Küresel Covid-19 süreci özellikle ‘tamamlayıcı sağlık’a ilgiyi artırdı
Bu yılın ilk sekiz ayında prim üretimi, sağlık toplamında yüzde 96.7, tamamlayıcı sağlık sigortasında yüzde 151 yükseldi.
Serhat AligilÖzel sağlık sigortaları alanında son yılların en önemli alt branşı haline gelen tamamlayıcı sağlık sigortası, bu performansını artırarak devam ettiriyor. Özellikle küresel Covid-19 salgını sürecinde önemi artan ve büyüyen sağlık ihtiyacı nedeniyle büyük ivme kazanan bu sigortanın, sosyal güvenlik sistemindeki dalgalanmalara ve fiyat artışlarına rağmen önümüzdeki süreçte de gördüğü ilgiliyi sürdürmesi bekleniyor.
Bunun en önemli göstergelerinden birini ise Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) aylık olarak açıkladığı sektör verilerinde görmek mümkün. İşte öne çıkan detaylar:
"YATARAK VE AYAKTA"
- Prim üretimin 2021 yılında önceki yıla kıyasla yüzde 73.3 artışla 2.6 milyar liraya ulaşan tamamlayıcı sağlık sigortası branşı, 2022 yılının ilk sekiz ayında ise yüzde 151 artışla 3.6 milyar lirayı aştı. Buna karşın toplam sağlık sigortası branşı ise 2021’de yüzde 26.8 artışla 12.5 milyar lira, yılın ilk bu sekiz ayında ise 96.7 artışla 15 milyar liralık prim üretti.
- Yaşanan bu gelişmeler sonucunda, tamamlayıcı sağlık sigortasının toplam sağlık sigortası içindeki payı da 2021’de yüzde 20.9, yılın ilk sekiz ayında yüzde 24.4 oldu. Bu oran tamamlayıcı sağlık sigortasıyla ilgili verilerin istatistiklere yansıdığı ilk yıl olan 2014’te yüzde 1.3’tü.
- Prim üretimi açısından tamamlayıcı sağlık sigortasının detaylarına bakıldığında, “yatarak ve ayakta tedavinin” öne çıktığı görülüyor. Buna göre örneğin yılın ilk sekiz ayında yatarak ve ayakta tedavi kapsamında yüzde 161.1 artışla 3.4 milyar liralık prim üretildi. “Yatarak tedavi” kapsamında ise yüzde 57 artışla 222 milyon liralık prime ulaşıldı.
- Yine verilerin detaylarına göre, 2021 yılında tamamlayıcı sağlık sigortası kapsamındaki “teminat” adedi 2 milyon 575 bin 196, “sigortalı” sayısı 2 milyon 594 bin 785 oldu. Bu sayılar 2022 yılının ilk sekiz ayında ise sırasıyla 2 milyon 119 bin 694 ve 2 milyon 980 bin 940 oldu.
- Ayrıca 2021 itibarıyla tamamlayıcı sağlık sigortalıların yüzde 53’ü bireysel, yüzde 47’si grup, özel sağlık sigortalıların ise yüzde 44’ü bireysel ve yüzde 56’sı grup poliçesi sahibi kişiler olarak karşımıza çıkıyor.
ACENTELER İLK SIRADA
- Tamamlayıcı sağlığa “satış kanalı” bazında bakıldığında ise prim üretiminde “acente”lerin açık ara ilk sıra olduğu görülüyor. Bu kanalın payı 2021’de yüzde 62.2, bu yılın ilk sekiz ayında ise yüzde 59.5 oldu. Ayrıca bu yılın ilk sekiz ayındaki prim üretiminde “broker” payı yüzde 20.5, “banka” payı yüzde 9.9, “merkez” yüzde 9.8 ve “diğer” payı yüzde 0.3 olarak hesaplandı.
SGK DÜZENLEMESİ SORUNLARA YOL AÇTI
Son dönemde girdi maliyeti ve yüksek enflasyon nedeniyle poliçe fiyatları artarken SGK’nin geçen mayısta yayımladığı “2022 Yılı SGK Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi” de tepki toplandı. Bu düzenlemenin özel hastaneleri tüm branşlarda anlaşmaya zorlaması, tamamlayıcı sağlık kapsamında yapılan tartışmaların da önemli konusu haline geldi. Sektör temsicilerine göre SGK ile kısmi branşlarda anlaşmalı bazı hastaneler, tüm kliniklerini açmaktansa sistemden çıkmayı tercih ediyor. Bu nedenle Türkiye genelinde 3 milyon poliçe sahibinin mağdur olduğu hesaplanıyor.
"YAKLAŞIMIMIZ SAĞLIK SİGORTASININ ÖTESİNDE"
Bupa Acıbadem Sigorta Üst Yöneticisi Gökhan Gürcan, yılın ilk yarısını yüzde 88 artışla 2.7 milyar TL’lik prim üretimi ve sağlık pazarında yüzde 22 pazar payıyla tamamladıklarını açıkladı. Sigortalı sayısını da 1.2 milyon kişiye çıkardıklarını ifade eden Gürcan, sağlık sigortacılığının ötesinde bir yaklaşım benimsediklerine dikkat çekerek şöyle devam etti:
“Sağlıklı ve mutlu yaşam seferberliğimiz sürüyor. Dijital dönüşüm sürecinde attığımız adımların hızıyla, ilk andan bu yana benimsediğimiz entegre sağlık hizmet sağlayıcısı olma vizyonumuza ilerliyoruz.”