Fed'in faiz kararına sayılı saatler kaldı: 23 yılın en yüksek faiz oranının sonuna gelindi!

Fed faiz kararını bugün açıklıyor. Analistler 25 veya 50 baz puanlık bir indirimi kesin görüyor. ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell "Enflasyonun yüzde 2 hedefine doğru sürdürülebilir bir yolda olduğuna dair güven artmış durumda" ifadelerini kullandı.

cumhuriyet.com.tr

Küresel piyasalarda bugün itibarıyla Fed hareketliliği başlamış durumda. Faiz indirimi beklentileri güçlenirken, analistler 25 baz puan mı yoksa 50 baz puan mı indirimin yapılacağı konusunda çeşitli tartışmalar yürütüyor. Eğer Fed faiz indirimi yaparsa, bu durum Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 19 Eylül'deki faiz kararı üzerinde etkili olabilir. Analistler, Fed’in bu hamlesinin Türkiye piyasalarına ve Merkez Bankası’nın faiz politikalarına olan olası etkilerini yakından izliyor.

POWELL: "ENFLASYON RİSKLERİ AZALDI, PİYASALARA GÜVEN ARTTI"

ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, iş gücü piyasasının pandemi sonrası aşırı ısınma durumunun ortadan kalktığına ve piyasa koşullarının pandemi öncesine kıyasla daha az sıkı olduğuna dikkat çekti. Powell, risk dengesinin değiştiğini, özellikle de enflasyon ve iş gücü piyasası arasında dikkatli bir denge kurmaya çalıştıklarını vurguladı.

Powell, "Enflasyona yönelik yukarı yönlü risklerin azaldığını görüyoruz, ancak iş gücü piyasası için aşağı yönlü riskler artmış durumda" dedi. Ayrıca, enflasyonla mücadelede önemli bir mesafe kaydettiklerini, fiyat istikrarını yeniden sağlama yolunda önemli adımlar attıklarını, ancak bu görevlerin henüz tamamlanmadığını belirtti.

Enflasyonun hedeflerine yaklaşmakta olduğuna işaret eden Powell, "Enflasyonun yüzde 2 hedefine doğru sürdürülebilir bir yolda olduğuna dair güven artmış durumda" diye konuştu. Powell’ın bu açıklamaları piyasalarda faiz indirimi için bir “yeşil ışık” olarak değerlendirildi.

FAİZ İNDİRİMİ İÇİN YEŞİL IŞIK YANDI MI?

Para politikası ayarlaması yapmanın zamanının geldiğine dair sinyaller veren Powell, "Faiz indiriminin yönü artık netleşti; ancak zamanlaması ve hızı gelen ekonomik verilere, ekonomik görünümdeki değişimlere ve risk dengesine bağlı olacak. Fiyat istikrarı yolunda daha fazla ilerleme kaydettiğimizde, aynı zamanda güçlü bir iş gücü piyasasını desteklemeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Powell ayrıca politika faizinin mevcut seviyesinin iş gücü piyasasındaki zayıflama riski de dahil olmak üzere karşılaşılabilecek her türlü riske yanıt verecek kadar esneklik sağladığını vurguladı.

FED BAŞKANLARI PEŞ PEŞE MESAJLAR VERDİ

Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee gelecek ay faizleri indirmemenin iş gücü piyasası üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini söyledi. Goolsbee, iş gücü piyasasındaki mevcut durumu göz önünde bulundurarak faiz indirimi zamanlamasının doğru bir hamle olacağını belirtti.

St. Louis Fed Başkanı Alberto Musalem ise  son dönemde yavaşlayan enflasyona cevaben Fed'in faizleri indirme zamanının yaklaştığını belirtti. Musalem, son enflasyon verilerinin, Fed'in yüzde 2 enflasyon hedefine ulaşma yolunda önemli bir ilerleme kaydettiğini ve bu sürecin güven verdiğini dile getirdi.

Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari de zayıflayan iş gücü piyasası nedeniyle Eylül ayında faiz indiriminin gündeme gelmesinin uygun olduğunu ifade etti. Ancak Kashkari, 25 baz puanlık bir indirimin yeterli olacağı ve daha büyük bir indirimin gereksiz olduğu görüşünü dile getirdi.

FED EYLÜL AYINDA KAÇ BAZ PUANLIK İNDİRİM YAPABİLİR?

ABD'de açıklanan ekonomik veriler, faiz indirimine yönelik beklentileri artırırken, yatırımcılar arasında da risk iştahında bir artış gözlemleniyor. Özellikle istihdam piyasasında görülen yavaşlama ve ekonomik büyümedeki durgunluk sinyalleri, Fed’in faiz indirimine gitme olasılığını güçlendirdi. 

Geçtiğimiz hafta açıklanan enflasyon verilerinin ardından, Fed'in Eylül ayındaki toplantısında 25 baz puan veya 50 baz puanlık bir indirime gitmesi yönündeki beklentiler neredeyse eşit oranda. Eski Fed üyesi William Dudley, Fed’in 50 baz puanlık bir indirime alanının olduğunu söylemesiyle, piyasalar 50 baz puanlık bir indirimin daha olası hale geldiğine inanmaya başladı.

FED’İN 2020-2024 POLİTİKA FAİZİ KARARLARI

Mart 2020'de küresel pandemi nedeniyle ABD ekonomisinin ciddi bir darbe alacağı endişeleriyle, Fed iki acil faiz indirimi kararı aldı. İlk olarak 3 mart 2020'de politika faizini 50 baz puan indirerek yüzde 1-1,25 aralığına çekti. Ardından 16 mart 2020'de ikinci bir indirimle politika faizini yüzde 0-0,25 aralığına kadar düşürdü. Bu kararlar, ekonomik aktivitenin pandemi sürecinde desteklenmesi için alınmış önemli adımlar oldu.

2022 yılı itibarıyla yüksek enflasyonla mücadeleye başlayan Fed, mart 2022'de faiz artışına geri döndü ve 25 baz puanlık bir artış gerçekleştirdi. Aynı yılın mayıs ayında ise 50 baz puanlık artışla 2000 yılından bu yana en büyük faiz artırımını yaptı. haziran 2022’de 75 baz puanlık bir artış daha yaparak 1994’ten bu yana en güçlü faiz artırımı kararı aldı. Temmuz, eylül ve kasım 2022’de de aynı oranda faiz artışlarına devam etti.

2022 yılının sonunda Fed, 75 baz puanlık faiz artırımlarına son vererek aralık ayında 50 baz puanlık bir artışla hızını düşürdü. 2023'ün ilk toplantısında ise artış hızı daha da düşerek 25 baz puanlık artış gerçekleşti. Mart ve mayıs 2023 toplantılarında da 25 baz puanlık artışlar yapan Fed, haziran ayında ise faizleri sabit tutarak artış döngüsüne ara verdi.

2023 Temmuz ayında yapılan toplantıda, 25 baz puanlık bir artış daha yaparak politika faizini yüzde 5,25-5,50 aralığına yükseltti ve son 23 yılın en yüksek faiz oranına ulaşıldı. 2022’nin mart ayından bu yana toplamda 525 baz puanlık faiz artırımı gerçekleştiren Fed, temmuz 2023 itibarıyla faiz artış döngüsünü sona erdirmiş oldu.

Fed’in bundan sonraki dönemde faiz artırım döngüsüne son verdiği ve faiz oranlarını sabit tutmaya devam ettiği görülüyor. Faiz oranlarının önümüzdeki dönemde nasıl şekilleneceği, ekonomik veriler ve küresel piyasalardaki gelişmelere bağlı olacak.