"Hep beraber sıkıntı çekmemiz lazım"

Asgari ücrete ara zam tartışmaları sürerken Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkanı Ender Yorgancılar, enflasyona dikkat çekti. Asgari ücrete zam yapılması halinde şirketlerde işçi çıkarımlarının olabileceğine dikkat çeken Yorgancılar, enflasyonun da artacağını dile getirdi. Yorgancılar, “Hep beraber bir sıkıntı çekmemiz lazım. Enflasyonu biz düşüyorduk geçmişte. Tekrar yukarıya çıkarmamak için de ona göre çalışmamız gerekiyor” dedi. Yorgancılar ayrıca devletin Ege firmalarına 7,5 milyar TL borcu olduğunu söyledi.

Yusuf Körükmez

Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın (EBSO) Ege Bölgesi'nin 100 büyük sanayi kuruluşunu açıkladığı toplantıda konuşan EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, ülke ekonomisine dair açıklamalarda bulundu. İzQ İnovasyon Merkezi'nde gerçekleşen basın toplantısında Yorgancılar, "2023 yılının ilk beş ayında yüzde 8,5 düzeyinde olan politika faizi, yıl sonunda yüzde 42,5 düzeyine yükseltilirken, TÜFE de 2023 yılını yüzde 64,8 ile kapattı. Gerçek enflasyonun ne olduğunu ben değerlendirmelerinize bırakayım. Çünkü farklı enflasyon rakamları ortaya atılıyor. Netice itibariyle TÜİK'in açıklamış olduğu rakam yüzde 64,8. Seçim atmosferinde yüksek oranlı ücret artışları, EYT düzenlemesi, KKM uygulaması gibi 2023 yılı bütçe açığı 2022'ye göre yaklaşık 9 katlıklık bir artış gerçekleşti. Bizim buradaki en büyük yanlışımız 2022 yılında oldu" dedi.

"KEŞKE VOLKSWAGEN'E ZAMANINDA BURAYA YATIRIM YAPTIRABİLSEYDİK"

Yorgancılar,  şöyle konuştu:

"2022 yılında alınanan kararların neticesini 2023'te yaşadık ve ondan dolayı da bütçe açığımız 9 kat arttı. Mesela EYT düzenlemesi. Bunu her taraftan değerlendirme imkanı var. EYT yapılmalı mıydı? Bugün soruyorum yapanlara 'yapılmamalıydı' diyorlar. Böyle çok enteresan bir şey. Çünkü hem şirketlere büyük bir yük getirdi bu. Çalışanlar parayı aldı, tamam. Ne yaptı? Borcunu ödedi. Ama EYT'den dolayı işten çıktıysa bu sefer yeni iş arayıp bulmak için iş peşinde koştular. Bulan var, bulamayan var. Bulamayanlar bu sefer o emekli maaşı ile geçinmek durumunda kaldı.Yeni kabine ve ekonomi politikalarının değişim sonucu CDS’ler 200 puanın üstünde geriledi. Bu çok önemli olumlu bir gelişme. Bunun neticesinde ne geldi? Dikkat ettiyseniz son 15-20 gün içinde bu uluslararası kredi ve derecelendirme firmaları tarafından Türkiye'nin notları olumlu bir şekilde revize edildi. Dış kaynak girişinde 2023 yılında toplam 11,3 milyar dolarlık portföy yatırım girişi oldu. Şunu hiç istemeyerek söylüyorum, portföy yatırımı girişini. Keşke şuraya doğrudan yabancı yatırım sermayesi girilebilmiş yazabilseydik. Portföy borsada, mevduatta, hazine bonosunda her tarafta yatırımı var. Ama yarın CDS yukarıya gittiği zaman bu adamların hepsi çekip gidecekler buradan. Bizden para kazanıp bizim paralarımızı alıp dışarıya götürecekler. Ama doğrudan sermaye yatırımı... Keşke o Volkswagen'in zamanında buraya yatırım yaptırabilseydik. O 2,5-3 milyar dolarlık yatırımı Manisa'ya. Böyle bir ortamı sağlamış olsaydık ülke için 3-4 Volkswagen dediğinizde 10-20 milyar dolarlık yatırımla bir olumlu tabloyu görecektik." 

"FİNANSMAN TEMİNİ ZORLAŞTI"

2023 yılının sanayici açısından genel görünümüne ilişkin ise Yorgancılar, "Kurların aşırı değerlenmesi de, eksik değerlenmesi de ekonomi açısından sorunludur. Bu gerçeği herkes biliyor. Reel brüt ücretler yüzde 35 artarken, çalışan kişi başına verimliliğin binde 2 civarında kaldığı, finansman temini zorlaştı. Finansman maliyetleri oldukça yükseldi. Gıda fiyatlarındaki artış yüzde 72 asgari ücret taleplerini de artırdı. İhracatçımızın içerde mevzuatlara takıldığı, dışarda vize almada sorunlar yaşadığı bir yıl oldu" dedi.

