KKM'den borsaya hücum: Yatırımcı sayısı rekor kırdı, uzmanlar uyardı
Hükümetin 2021'in kasım ayında uygulamaya başladığı 'düşük faiz' politikasına bağlı olarak son yılların en yüksek enflasyonu yaşanırken, yatırımcıların yeni adresi borsa oldu. Borsa İstanbul'da yatırımcı sayısı tarihte ilk kez 3 milyonu geçti.
cumhuriyet.com.trDöviz kurunda devam eden yatay seyir ve Merkez Bankası'nın politika faizi indirimleriyle düşen mevduat faizi oranı, kur korumalı mevduata talebi düşürdü.
Kurdaki değişimlerin yatay seyri ve bankaların kur korumalı mevduattaki (KKM) yatırımlara politika faizinin en fazla 3 puan üstü faiz uygulayabiliyor olması yatırımcının KKM tercihinin azalmasına neden oldu.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) verilerine göre, son haftalarda artış hızında oldukça ciddi bir yavaşlama gözleniyordu. Geçen yıl kur atağının yaşandığı aralık ortasından itibaren devreye alınan ve özellikle şirketlere kur gelirlerinin vergi avantajı sağlanmasıyla şubat ortasında girişlerin haftalık çift haneli büyüme gösterdiği KKM'de yeni girişler hız kesti.
YATIRIMCILARIN YENİ ADRESİ 'BORSA İSTANBUL' OLDU
Ekonomim.com internet sitesinden Şebnem Turhan'ın haberine göre, yüksek enflasyon ve düşük faiz politikası, tasarruf için getiri arayışındaki yatırımcıları Borsa İstanbul'a yönlendirdi.
Son 5 ayda yüzde 90 yükselen BİST100 endeksi yılbaşından bu yana ise yüzde 143,6 getiri sağladı. Yüzde 85,5 tüketici enflasyonuna karşı reel getiri sağlayan yatırım aracı olarak öne çıkan Borsa İstanbul son dönemde kur korumalı mevduattan ve kripto paradan aradığını bulamayan yatırımcıların da yeni adresi oldu.
BORSANIN YÜKSELİŞİ SEÇİME KADAR DEVAM EDECEK
Borsa İstanbul'da her ne kadar geçen hafta yatırımcıların sürekli uyarı yaptığı kar realizasyonlarının eşliğinde düşüşlere şahit olunsa da borsanın mevcut politikalar karşısında rakipsiz olması seçime kadar yükselişin sürebileceği izlenimini yaratıyor.
Yatırımcıya kulaktan dolma, sosyal medya yorumlarıyla yatırım yapmamasını ve yüksek boyutlu dalgalanmalara karşı hazırlıklı olunmasını öneren analistler mutlaka bir çıkış stratejisinin de olması gerektiğine dikkat çekti.
BORSA İSTANBUL'UN YATIRIMCISI 3 MİLYONU GEÇTİ
Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) verileri, pay piyasalarında yatırımcı sayısının tarihte ilk kez 3 milyonu geçtiğini ortaya koyuyor. Toplam toplam bakiyeli hesap sayısı da 17 Kasım 2022 tarihi itibarıyla 7.66 milyon oldu bu 2021 sonunda 6.33 milyon seviyesindeydi. Toplam yatırımcı sayısı 29.42 milyona, toplam hesap sayısı ise 57.75 milyona yükseldi.
Pay piyasalarında hesap ve yatırımcı sayısı hızla artarken KKM'de ise yeni girişler durma noktasına geldi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre 11 Kasım 2022 itibarıyla KKM'de haftalık artış yüzde 0,06 ile neredeyse sabit kalırken kurdaki değişimlerin yatay seyri ve bankaların KKM mevduatlarına politika faizinin en fazla 3 puan üstü faiz uygulayabiliyor olması yatırımcının KKM tercihinin azalmasına neden oldu.
KRİPTODAN ÇIKAN PARA BORSAYA GİRİYOR
Kripto piyasalarında ise son aylarda sert düşüşler yaşanıyor. Özellikle geçen yıl kasımda 67 bin dolar seviyelerinde olan Bitcoin'in şimdi 16 bin dolarlara kadar gerilemesi bazı kripto paralarda yatırımcıların büyük zararlar etmesi bu piyasadan da çıkışı hızlandırdı.
MKK verileri de yılbaşından bu yana Borsa İstanbul'da portföy büyüklüğü artışında 45-54 yaş aralığı öne çıkarken, rekorların üst üste yaşandığı ağustos-ekim döneminde 25-39 yaş aralığı portföy artışında ilk sırayı alan yaş dilimi olduğunu göstermesi de kriptodan çıkan paranın da borsaya girdiğini gösteriyor.
