Kırmızı et fiyatları, altın piyasasına döndü

Et fiyatlarında yaşanan artışın dengelenmesi iddiasıyla devreye sokulan ithalat formülü, sıkıntılara yol açtı. Hayvancılıkta yaşanan sorunlar kırmızı et fiyatlarına negatif yansırken fiyatlar adeta altın piyasası gibi yükselişe geçti. Urfalı bir esnaf, "Satıcı ile 160 liraya anlaşıyorum parasını hemen atmazsam akşam 165 liraya çıkıyor. Altın gibi oldu" diye konuştu.

cumhuriyet.com.tr

Türkiye’de yükselen maliyetler ve hayvan ithalatının artması gibi nedenlerle hayvancılık eskisi gibi yapılamaz oldu. 

Talep sürerken piyasaya hayvan arzının olmayışı, ülkeyi et tedarikinde dışa bağımlı hale getirdi. 

Gazete Duvar'dan Fatma Keber'in haberine göre, Et fiyatları ise halk için neredeyse ulaşılamayacak bir noktaya geldi. Ucuz et satan Et ve Süt Kurumu mağazalarının önünde her gün kuyruk oluşuyor.

‘GENÇLER ARTIK HAYVANCILIK YAPMAK İSTEMİYOR’

Küçükbaş Hayvancılık Besi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı İzzet Çiftçi’ye göre fiyatların yüksek olmasının en önemli nedeni yanlış tarım ve hayvancılık politikası. Çiftçi, hayvancılık politikalarında yanlış gördüğü uygulamaları 'yıllardan beri dile getirdiğimiz şuydu, küçükbaş damızlık kuzulara destekleme olmaması, besicilik yer tahsisinin yapılmaması, yerli ırk büyükbaşların korunmaması ve desteklemede geç kalınması, yerli ırkın yok olması' diye sıraladı.

Kırsaldan kentlere olan göçün de bu durumda büyük etkisi olduğunu anlatan Çiftçi, “Gençler artık hayvancılık yapmak istemiyor, o kadar emek ve alın terinin boşa gitmesi gençleri hayvancılıktan soğuttu” dedi.

‘MİLYARLARCA DOLAR ET VE SÜT ÜRÜNÜ İHRAÇ ETMEMİZ GEREKİRKEN BUNLARI İTHAL EDİYORUZ’

“Hayvancılık için acil eylem planı yapılmalı” diyen Çiftçi şöyle devam etti: 

“Çiftliklere kesimlik ithal büyükbaş hayvan doldurulması çözüm değil. Şu an ülkemizden milyarlarca dolar et ve süt ürünü ihraç edilmesi gerekirken ithal ediyoruz. Geldiğimiz nokta hayvancılık politikası iflas etmiştir. Hayvancılığın acilen desteklenmesi lazım.”

Çiftçi, “Biz Urfalı üreticiler olarak küçükbaş besicilik yapmak için Tarım ve Orman Bakanlığı’na yer tahsisi talebinde bulunduk. Büyükşehir meclisi, ilgili kamu kurumu, kuruluşlar onay verirken bakanlık projemize 'Cumhurbaşkanlığı kararnamesi gereği uygun görülmemiştir’ yazısı gönderdi” diyerek yaşadıkları durumu anlattı. 

Çiftçi projelerinin reddedilmesini şu sözlerle eleştirdi: 

“Bu kafa ile nasıl hayvancılık yapılır! Urfa tarım ve hayvancılık şehri ama hayvancılık bitmek üzere. Yoğun göç dalgası devam ediyor. Sorun sadece et fiyatları da değil, hangi ülkenin etini yiyeceğiz?"

‘ALIM GÜCÜ ÇOK DÜŞTÜ, FİYATLAR ARTTI’

Bir markette işletmeci olan İlyas Dal, güncel et fiyatlarını sıralarken fiyatların her an yükselmeye devam ettiğini belirterek "Dana eti 520 lira, kıyma 500 lira, parça 520 lira, kuşbaşı 530 lira, kuzu eti de 450...” diye konuştu.

Fiyatlardaki artışın kendilerini olumsuz etkilediğini belirten Dal, “Alım gücü çok çok düştü. Şöyle söyleyeyim yüzde 40'a 50'ye kadar düşüş oldu. Biz bile, 3-4 ay öncesine kadar haftalık 10 kuzu keserken, şimdi 6'ya düştük 5'e düştük" dedi.

Fiyatların yüksek olmasının nedenine dair ekonomik krizi gösteren Dal, “Yem fiyatlarının, nakliye maliyetlerinin yüksek olması bütün verilere sirayet ediyor. Hayvancılarda da birçok gıda sektöründe bu sorun var" şeklinde konuştu.

‘YARIN 500’E SATACAĞI HAYVANI BUGÜN 400’DEN PİYASAYA ÇIKARMAK İSTEMİYOR’

Fiyatlardaki artışta hayvancıların da yer yer fırsatçılık yaptığını iddia eden Dal, “Fiyatın yükseldiğini görünce hayvanları satışa çıkarmıyorlar, saklıyorlar. Hayvan satışa çıkmayınca talep de olduğu için ister istemez fiyat değişiyor. Adam yarın 500'e satacağı hayvanı bugün 400'den piyasaya çıkarmak istemiyor doğal olarak” diye konuştu.

‘SABAH ALDIĞIM FİYATI AKŞAM ALAMIYORUM’

Market esnafı olarak fiyatlar nedeniyle hedef olmalarını eleştiren Dal şöyle konuştu: 

“Marketçiler olarak bu konudan çok rahatsızız. Fiyat tablosunda biz son noktayız. Bizim kâr marjımız hiçbir zaman değişmez. Ben 500 liraya da alsam 100 liraya da alsam kar marjım yüzde 20'dir. Yerinde üretimde, satış noktasında, toptan kısmında fiyatlara müdahale edilmediği sürece marketlere gelip fiyatları denetlemenin bir anlamı yok. Ben yüksek alırsam yüksek satmak zorundayım. Her bir fiyat dalgalanmasında Ticaret Bakanlığı geliyor marketleri denetliyor, fiyatları değiştirdin mi değiştirmedin mi diye. Tabii ki değiştireceğim şu anda et haftalık değil saatlik değişiyor. Sabah aldığım fiyatı akşam alamıyorum. Örneğin, adamla canlı hayvanda anlaşıyorum 160 liraya, parasını hemen atmazsam akşam diyor ki 165 lira. Hemen değişiyor altın gibi oldu yani”