''YATIRIM İÇİN FAİZLERİN İNMESİ LAZIM''

Kredi faizlerine ilişkinde açıklamalarda bulunan Yorgancılar, "Eğer bir firma yüzde 60 faizle kredi kullanıyorsa inanın bunu çevirebilme, ödeme imkanı yok. Yatırım yapılacak olan ortamdaki faizlerin 15-10 seviyelere inmesi lazım. Tek rakamlara ulaşmak mümkün değil bunu biliyorum. Ama bunun da tek bir sebebi var. Enflasyonu aşağı düştüğü müddetçe kredi faizleri de aşağı inecek. Türk Lirasının değeri de yerini bulacak. Ama kurların aşırı değerlenmesi de, eksik değerlenmesi de ekonomi açısından sorunlu" diye konuştu.

FİRMALARIN DEVLETTEN 7,5 MİLYAR TL KDV ALACAĞI VAR

Firmaların devletten KDV alacaklarına ilişkin de açıklamalarda bulunan Yorgancılar, "100 büyük firmanın 7,5 milyar TL KDV alacağı var. Faizler yüzde 50-55 civarında. Firmalar kredi kullanıyor, devletten de 7,5 milyar TL KDV alacağı var. Aslında bu parayı devletin ödemesi lazım. Bu para ödendiğinde sisteme girecek. Ya borcunu ödeyecek, piyasaya olan borçlarını ödediği zaman da onlara yan tedarikçilik yapan firmalar 7,5 milyar liralık para sadece İzmir'de. Bu parayala piyasada bir rahatlama olacak. Mesela bu 7,5 milyar TL karşılığında hükümetimiz kamu bankalarından faizsiz bir yıl vadeli kredi açabilir. Hiç olmazsa firma paranın ne zaman geleceğini bilirse para sistemin içine girmiş olur" şeklinde konuştu.

YORGANCILAR'DAN ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI: BEN DE RAHATSIZIM

Asgari ücret artışı beklentilerine ilişkin de EBSO Başkanı Ender Yorgancılar, şu değerlendirmelerde bulundu:

''Bütün bunların tamamı enflasyona bağlı olan konular. Enflasyonun düşük olduğu yıllarda bir kere zam yapılıyordu. Neden? Çünkü enflasyon yoktu. Belirli bir seviyede, kontrol edilebilir düzeydeydi. Ama ben de rahatsızım. Çalışan bir kardeşim. Yılbaşında aldığı rakamla aynı marketin, aynı ürünleri X liraya alıyorsa yıl sonuna geldiğinde bunun yarısıyla alabiliyorsa aynı şeyi, o geçim sıkıntısı içine giriyor. Dolayısıyla bunun normal bir sürece girmesi lazım. Bunlar birbirinden kopartılacak, ayrı düşünülecek olan konular değil. Çünkü bu geminin içinde hep beraber oturuyoruz. Verilebilecek olan rakam ödenmeli. Ama enflasyon aşağı çekilmeli ki çalışanın maliyetini de işveren ödeyebilir durumda olması lazım. Yoksa ödenemeyecek durumda ücrete zam yaptığı zaman o zaman ne yapacak? 'Ben senin ücretini ödeyemiyorum, yollarınızı ayırmak durumundayız' diyecek. Ama sorunun aslına gelirsen enflasyon düştüğü zaman bunların hepsi ortadan kalkacak. Devletimiz yılbaşında bir açıklama yaptı; 'bu sene bir kere zam yapacağız'  dedi. Tabii ki hedefleri yüzde 42 enflasyonu tutturmak. Bir yıllık zamla buna geçmek istiyorlar, planlanan şey bu. Yılbaşında yapılan zam oranı o açıdan yüksek tutuldu. Örnek veriyorum; haziranda yüzde x şu kadar daha zam yapalım derse tabi ki yapılacak. Ama bunun da enflasyona olumsuz yansıdığı unutmayalım. Bu öyle bir denge ki bir tarafta yapılması gerekiyor mu? Evet. Öbür tarafa diyorum ki yaptığı zaman enflasyon yükselecek mi? Evet. Faizleri yine düşüremeyeceksin. Zammı yaptığım zaman faizi düşüremiyorum. Enflasyonu düşüremiyorum. Yatırım yaptıramıyorum. Ondan sonra nasıl düzelteceğim diye bakıyorum. Yani bir şey çekmemiz lazım hep beraber; bir sıkıntı çekmemiz lazım. Ama bunları yeni baştan yaşamamamız lazım. Enflasyonu biz düşüyorduk geçmişte. Tekrar yukarıya çıkarmamak için de ona göre çalışmamız gerekiyor."