Uzmanlar, Borsa İstanbul'da bugünü ve geleceği değerlendirdi:
"KKM DÖNÜŞLERİ TAZE LİKİDİTENİN KAYNAĞI"
DenizYatırım Strateji ve Araştırma Bölüm Müdürü Orkun Gödek:
Yakın zamanda geride bıraktığımız üçüncü çeyrek finansallarının araştırma bölümleri açısından en dikkat çekici detayı, uzun bir aradan sonra sektör ve şirketler nezdinde uzlaşının bu denli yüksek olmasıydı.
Dönemsel olarak öne çıkan turizm, havacılık gibi sektörlerin yanında, bankaların da regülasyonların ilk etkilerini yansıtmaları açısından yakından izlendiği bir dönem oldu. 2022 başlangıcındaki 'yüksek enflasyonist ortam' ve 'getiri arayışı' temalarının yılın geneline yayılır şekilde devam ettiği bir süreçten geçiyoruz.
Merkez Bankası'nın yeniden başladığı faiz indirim süreci ve muhtemelen tek hane politika faizine gidiyor olmamız da yerel varlıklarda hisse senetlerinin öne çıkışını destekliyor. Burada dikkat etmemiz gereken kısım şu; eylülde yaşanan yüksek volatilite ve sert değer kayıplarının ardından BİST'in moral tazeleyerek güçlü şekilde geri dönüş yapmış olmasını önemsemek gerekiyor.
Bu tarz enflasyonist ve getiri arayışının arttığı ortamlarda hedef seviyelerden ziyade varlıklar arası geçişin sürdürülebilirliğine odaklanmak daha doğru bir yaklaşım oluyor. 2023'te mayıs ya da haziran aylarında gerçekleştirilecek olan seçimlerin de artık yavaş yavaş fiyatlamalar içerisine girmeye başladığını düşünebiliriz. Meşhur 'seçim rallisi' kavramının hangi kısmında olduğumuz şu an için tartışmalı olabilir.
Ancak, kuşkusuz daha ağır şekilde fiyatlamalarda hissedilecek. Emsallerimiz olan gelişmekte olan ülke piyasalarında seçim süreci fiyatlamaları genellikle 5-6 ay öncesinde başlar ve zaman aralığı daraldığında konsolide olma düşüncesi öne çıkar.
Yine KKM dönüşlerindeki lira likiditesinin de nispeten yatay seyreden kur karşısında BİST'e yönelmesi yabancı yatırımcı oranının yüzde 29'lara gerilediği tarihi düşük seviyeler ortamında yerli kanalından taze likiditenin kaynağı olduğunu görüyoruz.
Eylül sonundaki dip seviyelerden TL bazında endeksin yüzde 50’ye yakın hızlı toparlanışı kuşkusuz kar realizasyonu beklentilerini de destekliyor. Ancak, gerek VİOP cephesinde teminat tamamlama çağrılarının düşük seviyelerdeki seyri gerekse günlük bazda toplam işlem hacmine oranla yüzde 20'lere yaklaşan açığa satış oranlarına rağmen endeksin güçlü kalmaya devam etmesi ağırlıklı beklentinin tek yönlü, yükseliş tarafında şekillendiğini gösteriyor. Bu, aynı zamanda risk.
Bir miktar realizasyonun hareketin devamı açısından da sağlıklı olduğunu düşünerek hisse senetlerinin yerel varlıklarda ön planda kalmaya seçim sürecinde en az 4-5 ay daha devam edeceğini değerlendiriyoruz. Sonrası sürece yönelik konuşmak için henüz erken olabilir.
Yakın dönem içerisinde bankacılık sektörü hisselerinin ralliye katılımda tam olarak rol üstlenememeleri nedeniyle biraz daha öne çıkmaları beklenebilir. Henüz dış varlık fiyatlamalarını konuşmamız içerisine dahil etmemiş olmamız da olası her pozitif gelişmenin ek katkı sağlayacağı anlamına geldiğini eklemek isterim.
KULAKTAN DOLMA BİLGİ YERİNE FON YATIRIMI
Fortuna Capital CEO'su Dr. Altuğ Özaslan:
Borsada yükselişin seviye olarak nereye gideceğini kestirmek zor ama en azından şubat sonuna kadar hatırı sayılır ölçüde bir yükseliş hareketinin devam etmesini bekliyorum. Arada sert düzeltme hareketleri olacaktır, bu hem yükseliş trendinin doğasında var hem de endeksteki yükselişinin önemli bir kısmının birkaç tane büyüme hissesi ile gerçekleşmesi sebebiyle bu düzeltmenin olmasını daha sağlıklı buluyorum.
