Ekonomistlerden sert tepki: BDDK kararında ‘suç’ var
BDDK’nin kredi kısıtlama kararlarını değerlendiren ekonomistler, “En fazla eylüle kadar idare eder” derken, piyasalar kapalıyken yapılan yönlendirmelerin suç olduğu vurgulandı.
Alican PolatBankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK), ihracatçıdan sonra şimdi de halka açık şirketlerin ellerindeki dövizi sattırmak için attığı adımlar tedirginlik yarattı. Belirli tutardan fazla nakit dövizi olan şirketlerin yeni TL krediye erişimini engelleyen kararının ardından, bazı bankalar düzenlemenin ayrıntıları netleşinceye kadar TL kredi kullandırımını durdurdu. Ekonomistler bu kararların da geçici sonuçlar getireceğini belirterek açıklanan BDDK kararlarını “sermaye kısıtlamasına” giden bir adım olarak yorumladı.
EYLÜLE KADAR İDARE EDER
Karara ilk tepki olarak sabah saatlerinde 16.10’a kadar gerileyen dolar kuru ise akşam saatlerinde 16.50 civarına yükseldi. Hazine ve Maliye Bakanlığı BDDK kararlarını desteklediğini açıklarken iş dünyası ise “Biz dövizi kâr için değil üretmek için kullanıyoruz” dedi.
BDDK kararlarını değerlendiren Prof. Dr. Veysel Ulusoy, para politikasına dayalı bankacılık işlemlerine hükümetin karar vermesi gerekirken özerk bir kuruluş olan BDDK’nin devreye girmesinin çok büyük bir yanlış olduğuna dikkat çekti. Ulusoy, “Bu açıklamayı yayımlayanlar da dahil birçok kişi ileride büyük sorumluluklar yüklenecek” dedi.
Veysel Ulusoy, “Bu bir sermaye kısıtlamasıdır, kambiyo kontrolüdür. Bu kararın hane halkının piyasaya ulaşımı kapalıyken açıklanması da suçtur. BDDK, haber yoluyla piyasayı domine etmeye çalışıyor. Bunun bu ülkeye kısa ve uzun vadede büyük yükleri olacak. Bu yükleri oluşturanlar da ileride büyük sorumluluklar yüklenecekler” diye konuştu.
Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ise, bir yandan bu kararlar alınırken bir yandan da Merkez Bankası’nın döviz satışının devam ettiğini söyledi. Yılmaz şöyle konuştu:
“Bunlar uzun soluklu, makro çerçevesi olan adımlar değil. O yüzden de hepsi geçici oluyor ve yeni yeni ekler geliyor. BDDK, TL’nin değerini korumak için mi adım atıyor, kredileri düzenlemek için mi? Dövizdeki harekete bakılırsa birinci seçenek öne çıkıyor. Ancak şirketlerin bir sabah uyanıp da hızlıca bu kadar yüklü döviz satma şansı yok. Döviz düşüşü Merkez Bankası’nın döviz satışına devam etmesinden kaynaklanıyor.”
‘ÜRETMEK İÇİN TUTUYORUZ’
Borsa İstanbul (BİST) şirketlerinin elinde fazladan 5 milyar dolar olduğunu tahmin eden Dr. Artunç Kocabalkan ise “Bunun hepsini satacaklar desek yarısı kadar da BİST dışında olsa toplam 7.5 milyar dolar. Eylül’e kadar idare eder. Sonrası?” dedi.
Bu düzenlemenin iş dünyasını zora soktuğunu söyleyen Plastik Sanayicileri Federasyonu Genel Sekreteri Murat İnkün, “İşletmeler üretim için ithalat yapmak dolayısıyla da döviz bulundurmak zorunda. TÜİK’e göre ülkemizin yaptığı ithalatın yaklaşık yüzde 90’ını hammadde, ara mamul ve sermaye malları oluşturuyor. Yani sanayi üretimi için ithalat yapmak zorundayız. Yani işletmeler dövizin değer kazanacağı düşüncesiyle değil üretime devam edebilmek adına mevduatlarında döviz tutuyorlar” dedi.
Dövizde ve enflasyonda stabilitenin şart olduğunu söyleyen Çelik Üreticileri Birliği Genel Sekreteri Veysel Yayan ise “Bu tarz adımlar belirli çerçevelerde gerekliyse anlayabiliyoruz ancak piyasaya müdahale aşamasına geçmemeli ve gereksiz bürokratik işlemlerle şirketleri yormamalıdır. Döviz kuruna gelince yüksek olabilir ama sabit olmalı. Bu dalgalanmalar ön görülemezliği artırıyor” dedi.