Kur patladı: Otomobilde vergi düzenlemeleri tekrar gündemde

Türk Lirası'nda hızlı değer kaybı ile otomobil piyasası karıştı. 24 Kasım 2022'deki ÖTV matrah değişikliği ve elektrikli otomobiller için 3 Mart 2023'te yapılan vergi düzenlemesi tekrar gündeme geldi. Konuyu cumhuriyet.com.tr olarak mercek altına aldık.

Savaşkan İskefli

Türkiye'de 28 Mayıs'ta yapılan Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimiyle Recep Tayyip Erdoğan'ın 3. kez cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Türk Lirası adeta çöküşe geçti. Seçimin ardından dolar kuru 19.94 seviyesinden bugün itibarıyla 25.72 seviyesine yükseldi ve TL'nin dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 30'a yaklaştı. Kapanışta ise dolar TL karşısında 25.07 seviyesinde konumlandı.

Türkiye'deki otomotive olan ilgi ise TL'deki değer kaybı ve sürecin devam edeceğine yönelik endişelerle arttı. Ocak-mayıs 2022 döneminde 214 bin 148 otomobil satışının yapıldığı Türkiye'de 2023'ün aynı döneminde 340 bin 37 otomobil satışı yapıldı.

VERGİ DÜZENLEMERİ!

Gelinen son durumda ise 24 Kasım 2022'de yapılan matrah düzenlemesi ve elektrikli otomobillerdeki 3 Mart 2023'te yapılan vergi düzenlemesi sorgulanmaya başladı. 

Cumhuriyet.com.tr olarak sıfır ve ikinci el otomobil pazarını mercek altına aldık. Daha önce otomotiv sektöründe ikinci el sorumlusu olan ve şu an özel bir şirkette üst düzey yönetici olarak görev alan Ersin Bakırdöğen sorularımızı yanıtladı. Ulaştığımız bazı otomobil üreticisi firmalar ise ekonomideki bu çalkantılı dönemde sorularımıza yanıt vermek istemediklerini belirttiler.

24 Kasım 2022'de sıfır binek otomobillerde matrah düzenlemesi yapıldı ve 1.600 cc ve altındaki araçlarda kademeli olarak yüzde 45, 50, 60, 70 ve 80 olmak üzere baz fiyatı üzerinden Özel Tüketim Vergisi alınacağı açıklandı. Ancak şu anda yüzde 45, 50 ve 60'lık dilimde herhangi bir araç bulunmazken 70'lik dilimde yalnızca birkaç model kaldı.

Bu durum neden oldu araba fiyatları neden bu şekilde ve bu kadar hızlı arttı?

Son yıllarda pandemi ile gerçekleşen araçların fiyat değişimindeki bu problemin en büyük nedeni tabii ki de tedarik kaynaklarının sıkıntılı olması üretimin sıkıntılı olması ve ülkemize gelen ya da ülkemizde yerli olarak üretilen otomobillerin mevcut arzı karşılayamaması. 

Düzenleme işe yaradı mı tekrar matrahta bir değişiklik yapılmalı mı siz böyle bir değişiklik bekliyor musunuz?

Hükümetin aldığı ve uyguladığı kararlar elbette bir nebze piyasayı rahatlatıcı önlemler olmaya en azından çalıştığı diyebiliriz ama maalesef kurda yaşanan gelişmeler yapılan ÖTV matrahlarını belli bir süre sonra işlevini yitirmesine sebep oldu.  

Bu artışlar ile ÖTV basamaklarının kullanılamaz hale gelmesi ikinci elde nasıl yorumlanabilir?

İkinci eldeki fiyatlamalar artık daha kolay yapılacak, marka ve modele bağlı fiyat aralıkları daha kısa bir bantta yer alacak diyebilir miyiz?

