Ekonomistlere göre yaklaşık 30 milyar dolar borç sistemine dahil değil
AKP, seçime kadar Körfez ülkelerinden yaklaşık 30 milyar dolar bekliyor. Ekonomistler bu paraların faizi ve vadesinin açıklanmamasına tepki gösterdi.
Ali Can PolatHükümetin kaynak sıkıntısı yaşadığı seçimler öncesinde umudu Körfez ülkeleri oldu. Yabancı haber ajanslarından alınan bilgilere göre Suudi Arabistan’dan 5 milyar dolar, Katar’dan 10 milyar dolar, Birleşik Arap Emirlikleri’den 10 milyar dolar gelecek. Ekonomistlere göre hükümetin resmi borçlanma politikaları dışında gerçekleştirdiği bu anlaşmalar, sadece seçimi almaya ve seçimin finansmanı yapmaya yönelik işlemler.
Merkez Bankası’nın normal koşullarda bu tür paraları alamayacağını söyleyen Prof. Dr. Duran Bülbül, ancak mayıs ayında Merkez Bankası yasasında değişiklik yapıldığını belirtti. “Merkez Bankası, mevduat bankasına dönüştü” diyen Bülbül, Suudi Arabistan’dan gelecek 5 milyar doların depo hesabı olarak geleceğini hatırlattı ve şunları söyledi:
HAZİNE NEDEN DEVRE DIŞI?
“Bu depo olarak gelen dövizler seçim kaybedilmesi durumunda hemen istenirse ülkenin içine düştüğü durumu düşünmek bile istemem. Ayrıca bu paranın 55 milyar dolar eksi rezervdeki Merkez Bankası’nın net rezervlerine bir etkisi olmaz, brüt rezervlerini artırır.”
Bülbül, diğer ülkelerden gelmesi beklenen paraların ne yollarla geleceğinin bilinmediğini de belirterek şunları söyledi: “Bu paralar borç olarak gelecekse Hazine ve Maliye Bakanlığı’na gelmesi oradan Merkez Bankası’na aktarılması gerekir. Merkez Bankası’na neden geliyor? Swap mı, borç mu? Faizi ve vadesi nedir? Ülkemiz bu işlemlerle nasıl bir yük altına giriyor? Bu işlemlerin fayda maliyet analizi yapıldı mı? Yoksa borç alamadığımız için mi bu işlemlere başvurulmaktadır? Bunların hiçbiri bilinmiyor. Bu işlemler sadece seçimi almaya ve seçimin finansmanını yapmaya yönelik işlemler.”
NE VADESİ BELLİ NE FAİZİ
Gelen paraların dış borç olarak görünmediğini söyleyen Prof. Dr. Veysel Ulusoy da şunları söyledi:
“Suudiler’den 5 milyar dolar, direkt mevduat depo hesabı olarak gelecek. Buna bir de faiz ödenecek. Bu aslında bir borç ama ülkenin dış borcuna dahil olmayan bir muhasebeye tabii tutuluyor.”
Diğer ülkelerden gelecek paraların kamu bankalarına da gelebileceğini söyleyen Ulusoy, “Kamu bankaları da paralel Merkez Bankacılığı yapıyor artık. Burada para yine borç sistemine dahil olmayacak. Özel bir banka yurtdışından borç almış gibi yapacaklar.”
Borçlanmada şeffaflık olmadığını söyleyen bir diğer isim ise Prof. Dr. Cem Başlevent oldu. Başlevent şöyle konuştu:
“Paraların ‘depo mevduat’ olarak gelmesi iktidar için daha iyi. Çünkü SWAP gibi araçlarla gelince başka para birimleri geliyor. Böyle olunca direkt dolar geliyor. İktidar ise seçime kadar, kasada her an kullanmaya hazır nakit dolar bulundurmak istiyor. Burada sorun şu ki bu borca karşılık ne kadar faiz ödeneceği ve vadesinin ne olacağı açıklanmıyor.”