Kahveci, elektriğe zam gelmemesi için tek çıkış yolunu açıkladı

Karar gazetesi yazarı İbrahim Kahveci, elektriğe zam gelmemesi için tek çıkış yolunun doları düşürmek olduğunu ifade etti.

cumhuriyet.com.tr

Karar gazetesi yazarı İbrahim Kahveci, "Ya zam ya karanlık ya da..." başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Kahveci bugünkü yazısında, artan enerji fiyatlarının EPDK tarafından halka yansıtılmadığını söyledi ve aracılık sisteminin çökeceğini ifade etti.

Kahveci, "Üreticiden 60-70 kuruşa alınan elektrik tüketiciye en az 1,20-1,30 kuruştan satılmak zorunda. Bu fiyat ise dün de belirttiğimiz gibi yaklaşık yüzde 40-45 zam demek" diye belirtti.

Yazının ilgili bölümü şöyle:

"Evet, küresel bir enerji sorunu yaşandığı belli. Anadolu Ajansı Avrupa’da yüzde 150 artan elektrik fiyatlarına karşılık Türkiye’de artışın yüzde 75’de kaldığını haber olarak geçti.

Demek ki sorun ciddi.

Dün itibari ile elektrik üreten şirketlerin ekim ayı ilk 20 gün ortalama satış fiyatı 62,27 kuruş oldu.

Bu fiyat elektrik üreten şirketlerin kasasına giren birim satış değeri oluyor.

Elektrik üreten firmaların geçen sene ekim ayında satış fiyatları 32,40 kuruş düzeyindeydi. Bir yıl sonra firmalar artık elektriği yüzde 93,5 oranında daha pahalı satıyorlar.

Aracı-dağıtıcı firmalar işte bu artan fiyattan elektriği alıyorlar. Ve bu fiyatın üzerine 1-iletim bedeli 2- dağıtım bedeli 3- kayıp/kaçak maliyetini 4- vergileri ekleyerek satış yapıyorlar.

İşte bu dört maliyet eklenerek üreticiden alınan elektrik tüketicilere iki katı aşan bir farkla satılmış oluyor.

İşin özü şu: Üreticide artan fiyatlar mecburen tüketiciye yansıtılıyor. Yoksa arada aracı dediğimiz sistem çökmüş olacak.

Mesela geçen yıl ekim ayında üreticide 32,40 kuruş olan elektrik, yukarıdaki 5 maliyet kalemi eklenerek tüketiciye 75,11 kuruştan satılmıştı.

Şimdi ne oldu?

Elektrik fiyatını üretici firmalar artık 62,27 kuruşa satıyor. Üreticiler %93,5 zam yaptılar ama işin bir başka kısmı daha var: 14 Ekim sonrası pazar biraz daha karıştı. Pazartesi üretici fiyatları 81,80 kuruşa çıkarken bugün de 76,16 kuruştan fiyat oluştu.

Kısaca üreticinin elektrik satış fiyatı artık 70-80 kuruşlara dayandı. Oysa daha geçen yıl elektrik üreticileri ürünlerini 28,22 kuruş ortalamadan satmışlardı. Bu açıdan baktığınızda üretici fiyatı yaklaşık 1,5 kat (Yüzde 150) gibi artmış oldu.

Üreticide yüzde 150 artan satış fiyatı tüketicide ne kadar arttı?

Geçen yıl ağustos ayına kadar 71,02 kuruştan konutlara fatura edilen elektrik, bu yıl temmuz başındaki zam ile artık 91,72 kuruşa geldi. Tüketicinin zam oranı yüzde 30 seviyelerinde.

Ne yapacağız?

Üreticide çok yüksek oranda artan fiyatlar serbest piyasada belirleniyor. Ama tüketiciye satış fiyatında kararı EPDK veriyor. Ve EPDK ekim başında ‘zam yok’ dedi.

Şu durumda üretici rahat. Maliyetlerini serbest piyasaya yansıttı ve karını cebine koydu. Ama aracılar ne olacak?

Aracılar 70-80 kuruşa üreticiden aldıkları elektriğin üzerine iletim, dağıtım, kayıp/kaçak ve vergileri de eklemek zorunda. Geçmiş yıllarda bu maliyetler hep nihai satış fiyatının yarısından fazlasını oluşturmuş. Bu hesaba göre üreticiden 60-70 kuruşa alınan elektrik tüketiciye en az 1,20-1,30 kuruştan satılmak zorunda. Bu fiyat ise dün de belirttiğimiz gibi yaklaşık yüzde 40-45 zam demek.

Bu zam yapılmazsa ne olacak?

Aracılık-dağıtıcılık sektörü çökecek. Yani elektrik satamayacaklar.

Zaten şu sıralarda da trafo bakımları, santral tamirleri vs nedenlerle sıkça elektriğiniz kesilmiyor mu? İşte buna da gezdirilen elektrik kesintisi deniliyor.

Ya zam olacak ya da karanlık...

Ama bir yol daha var: Türkiye’nin bu elektrik sorununun ana nedeni kurlar. Yani dolardaki yükseliş. İthal kömürcüler spot piyasadan aldıkları için bu sorunla baş edemiyor. Dün itibari ile üretim payları yüzde 10’nun altına düştü (geçen yıl yüzde 20,5 paya sahiptiler)

Kurlar düşmeden enerji ithalatında imkanlarımız artmayacak. Maaşımızı değil ama enerjiyi dolarla alıyoruz. O zaman tek çıkış yolumuz doları düşürmek...

İyi ama bu konuya da yönetim hiç yaklaşmıyor. Zaten 2018’de yapılan seçimde Sayın Erdoğan’ın Faiz & Enflasyon teorisine evet oyu vermiştik.

O zaman yönetim değişene kadar patlasın kurlar, gelsin zamlar... Devam."