EKUR işçileri sendikal hakları için eylem yaptı

Sendikalaşmak isteyen EKUR Et Entegre işçileri, yaptıkları eylemle sendikalaşmaya yönelik baskıları ve sefalet ücretlerini protesto etti.

ANKARA / Cumhuriyet

Sendikalaşmak isteyen Ata Holding bünyesinde olan Ekur Et Entegre işçileri, yaptıkları eylemle sendikalaşmaya yönelik baskıları ve sefalet ücretlerini protesto etti. Basın açıklaması sırasında işçiler “Sendika hakkımız engellenemez”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “İşveren elini sendikadan çek” sloganlarını attı. İşçilerin ailelerinin ve Emek Partisi üyelerinin de katıldığı açıklamada konuşan Şeker-İş Örgütlenme Uzmanı Hüseyin Kaşif, fabrikada büyük “fast food” zincirleri için üretim yapıldığını belirtti. İşçilerin yıllardır kötü koşullarda ve de çok düşük ücretlerle çalıştırıldıklarını ifade eden Kaşif, yetki başvurularının 2019’un mayıs ayında geldiğini, ancak patronun açtığı itiraz davasının 4 yılı aşkındır sürdüğünü dile getirdi. “Yasalarımız, Devletin Çalışma Bakanlığı tarafından sendikalara verdiği yetkiye, işverenlerin sudan sebepler göstererek itiraz etme hakkı tanımaktadır” diyen Kaşif, şunları kaydetti:

“Sendikamız işverenlerin itiraz etme hakkını genel olarak kötüye kullanıyor olmalarından kaynaklı rahatsızlığını daha önce defalarca kamuoyuna iletmiş ve bu işyerinde yaşanan benzer durumdan kaynaklı tekrar açıkça ifade ediyoruz. Bu yasalar, sendikal örgütlenmenin önünde bir engel oluşturmaktadır. İşverenler, yasadaki bu boşluğu, kötü niyetli olarak kullanmaktadır. Bu yasaların işçilerin lehine bir an önce değiştirilmesini yetkililerden acilen talep ediyoruz.

‘Yönetim TİS masasına otursun’

Buradan ATA Holding ve EKUR yetkililerine de sesleniyoruz;

üyelerimizin sendikal hak ve özgürlüğüne saygı duyulmasını, Çalışma Bakanlığının vermiş olduğu olumlu yetki tespitine yapılan itirazın geri çekilmesini ve EKUR yönetiminin, Şeker-İş Sendikasını muhatap olarak kabul edip, bir an önce üyelerimiz adına Toplu İş Sözleşmesi masasına oturmasını açıkça talep ediyoruz. Taleplerimiz karşılanmadığı takdirde; ulusal ve uluslararası yasalardan doğan haklarımızı kullanmaktan geri durmayacağımızı buradan ilan ediyoruz. Gerekirse ‘üretimden gelen gücümüzü kullanmak’ dâhil olmak üzere, benzer eylemleri yapmaya devam ederek yaşadığımız bu haksızlığı tüm dünyaya duyuracağız.”