İktidarda 'risk' paniği

14 Mayıs sonrası ekonominin geleceğine ilişkin belirsizlik nedeniyle Türkiye’nin kredi risk primi hızla yükseldi. Hazine’nin CDS düzeyini baskılamak için bankaları eurobond almaya zorladığı iddia edildi. Ekonomistler, “Amaç döviz toplamak” dedi.

cumhuriyet.com.tr

Seçimin ikinci turuna iki gün kala özellikle finansal göstergelerde bozulma sürerken politika tercihleriyle Türkiye’yi ağır bir krize sürükleyen ekonomi yönetiminin panik adımları da artıyor.

Son olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı, Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk priminde (CDS) seçimlerin ilk turu ardından yaşanan sert yükselişi takiben bazı bankalardan bu hafta Hazine’nin eurobondlarından satın almasını istedi. İki bankacılık kaynağı Hazine’nin bu konuda bazı bankalarla toplantı yaptığını, bir bankacılık kaynağı ise TCMB’nin bankalardan eurobond satın almaları için talepte bulunduğunu ifade etti. Bankacılar bu alımların CDS’deki yükselişleri durdurmaya katkı sağladığını söylediler. 23 Mayıs’ta 700 baz puanı aşan Türkiye’nin risk primi, son iki gündür bu değerin biraz altında hareket etti.

"AMAÇ DÖVİZ TOPLAMA"

Konuyla ilgili olarak Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan isimlerden Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, CDS’yi baskılama girişiminin krizi gizleme çabası olduğunu belirterek “CDS’ler çok gündem oldu ve ona karşı bir hamle yapmışlar deniliyor. Ama Hazine eurobondları yüzde 10.77 iken Amerikan devlet tahvilleri yüzde 3.78 yani aralarındaki fark (CDS farkı) yaklaşık 700 baz puan. Bu göstergelere bakınca bu girişimin bir işe yaramadığı görülüyor. Belki bu haber çıkmadan önce bankaların hamlesiyle bir düşüş olmuş olabilir ama bugün yine aynı seviyelere yakın seyrettiğini görüyoruz” dedi.

(Hayri Kozanoğlu)

Bankacılık uzmanı Prof. Dr. Şenol Babuşcu ise bu hamle ile asıl nedenin CDS’ten önce döviz ihtiyacını gidermek olduğunu söyledi. Merkez Bankası’nın ciddi bir döviz açığı bulunduğunu belirten Babuşcu şöyle devam etti: 

“Bu eurobondları bankalara satarak nakit döviz toplamaya çalışıyorlar. Seçime iki gün kala CDS’leri 30 ya da 50 puan düşürse ne olacak ki? Bu nedenle asıl sebebin döviz açığı olduğunu düşünüyorum. Merkez’in rezervlerindeki erime hepimizin malumu.”

(Şenol Babuşcu)

Sosyal medya hesabından değerlendirme yapan Prof. Dr. Hakan Kara ise şuna dikkat çekti: “Piyasalarda riski takip edebildiğimiz sağlıklı veri olarak bir CDS kalmıştı, onu da bozun da hepten rahatlayalım.”

21 YIL SONRA EKSİDE

Öte yandan 19 Mayıs haftası itibarıyla Merkez Bankası’nın net uluslararası rezervleri (swap dahil) eksi 151 milyon dolara geriledi. Dün açıklanan verilere göre böylece 21 yıl sonra ilk kez net rezerv negatif bölgeye geçti. Swap hariç net rezervler ise eksi 60.3 milyar dolar olarak hesaplandı. Önceki hafta bu rakam eksi 57.8 milyar dolardı. Brüt rezervler de 3.5 milyar dolar düşüşle 101.6 milyar dolara geriledi. Ayrıca faiz üst sınırı kaldırılan kur korumalı mevduat 7 haftada 32.6 milyar dolar artışla 121.4 milyar dolara ulaştı.