Burada ben farklı bir noktadan konuya yaklaşmak istiyorum. Ülkemiz 12 ay turist alan bir turizm ülkesi. Eskiden beri konunun takipçilerinin bileceği üzere ikinci el işi kiralamalardan dönen arabalar üzerinde yapılırdı. Son kullanıcıları dışarıda tutuyorum hem üretimin hem döviz kurunun otomobil sektörünü bu denli vurmasının başlıca sebebi ülkemizde ikinci el otomobil pazarının büyük kısmını kiralama sektöründe kullanılan araçların oluşturmasıdır. Bu krizin başlamasıyla birlikte büyük filolara ve büyük şirketlere araç tedariği sağlanamamaya başladı. Bu araçlar birkaç yıllık kiralanma sürelerinin ardından ikinci olarak satılırdı. Şimdi ise filolardan ikinci el otomobil pazarına önceki yıllara oranla çok daha az giriş yapılıyor. Yapılan fırsatçılıkların ya da stokçulukların öncesinde ikinci elde oluşan balonun asıl sebebi ise burada yatıyor. Eğer araç tedariğinin yeterli miktarda sağlanması yapılır ise sonrasında büyük filolara ve şirketlere yeterli sayıda araç sağlanır ise son kullanıcı olarak tabir ettiğimiz perakende kullanıcıları yatırım olarak gördüğü ikinci el sektöründen çıkacaktır.

Elektrikli arabalarda 1.250 bin TL altında ve 160 kWh altında olanlar yüzde 10 160kWh altında ve 1.250 üzerinde olanlardan yüzde 40

160 kWh üstü 1.350 bin altı yüzde 50

160 kWh üstü 1.350 bin üzerindekiler için yüzde 60 vergi alınıyor.

Burada da hızlı bir fiyat artışı söz konusu.

Matrah düzenlemesi üzerine burada hâlâ bir avantaj size göre var mı?

Elektrikli otomobil almak isteyenler için içinde bulunduğumuz sürecin uygun bir zaman aralığı olduğu kanaatinde misiniz?

Elektrikli araçlar üzerine düzenlenen matrah diğer fosil yakıtlı olanlara göre bizce hâlâ teşvik edici halde, ancak kullanıcıların aklında bazı sorular var, elektrikli araçların pil garantileri bittiği durumlarda kullanıcıya nasıl yansıyacak, kaza ve bakım durumları ne olacak, kasko fiyatları hâlâ bilmece, menzil problemleri nasıl çözülecek ve hükümetin başlattığı şarj istasyonları genişletme çabası hâlâ yetersiz, matrahdan önce bunların netliğe kavuşması gerekiyor.

Elektrikli araca ülkemizde olan talep Avrupa ile kıyaslanınca oldukça düşük bu geçtiğimiz günlerde yayımlanan raporlarda da ortaya çıktı. Sizce bunun nedeni nedir?

Özellikle şarj sorunu üzerine olduğunu düşünüyorum. Avrupa’daki pek çok kullanıcı aracını evine gittiğinde otoparkında ya da işyerine gittiğinde otoparkında şarj etme imkânını bulabiliyor. Türkiye’de ise bu durum yeterli hızda ilerleme kaydedemedi.

Elektrikli otomobil vergi düzenlemesi ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Tekrar bir düzenleme yapılmalı mı siz yapılmasını bekliyor musunuz?

Elektrikli otomobillerde özellikle petrolde dışa bağımlı olan ülkemizde günümüzün küresel ısınma sorununu da gözardı etmeyecek şekilde lüks olanlarda değil ancak özellikle şehiriçi kullanımında öne çıkan A ve B segmenti modellerde vergi teşviki yapılmasının uygun olacağını düşünüyorum. Ayrıca Çin’den gelen elektrikli otomobiller üzerinden alınan yüzde 54 Gümrük Vergisi’nin özellikle uygun fiyatlı modellerin de önünü kestiği için bundan vazgeçilmesi gerektiğini düşünüyorum.