Ekonomik durumu değerlendiren TOBB Başkan Yardımcısı Ayhan Zeytinoğlu, '7-8 ay çok zorlanacağız' dedi

Ayhan Zeytinoğlu: Kaynak sorununun çözümü zaman alacak. Seçim dönemine gidiyoruz. Maalesef yeni zamlarla karşı karşıya kalacağız. Gelecek 7-8 ay oldukça zor planlayacağımız bir dönem olarak önümüzde duruyor.

Şehriban Kıraç

Kocaeli Sanayi Odası, İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı ve TOBB Başkan Yardımcısı Ayhan Zeytinoğlu, elektrik ve doğalgaza yakın aralıklarla yüksek zamlar yapıldığını belirterek “Bu zamlar artık hakikaten üreticinin sırtında kalıyor. Hem iç piyasada hem ihracatta bunu müşterilere yansıtamıyoruz” dedi.

Türkiye’de işsizliğin en az enflasyon kadar önemli bir sorun olduğunu anlatan Zeytinoğlu, doların da şu anda olması gereken seviyenin 22 TL olduğunu vurguladı. “Sanayiciler olarak bizim temennimiz siyasi nedenlere alınan kararlardan etkilenecek tüm kesimlerin görüşleri alınarak hayata geçirilmesi. Yanlış kararlar alınmasın.” Ayhan Zeytinoğlu ile ekonomideki son gelişmeleri konuştuk.

- Şu anda sanayicinin durumu nasıl, ne tür sorunlar yaşıyor?

Şu anda temel sorun finansmana erişim. Proje bazlı finansman bulunabiliyor. Önümüzdeki günlerde de artık fatura karşılığı olmayan bir kredi kullanılamayacak. Hükümet bunu enflasyonla mücadele kapsamında uyguluyor. Umarız en azından bu hedefe ulaşmada bir fayda sağlar. İhracat şu anda ekonominin en önemli lokomotifi. İhracatın büyük kısmı Avrupa’ya yapılıyor. Avrupa’da yavaşlama nedeniyle bu ihracatın yavaşlaması da söz konusu.

- Avrupa’dan sipariş iptalleri var mı?

Şu anda bize yansıyan iptal yok. Ama Avrupa’nın yavaşlama ihtimali arttığı için böyle bir sorunla karşı karşıya kalmamız çok olası. Şu anda Irak ve Rusya Türkiye için gelişen iki ülke. Rusya ilk defa ihracatta ilk beş ülke arasına girdi. Rusya bu hızla giderse 10 ay sonra ihracatta Almanya’yı bile geçebilir.

- Türkiye’nin ihracatı bu yıl hangi seviyede gerçekleşir?

250 milyar doları geçeriz. Türkiye’nin aslında bu pastadan daha fazla pay almaması lazım. Bizim bu dönemde ihracatımızın artmasının ana nedeni Çin’den Avrupa’ya giden konteyner fiyatlarının çok artmasıydı. Son dönemlerde konteyner fiyatlarında bir düşme var. Bu bizim için bir dezavantaj. Tekrar Çin rekabeti geliyor. Avrupa’ya yaptığımız ihracatta da kota sorunumuz var hem de ilave ücretler uygulanıyor. Bunların çözülmesi için çabalıyoruz. AB’yi yaptığımız ihracatın kamyon sırtında yapılması da sürdürülebilir değil. Bunun bir an önce demiryoluna aktarılması gerekiyor. Bunun için sadece biz değil AB tarafının da yatırım yapması lazım.

- Bir taraftan politika faizi iniyor diğer taraftan yüksek faiz oranına rağmen siz krediye ulaşamıyorsunuz, nasıl çözülecek kaynak sorunu?

İşletme sermayesi büyük sorun. Maliyetler çok yükseldiği için işletme sermayeleri en az yüzde 80 azaldı. ÜFE yüzde 150. Burada ciddi sıkıntı var. Dünyanın en büyük ihracatçı ülkesi Almanya’dır. Onların ihracatçısının arkasında çok ciddi bir eximbank kredi desteği var. Ürününü satarken arkasındaki kredi gücüyle satıyor. Bizim de idealimiz bu yapının Türkiye’de sağlanması. Sanayiciler olarak bunu görmek istiyoruz.

- Yılsonu dolar kuru, büyüme ile ilgili tahminleriniz neler?

Dolar kuru ile ilgili tahmin yapmak çok zor. Ama sanayici için olması gereken cazip kur seviyesi 22 TL mertebesinde. Şu anda navlunların düşmesi, Ukrayna Rusya savaşının nasıl devam edeceğini öngöremiyoruz. Ama petrol fiyatında bir düşme olabilir. Savaş bitse petrolde bir düşüş olacak bu bizim enerji maliyetimizi de düşürebilir. Yılsonu itibarıyla yüzde 7-8 mertebesinde bir büyüme olabilir.

HERKESE DANIŞILSIN

- Şu anda Türkiye’nin en büyük sorunları neler?

