
YURT İÇİNDE GÖZLER TCMB'NİN FAİZ KARARINA ÇEVRİLDİ
Yurt içinde bu hafta Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi haftalık bazda rekor kapanış gerçekleştirirken, gelecek hafta gözler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) perşembe günkü para politikası kararlarına çevrildi.
AA Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistlerin tamamı, gelecek hafta TCMB'nin Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizinin yüzde 12'den yüzde 11'e indirileceğini tahmin ediyor.
Yurt içinde bu hafta açıklanan verilere göre, cari işlemler hesabı ağustosta 3 milyar 112 milyon dolar açık verirken, 12 aylık cari işlemler açığı 40 milyar 889 milyon dolar oldu. Sanayi üretimi, ağustosta aylık bazda yüzde 2,4, yıllık bazda yüzde 1 artış gösterdi. Arındırılmamış sanayi üretim endeksinde yıllık bazda yüzde 4,05 artış gerçekleşti.
BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 1,66 kazançla 3.626,96 puandan tamamlayarak tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi.
Dolar/TL haftalık bazda yatay bir seyir izlerken, haftayı bir önceki haftalık kapanışın hemen altında 18,5816'dan tamamladı.
Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 3.640 ve 3.720 seviyelerinin direnç, 3.550 ve 3.480 puanın destek olarak takip edileceğini kaydetti.
Gelecek hafta yurt içinde salı konut fiyat endeksi ve cuma tüketici fiyat endeksi verileri takip edilecek.