Koç Üniversitesi'nden Ekonomist Demiralp asgari ücret zammı gündemini yorumladı: Enflasyonun sebebi ücret artışı mı?

Asgari ücretli temmuz ayında zam beklerken iktidardan gelen açıklamalar zam yapılmayacağı yönünde oldu. Asgari ücret zammının enflasyonu arttırmaya yönelik etki yaptığı argümanının yanlış olduğunu belirten Ekonomist Selva Demiralp, Cumhuriyet TV’de “İlk opsiyon reel ücretleri düşürmek olmamalı” dedi.

İrem Karataş

Temmuz ayı yaklaşırken asgari ücretle geçinen yurttaş iktidardan ara zam düzenlemesi bekliyordu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in izlediği kemer sıkma politikalarını öne süren iktidar, aylardır ara zam düzenlemesi yapılmayacağına dair sinyaller vermişti.   

Son olarak AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, açıklamalarda bulundu. Dağ, “Temmuz ayında asgari ücretle ilgili bir sürecin olmayacağını söyleyebilirim” dedi.

Konuya dair Cumhuriyet TV’de değerlendirmelerde bulunan Koç Üniversitesi-TÜSİAD Ekonomik Araştırma Forumu Direktörü, Ekonomist Selva Demiralp enflasyonu düşürmede alınacak ilk önlemin reel gelirleri düşürmek olmaması gerektiğine vurgu yaptı.

"ENFLASYONLA MÜCADELE BEDELİ ADİL DAĞILMALI"

Enflasyonun yüksek gelirli grupların tasarrufunu azalttığını, alt gelirli grupların ise günlük harcamalarını yapmalarını dahi zorlaştırdığını vurgulayan Demiralp, “Merkez Bankası’nın attığı önemli sıkılaştırma adımlarına rağmen hala çok yüksek bir enflasyon var. Fiyatların arttığı ve alım gücünün düştüğü ortamda reel alım gücünü düşürerek enflasyonla mücadele edilmemeli. Enflasyonla mücadelenin bedeli adil dağıtılmalı. Enflasyondan zaten en fazla sabit gelirliler etkilendi çünkü maaşlarının çok büyük bir bölümünü günlük ihtiyaçlarını karşılamak için harcıyorlar” dedi.

"VERGİ ÜST KESİMLERE YAYILMALI"

Eylül 2021’den bu yana alım gücünde ciddi bir düşüş yaşandığını aktaran Demiralp enflasyonla mücadelenin çeşitli yolları olduğundan söz etti. Yüksek faiz politikasının maliye politikası ile desteklenmesini doğru bulduğunu ifade eden Demiralp, maliye politikası uygularken ilk tercihin asgari ücrete zam yapmayarak reel alım gücünü düşürmek olmasını ise yanlış bulduğunu söyledi.

En azından alım gücü kaybına denk olacak bir oranda artış yapılması gerektiğini vurgulayan Demiralp, “Kamuda tasarruf etkin bir politika haline getirilmeli. Şu an gündemde olan vergi reformuna bakalım, Türkiye’de şu an düşük gelirli ve orta gelirli üzerinde ciddi bir vergi var. Bu vergi üst kesimlere yayılmalı, talebi de yukarıdan aşağı çekersiniz ve Merkez Bankası keskin faiz artışlarına devam etmek zorunda kalmaz” ifadelerini kullandı.

ÜCRET ARTIŞI ENFLASYON NEDENİ Mİ? 

Enflasyon ile ücret artışları arasında iki yönlü bir nedensellik bulunduğunu söyleyen Demiralp, “Ücretler maliyetleri ve harcamaları arttırdığı için enflasyon artar. Burası doğru ancak esas nedensellik enflasyondan ücretlere gider. Çünkü ücret artışına neden olan ilk olarak yüksek enflasyondur. Toplam maliyetinizin sadece bir kısmı ücretlerden gelir. Ücretlerden enflasyona olan nedensellik düşük” dedi.

Demiralp, “En zalim olarak bilinen IMF’nin çalışmalarına bakalım” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“IMF de bu nedensellikten söz eder ancak çözüm önerisi ücret arttırmamak değildir. Merkez Bankası’nın kredibilitesini arttırarak beklentinin durdurulması öneriliyor. Yurttaşlar yıl sonu enflasyon tahminine inandığında fiyatlama davranışına yansıyor ve ücretlerden enflasyona giden nedensellik azalıyor. Ya da yapısal reformlar ile üretimin katma değeri arttırılabilir.”

"EN AZ YÜZDE 25 OLMALI" 

Ücretleri enflasyona ezdirmenin mücadele yolu olmadığının altını çizen Demiralp, asgari ücretin açlık sınırı altında kaldığını anımsattı.

Demiralp, “Enflasyon yılbaşından bu yana hiçbir ayda yüzde 3’ün altına inmedi. Altı aylık dönemde yaklaşık yüzde 25’lik bir enflasyon söz konusu. Sadece enflasyon kadar bir ayarlama yapılsa bile en az yüzde 25 ücret artışı yapılmalıdır diye konuştu.