Fahiş faturalara tepkiler büyüyor: 'Faturayı patron ödesin'

Elektrikte yurttaşı sokağa döken fahiş faturalara karşı tepkiler artıyor. Özelleştirme kapsamında olan Türkiye Elektrik İletim AŞ’nin (TEİAŞ) özelleştirme sürecinin durdurulması, dağıtımın ise yeniden kamulaştırılması gerektiği belirtildi. Türkiye Barolar Birliği ise Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararlarının iptali amacıyla dava açtı.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu, elektrik zamlarının geri çekilmesi için hükümete çağrıda bulundu. “Yaşanan ekonomik krizin faturasını halk değil, patronlar ödesin” diyen kurul sekreteri   2009 yılında enerji sektöründe başlayan özelleştirmeler sonrasında elektrik fiyatlarında bugüne dek toplam yüzde 816 zam yapıldığını ve vatandaşların mağdur edildiğini ifade etti. Akdemir, şunları söyledi:

5 MİLYONUN ELEKTRİĞİ KESİLDİ

“Özelleştirmelerden önce dört kişilik bir aile asgari yaşam standartları için 2007 yılında 36 lira fatura öderken Şubat 2022 itibarıyla 329 liraya yükselmiştir. Geçen yıl faturalarını ödeyemediği için 5 milyon kişi enerji kesintisi yaşamıştır. Bugün insanlar ısınamaz, barınamaz hale gelmişlerdir. Şirketlere kaynak aktarıldığı bu dönem sonlandırılmalıdır. Yaşadığımız bu krizin faturası halka değil, patronlara ödetilmelidir. Vatandaş faturayı ödemesin, ödeyenler de itiraz etsin.”

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’na bağlı Enerjiİş Sendikası Genel Başkanı Ekim Devrim Yıldıran ise fahiş zamların toplumun yüzde 80’ini oluşturan orta ve dar gelirli yurttaşlar için sıkıntı oluşturduğunu kaydederek şunları söyledi:

“TEİAŞ’nin özelleştirme süreci durdurulmazsa ileride yalnız dağıtımda değil, şehirlerarası elektrik iletiminde de ciddi sorunların yaşanması kaçınılmaz. Çözüm belli. Derhal ve vakit kaybetmeden kamulaştırma.”

Barolar Birliği dava açtı

Türkiye Barolar Birliği ise elektriğin ticari bir mal değil, kamusal ve toplumsal bir hizmet olduğunu vurgulayarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararlarının iptali amacıyla dava açtı. Kademeli tarifede, tüketicilerin ortalama tüketim alışkanlıklarının dikkate alınmadığı aktarılan dilekçede, “Kararlar, pek çok işletmeyi iflas noktasına sürükleyebilecektir” denildi