Gıdada tehlike çanları!

Enflasyonun sürükleyicisi gıdada fiyat artışları durmuyor. Önlenemeyen fiyat artışlarının ana nedenlerinden biri iklim değişikliği. Üreticiye göre sel, kuraklık gibi doğa olayları yüzünden de fiyatlar artmaya devam edecek.

Rıfat Kırcı

Dünyada enflasyonun sürükleyicisi haline gelen tarım ve gıdada iklim değişikliği tehdidi artıyor. Tarım uzmanları zamansız yağışlar, kuraklık ve seller nedeniyle verim düşüklüğünün arttığını, tarım ve gıda ürünlerinde fiyatların gerilemesinin zor olduğunu belirtiyor. Türkiye’de ise iklim değişikliğine bir de yanlış tarım politikaları eklenince ucuz gıdanın artık hayal olduğu belirtiliyor. Zamansız yağışlar nedeniyle sadece buğdayda 2.5 milyon ton kayıp var.

Türkiye iklim değişikliğinden en çok etkilenecek ülkeler arasında. Tarım Bakanlığı’nın yaptığı bir araştırmaya göre Ankara, Eskişehir, Çankırı, Kayseri, Niğde, Nevşehir, Sivas, Kırıkkale, Kırşehir, Konya, Karaman, Kayseri, Yozgat’ı içine alan bölgede iklim değişikliği doğal afetlerdeki artış ile tarım sektörünü olumsuz yönde etkiliyor. Önümüzdeki yıllarda daha da artacak sorunla daha sıcak ve az yağışlı iklim koşulları Türkiye’yi bekliyor.

Türkiye’de enflasyonun sürükleyicisi olan gıdada yıllık artış yüzde 100’ün altına düşmüyor. Yaz aylarında genel olarak gerileyen fiyatlar artık tarih olmuş durumda. Bu sorunun tarıma etkisini sektörün temsilcilerine yorumlattık. Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez, yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte gıda fiyatlarında gerileme olmamasının nedeninin ekonomideki yanlış kararlar nedeniyle artan maliyetlerin yanı sıra iklimsel sorunlar olduğunu belirtiyor.

(Baki Remzi Suiçmez)

"BUĞDAYDA KAYIP BÜYÜYOR"

Suiçmez’e göre zamansız yağışlar ve kurak geçen kış nedeniyle gıda fiyatlarına zam hız kesmeyecek. “Sıcaklık, yağış gibi olaylar tarımı olumlu ya da olumsuz etkiliyor. İklim değişikliği uzun bir süreç, yağışlardaki düzensizlikler döngüyü bozuyor, ülkemiz de 10 yıldır bu süreçten etkileniyor. Kuraklıkla verim ve rekolte kaybı oluyor, bu da fiyatlara yansıyor” diyor.

Sulama yatırımlarının yeterli düzeyde olmadığını vurgulayan Suiçmez, “GAP bölgesinde sulamalar yüzde 40 düzeyinde. Kuraklığa karşı sulama yatırımlarıyla birlikte kuraklığa dayanıklı bitki yetiştirilmesi gerekiyor. Aynı zamanda tarım sigortasıyla kuraklıktan etkilenen çiftçilerin devamlılığının sağlanması gerekiyor. Zamansız yağışlar, sel, dolu gibi olaylar da verimliliği etkiliyor, çiftçiye zarar veriyor. Bu zararların da yine tarım sigortalarıyla giderilmesi çok önemli. Zamansız yağışlar rekolte kayıplarına neden oluyor. Bu yıl nisan ve mayıs ayları kurak geçti. Hasatın başladığı haziran ayındaki yağışlar ise ekine zarar verdi. Buğdayda rekoltenin 2.5 milyon ton azalması bekleniyor. Bu durum tüketicinin de gıdaya daha yüksek fiyatlardan ulaşmasına yol açabilir” ifadelerini kullandı. 

(Hüseyin Demirtaş)

Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı Hüseyin Demirtaş da şöyle konuştu:

“İklim değişikliği maalesef tarımın tüm alanında etkili. Örtü altı ürünlerde daha önce çok da karşılaşmadığımız hortum, sel gibi olaylar çok etkili oluyor. Kuralık etkili. Düzensiz yağan yağmur, ekine zarar veriyor, bitkinin üzerindeki tane sayısını etkiliyor. Sulama yöntemlerimiz modern değil. Modern sulama yapacak imkân ise çiftçinin elinde yok.”