'Küresel ısınma nedeniyel bazı şirketler tarım sigortası alanından çekilebilir'

Geçtiğimiz hafta sonu fırtına, hortum ve sel nedeniyle 4500 dönümlük tarımsal üretim alanının zarar görmesi ve bu alanlarının çoğunun tarım sigortasının bulunmaması, tarım sigortalarını tekrar tartışmaya açtı.

Ece Güneş

2 yıl önce Antalya’da Serik ve Kumluca ilçelerinde tarım sigortalarına çiftçilerin bakışı konusunda saha çalışması yapan tarım ekonomisi, tarım sigortaları ve kır sosyolojisi alanında çalışmaları bulunan Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlkay Kutlar, bu çalışmadan elde ettiği bulgular eşliğinde tarım sigortalarında Antalya’nın geldiği aşamayı değerlendirdi.

Kutlar, küresel ısınma sonucu kuraklık, hortum ve sel baskını risklerinin artması nedeniyle bazı şirketlerin tarım sigortası alanından çekilebileceği öngörüsünde bulundu.

KADERCİLİK SİGORTA PRİM MALİYETİ KADAR TARIM SİGORTASI YAPTIRMAYA ENGEL

Kutlar, 2 yıl önce yürüttükleri ve Kumluca’daki hortum felaketine de denk gelen saha çalışmasında çiftçilere “Neden Tarım sigortası yaptırmıyorsunuz” diye sorduklarında “Nasılsa devlet öder, afet bölgesi ilan edilir, devlet zararı karşılar” cevabını aldıklarını belirterek bu görüşün çiftçileri tarım sigortasından uzak tuttuğunu söyledi. Saha görüşmelerinde en fazla karşılaştıkları yaklaşımın “Allah verdi, Allah alır” sözleriyle ifade edilen kadercilik olduğu nu söyleyen Kutlar “İki yıl önce durum böyleyd. Tarım sigortası konusunda yeterince bilinç, güven oluşmadığı için çiftçiler tarım sigortası yaptırmıyordu. Bugünse tarım sigortaları konusunda bilinç artsa da bu sefer de çiftçinin cebindeki para azaldığı için, çiftçi fideye, gübreye, işçiliğe ödeme yaparken, ilk feragat ettiği maliyet kaleminin sigorta primi olduğunu gözlüyoruz. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2022’den 2023’e kadar poliçe sayısında yüzde 3’lük bir artış varken, toplanan toplam poliçe prim miktarındaki artışın yüzde 100’ü aştığı görülüyor” diyor.

TARIM SİGORTALARINDAKİ YÜZDE 10 MUAFİYETİNDEN ÇİFTÇİLER RAHATSIZ

Tarım sigortalarında, risk analizi ve prim belirlenirken doğal afet risklerinin yanında ekonomik risklerin de etkili olduğunu belirten Kutlar “Türkiye’de çiftçi bu yılın üretimine göre gelecek yılın üretimine karar verir. Bir yıl artan fiyat gelecek yıl düşer. Çiftçi bu yıl patates fiyatı yüksekse, gelecek yıl patates eker ve arz talep nedeniyle de fiyatlarda oynama olur. Tarım sigortalarında fiyatların oynak olmasından dolayı poliçe prim hesaplamaları sorun oluyor. Tek yıllık bitkilerde üretime başlamadan önce, son beş yıl içindeki o bölgedeki verim ve fiyatlara göre sigorta hesaplaması yapılır” bilgisini veriyor. Kutlar, daha önce tarım sigortası yaptıran bazı çiftçilerin, sigorta kapsamına alınan fırtına, sel, kuraklık gibi risklerle karşılaşıldığında TARSİM’in yüzde 10 muafiyet kuralını uygulamasından dolayı tarım sigortasına karşı güven kaybettiklerini belirtiyor. “ Olay sonucu çiftçi TARSİM’den ekspertiz çağrıyor, ekspertiz tarafından hasar oranı hesaplanıyor, eksper hasar yüzde 10 altında derse çiftçiye ödeme yapılmıyor. Çiftçiyse , bu da benim emeğim hasar için yüzde 10 limit konulmaması gerekiyor görüşünde” diyor.

ANTALYA TARIMSAL ÜRETİMDE İLK SIRADA ANCAK TARIM SİGORTALARINDA İLK SIRADA DEĞİL

2023 yılında tarım sigortalarında 17 milyar TL kadar prim toplandı. 2 milyonu aşkın kayıtlı olduğu Türkiye’de tarım sigorta poliçe sayısı 3 binin biraz üzerinde. Tarım sigortalarından en az payını alansa sera ve örtü altı tarım üretimi. Yunanistan ve Japonya’da tarım sigortalarının zorunlu olduğu bilgisini veren Kutlar, Türkiye’nin tarım sigortalarında gönüllülüğün esas olduğu İspanya sistemini aldığını söylüyor. Antalya tarımsal üretim miktarı ve değeri bakımından Türkiye’de ilk sıralarda yer alırken, tarım sigortası sahipliği bakımındaysa il sırada Tekirdağ, Kırklarei, Edirne, Muğla, Yozgat, Ankara ve Çorum illeri bulunuyor.

İKLİM KRİZİ NEDENİYLE BAZI SİGORTA ŞİRKETLERİ TARIM SİGORTASINDAN ÇEKİLEBİLİR

Kutlar, sigorta şirketlerinin karlılık üzerine kurulduğunu belirterek, iklim krizi nedeniyle artan kuraklık, hortum, sel gibi ani hava hareketlerinin artması nedeniyle, şirketlerin riskin olduğu bölgelerden tarım sigortası alanında çekileceği öngörüsünde bulundu.