'Kredi kartı vergisi' yeniden değerlendirilecek

Savunma sanayii harcamaları için kredi kartlarından yıllık 750 lira katılım payı kesilmesi teklifine yönelik tepkiler sürüyor. AKP Hükümeti bu tepkileri göz önünde bulundurarak düzenlemeyi yeniden değerlendirmeye aldı.

KANUN TEKLİFİ BUGÜN GÖRÜŞÜLECEK

Savunma Sanayii Destekleme Fonu’na (SSDF) aktarılmak üzere, tapu, araç alım-satımı, gelir vergisi beyannameleri, SGK prim bildirgeleri ve limiti 100 bin liranın üzerinde olan kredi kartlarından katılım payı kesilmesine dair kanun teklifi, bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülecek.

Teklif, SSDF’ye aktarılmak üzere vergi beyannameleri ve sigorta prim bildirgelerindeki damga vergisi tutarı kadar, tapu ve kadastro işlemlerinden alıcı ve satıcıdan ayrı ayrı 750 lira, diğer işlemlerde ise adına işlem yapılandan 375 lira pay kesilmesini öngörüyor.

KREDİ KARTLARINA GELEN TEPKİLER ÖNE ÇIKIYOR

Noter işlemlerinden, taşınmaz satışlarında tapuda alınan bedel kadar, sıfır araçların tescil işlemlerinde 3 bin lira, ikinci el araç satış ve devirlerinde 1500 lira, diğer noterlik işlemlerinde ise işlem başına 75 lira katılım payı kesilmesi düzenleniyor. Ancak teklifin en tartışmalı maddesi, limiti 100 bin lira ve üzerinde olan kredi kartı hamillerinden her bir kart için yıllık 750 lira katılım payı alınması oldu. Bu uygulamanın 1 Ocak 2025’te yürürlüğe girmesi planlansa da kart kullanıcıları bankaların müşteri hizmetlerini yoğun bir şekilde aramaya başladı.

Kredi kartı limitini 100 bin liranın altına düşürmek isteyenler arasında büyük bir talep oluştu. AKP, bu konudaki tepkileri dikkate alarak düzenlemeyi yeniden gözden geçireceği bilgisine ulaşıldı. AKP kaynakları, Türkiye'de 126 milyon 450 bin kredi kartı bulunduğunu, bunların 17,5 milyonunun limitinin 100 bin lira ve üstünde olduğunu belirtti. Yıllık 13 milyar TL civarında bir kaynak bekleniyor. Tek seferde alınacak katılım payı, ayda yaklaşık 60 liraya denk geliyor. Savunma sanayi harcamalarının önemli bir yük getirdiğini belirten kaynaklar, ancak tepkileri de dikkate alacaklarını ifade etti. Düzenlemeden tamamen vazgeçmek yerine, limitin artırılabileceği seçeneğinin gündeme gelebileceği belirtiliyor.