Gıda enflasyonu uçtu, hal esnafı artan maliyet ve düşen alım gücüne dikkat çekti
“Doğru fiyat”ı aradıklarını anlatan Anadolu-Hal Derneği Başkanı Mevlüt Yılmaz, “Size göre ucuz olan üreticiyi batırır. Herkesi memnun edecek fiyatı bulmalıyız” dedi.
Ali Can PolatKış soğuklarının gelmesi ile birlikte meyve sebze fiyatlarında da artış başladı. Ağustos ayından bu yana yüzde 50’yi bulan fiyat artışları görüldü. Ayrıca kuraklık endişesiyle gıdada arz krizi korkusu başladı. Yurttaş zaten taneyle aldığı meyve sebzeden uzaklaşırken fiyat algısı da bozuldu. Bu nedenle meyve sebzenin kalbinin attığı hallerde de esnaf umutsuz.
ERKEN KAPATIYORLAR
İktidar baz etkisiyle düşen enflasyonla övünürken yurttaşın alışveriş sepeti her geçen gün küçülüyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin takip ettiği hal çıkış fiyatlarına göre geçtiğimiz yaz İstanbul halinden 6 liraya çıkan domates bugün 12 lira. Aynı dönemde 10 liraya satılan patlıcan 20 lira, 7 lira olan kuru soğan 10 lira, 6 liralık salatalık ise 12 liraya çıktı. Fiyatlarda artış sürerken yaşanan süreci görmek için hal ve pazar esnafı ile görüştük. Günün ilk saatlerinde Anadolu Yakası’ndaki İçerenköy Meyve-Sebze Hali’ndeyiz. Normal şartlarda satış saat 9’a kadar sürüyor ama sabah 6.50’de girdiğimiz hal bomboş.
2008’den bu yana halde olan esnaf Mehmet Okçu ile konuşuyoruz. İlk defa kâr marjlarının bu kadar düştüğünü söyleyen Okçu, geçen yıl Antalya’dan 6-7 bin liraya gelen kamyonun maliyetinin bugün 25-30 bin liraya ulaştığını söylüyor. Okçu, “Bu maliyetler düşmedikçe ucuz meyve sebze olmaz” diyor. Sezgin Arlı da yıllardır piyasada ve yaşanan durumu şöyle özetliyor: “Piyasa çok kötü. Artık esnaf erken kapatıyor satış olmadığı için. Mallar elinde kalmasın diye zararına satıyor herkes. Bu fiyatlar bizim zararına satmamıza rağmen oluşan fiyatlar.” Bir diğer esnaf Mehmet Bey. Soyadını vermek istemiyor. 30 yıldır bu işi yaptığını söyleyen Mehmet Bey şuna dikkat çekiyor: “İstikrar yok ki ülkede. Bugün başladı mesela akşama kadar ekonomide siyasette ne kararlar alınacak hiç bilmiyoruz ve tahmin de edemiyoruz. E böyle bir ülkede insanlar parasını harcamaz. Bir de bizde para kazanılmayınca hiç harcanamıyor. Benden 1 ton elma alan esnaf artık 250 ton alıyor. Kimsede para yok olan da harcamaya korkuyor.”
İNDİRİM TARLAYLA OLUR
Haldeki incelemeler sırasında Anadolu-Hal Derneği’nin merkezine de uğruyoruz. Yönetim kurulu toplantısına denk geliyor ziyaretimiz. Kurul üyeleri ve yönetim kurulu başkanı Mevlüt Yılmaz ile sohbetimizden öne çıkanlar ise şöyle:
- Biz borsa görevi görüyoruz. Fiyat oluşturamayız olan fiyatı yansıtırız.
- Fiyat markette ya da halde düzelmez tarlada düzeltilmeli
- Ucuzluk diye bir şey yok bunu unutun. Biz bunu ticaret bakanına da söyledik. “Doğru fiyat”. Bunun adını böyle koyalım. Neye göre ucuz? Size göre ucuz olan üreticiyi batırır. Herkesin memnun olacağı fiyatı bulmak lazım. Onun için de önce üretim lazım, her şeyde olduğu gibi üretim-tüketim arasında denge olmalı. Yoksa işte bu yüksek fiyat oluşumları doğar.
- Nüfus artarken üretim alanımız son 10 yıldır düşüyor, bir de ihracat işin içine girince denge bozuluyor.
EMEKLİLER BU KIŞ DOMATES ALAMAZ
Piyasayı sorduğumuz Pazarcılar Federasyonu Başkanı Ali Karaca şuna dikkat çekti:
“Fiyatlar çok yüksek değil, alım gücü düşük. Bugün 5 bin 500 lira maaş alan bir emekli şu mevsimde domates, biber alamaz. Ama domates biber fiyatı bundan
az da olamaz. Maliyetler müthiş arttı. Buna rağmen marketlerden ucuza satıyoruz. Daha modern pazar yerleri ayarlar, kiralarımızı düzenlerseniz marketlere
karşı rekabet gücümüz olur ve durum fiyat konusunda yurttaşın işine yarar.”