Yeni gelen 250 bin yatırımcının da Türkiye'nin ortalama finansal okuryazarlık seviyesinde ve ortalama yatırım bilinci seviyesinde olduğunu varsayarsak, hareketten ziyade hisse senedi seçimlerinin ve belli başlı hisse fiyatlamalarının sağlıklı olup olmadığı tartışılmalıdır. Ülkemizde, çok takdir ettiğim ve çok başarılı bulduğum hisse yoğun fonlar var, ben yatırımcıların kulaktan dolma bilgiler yerine bu fonlar aracılığıyla yatırım yapmalarını tavsiye ederim.
TEFAS üzerinden bu tip fonları rahatlıkla bularak yatırım yapabilirler. Böylece de fonların hisse dağılımı dahilinde Borsa İstanbul'a yeni girişler de tabana yayılır ve bu yükseliş trendi daha sağlıklı hale gelir. Aksi takdirde üzücü sonun bir gün bazılarımız için kaçınılmaz olacağı aşikardır.
"ÇIKIŞ STRATEJİSİNİ OLUŞTURARAK GİRİŞ YAPILMALI"
Meksa Yatırım Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasası Genel Müdür Yardımcısı Ergün Tekgül:
Piyasanın yükselişi sağlıklı mı göreceli bir soru. Piyasada getiri arayışı rallisi var, enflasyon rallisi değil. Eksi reel faiz olduğu için yatırımcılar getiri arayışında. Yabancı oranı yüzde 30'un altına geldi ve yüzde 70’in üzerinde yerlinin hakimiyeti var. Yurt dışından tamamen kopuk borsa.
Her şey borsanın arkasından esiyor, karşısında koşmamak gerekiyor bu rüzgarın. Bu trendin içinde olmak gerekiyor. Borsanın güç endeksi tek başına yeten koşul değil tabii ki ama 1 sene içinde üç defa bu bölgeden aşırı alım bölgesine geldik. Şimdi yine o bölgedeyiz. Bu sefer olur mu neresinden olur bilemiyorum.
Risk algısı düşük olan yatırımcılar için ne olursa olsun belli oranlarda trendin içine kalıp ancak çıkışı belirleyerek pozisyonlarını sürdürmeleri gerekiyor. Bu önemli ralli kopmamak içinde olmak gerekiyor ama oluşabilecek sorunlara karşı da tedbirli olmak gerekiyor.
"SOSYAL MEDYADAN YORUMLARLA İŞLEM YAPILIYOR"
ÜNLÜ & Co Araştırma Bölümü Direktörü Tolga Kudaloğlu:
Yüksek enflasyon ortamında alternatif yatırım araçlarının olası getirilerinin sınırlı görünmesi nedeniyle BİST'in yatırımcılar için cazibesini koruyacağını ve ön planda kalacağını tahmin ediyoruz.
Bu doğrultuda yılsonuna kadar olan dönemde endeksin 5 binli seviyeleri görmesini, seçim öncesi dönemde ise 6 binli seviyelere doğru hareket edebileceğini tahmin ediyoruz. BİST'te yabancı payı tarihi dip seviyelerde. Dolayısıyla 2022 yılında getirisi 150'ye yaklaşan BİST'teki yükseliş, yerli yatırımcıların artan katılımıyla sağlanıyor görünüyor.
BİST'e yeni katılan yatırımcıların piyasa ve şirketlerle ilgili bilgisinin nispeten sınırlı olduğu göz önüne alındığında, özellikle sosyal medyada yapılan yorumların dikkate alınması ve buna göre işlem yapılması, belirli hisselere olan ilginin yüksek kalmasına neden oluyor; ancak bunun sağlıklı bir yatırım kararı olmadığını düşünüyoruz.
Gelecek dönemlerdeki beklentileri güçlü olan hisselere daha fazla ilgi olması normaldir ancak burada temel analize göre hesaplanan şirket değerlemelerinin de mutlaka göz önüne alınması gerektiğini düşünüyoruz. Borsanın mevcut politikalar doğrultusunda seçim öncesi dönemde rakipsiz görünmesi nedeniyle yeni yatırımcıların borsaya geliyor olması şaşırtıcı değil.
Burada önemli olan yatırımcıların bir şirketin hisse senedini yatırım yaparken, o şirkete ortak olduklarını ve şirketin gelecek dönemlerdeki yatırım, büyüme, kar vs. beklentilerini satın aldıklarını mutlaka göz önünde bulundurarak, kısa süreli kazançlar yerine uzun vadeli yatırım mantığıyla hareket etmeleridir.
Borsada volatilitenin arttığı dönemlerde kısa vadeli düşünen yatırımcılar zararlarla karşılaşabilir, ancak yatırım stratejisini uzun vadeli olarak belirleyen yatırımcılar daha düzenli bir gelir edebileceklerdir.
Ayrıca bu noktada, finansal okuryazarlığın artması ve yatırımcıların yatırım yaptıkları şirketlerin raporlarını ve şirketlerle ilgili haber akışını takip etmeleri de sağlıklı bir yatırım stratejisi açısından önem taşımaktadır.