Enflasyon, işsizlik en önemli sorunlar. Paraya erişimden tutun da artan maliyetler ciddi sorun. Teşvikler verilmiyor. Türkiye’ye onlarca yatırımcının gelmesini sağlamalıyız.

- Seçim sürecine giderken beklentileriniz neler?

Sanayiciler olarak bizim temennimiz siyasi nedenlere alınan kararlardan etkilenecek tüm kesimlerin görüşleri alınarak hayata geçirilmesi. Yanlış kararlar alınmasın. Maliyetlerimiz artıyor, artmaya da devam edecektir. Bunların kalıcı sorun yaratmaması gerekiyor. Ülkemizin kaynakları limitli. Krediye ulaşmamızın en kolay yolu yabancı sermayeyi getirebilmek. Bu iklimi yaratmamız lazım. 

DOLAR 22 TL OLMALI

- Başta enerji zamları olmak üzere ciddi maliyet artışları da var, nasıl yönetiyorsunuz bunu?

Enerji maliyeti rekabet ettiğimiz ülkelere göre yukarıda kalmaya başladı. Avrupa’da da enerji maliyetleri çok yüksek ama orada devlet üreticiyi sübvanse ediyor. Bu önemli bir sorun. Elektrik ve doğalgaza yakın aralıklarla yüksek zamlar yapıldı. Bu zamlar artık hakikaten üreticinin sırtında kalıyor. Hem iç piyasada hem ihracatta bunları müşterilere yansıtamıyoruz.

Ayrıca kurda da şöyle bir sıkıntı var: Bizim maliyetimiz ÜFE o yüzde 157. Şayet Merkez Bankası’nın açıkladığı 2003’te baz alınan reel efektif döviz kurunu baz alırsak üretici fiyatlarıyla bugüne getirirsek aslında doların olması gereken seviye şu anda 22 TL mertebesinde. Bizim kurla da destekleniyor olmamız lazım. Şu anda maalesef desteklenmiyoruz. 

- Enerjide yeni zamlar bekliyor musunuz?

Kesinlikle enerjide fiyat artışları olabilir. Maliyetlerin kur artışından fazla yükseldiği bir dönem yaşıyoruz. İşin gerçeği iç pazara çalışan şirketler için durum daha zor. Umarız ihracat yapanların ihracat artış hızı içerideki daralmaları balans edecek mertebede olur. Kaynak sorununun çözümü zaman alacak. Seçim dönemine gidiyoruz. Maalesef zamlarla karşı karşıya kalacağız. Gelecek 7-8 ay oldukça zor planlayacağımız bir dönem olarak önümüzde duruyor. Ama Türkiye dinamik bir ülke. Bu yıl kış turizmi için de ciddi beklentiler var. Tarımsal üretim bu yıl iyi oldu. Hükümet 2004’ten 2008’e kadar ciddi reformlar yapmıştı. Burada yatırım iklimini iyileştiren adımlar vardı. Kopenhag kriterleri vardı. Bunları tekrar yapmalıyız. Türkiye’nin kendi kaynaklarıyla her yıl minimum 1 milyon kişiye iş yaratma kapasitesi sıfır. Türkiye’de işsizlik en az enflasyon kadar önemli bir sorun. Şu anda çalışma yaşında olup iş bulma ümidini kaybetmiş ciddi bir kitle var. Ne yapıp yapıp bu kitleleri çalışır hale getirecek iş imkânları yaratmalıyız.

YATIRIMCI HUKUKA GÜVENMELİ

- Türkiye’nin yeni bir yatırım iklimine girmesi için acil atması gereken adımlar hangileri?

Tekrar reformlara dönmeliyiz. AB ile ilişkilerimizde 2016’den bu yana bir durgunluk var. Serbest vize için altı tane kriterimiz var. Ev ödevlerimizi yapmamız lazım. İnsan hakları, hukukun üstünlüğü, özgürlükleri kapsayan Kopenhag kriterleri konularında biraz daha agresif ve pozitif adımlar atmamız gerekiyor. Sonuçta yabancı buraya geldiğinde sermayesinin güvende olmasını ister. Onların hukuka güvenerek gelmesini sağlamalıyız. 

- Son dönemde üyelerinizden aldığınız şikâyetler hangi alanlarda yoğunlaşıyor?

Genel sorun finansmana erişim. EYT ile ilgili nasıl bir düzenleme çıkacak bilmiyoruz. Oradan da sanayiciye ilave maliyetler bir yük gelmesini istemiyoruz. Şu anda taslakta ne olduğunu bilmiyoruz ama sanayicilerin arzusu karar alınırken tüm kesimlerin görüşleri ve düşüncelerinin alınmasını sıkıntıların dinlenmesini istiyoruz. Yakında KOSGEB kredileri, Kredi Garanti Fonu vasıtasıyla özellikle KOBİ’lere kredi muslukları açılacak diye biliyoruz. Bu konuda da uyarıyoruz. Firmaların bir nefes alması açısından önemli olacak. Ancak geçmişte verilen kredilerde kötü kullanımlar da olmuş, çok fazla para ekonomiye enjekte edildiğinde bu enflasyon olarak da karşımıza çıkıyor.