Dövizin gerçek kişilere ait mevduatlardaki payı yüzde 63.9 olarak kaldı

Döviz kurundaki aşırı yükselişi “ekonomik hedef” gibi sunan AKP iktidarı, kur - faiz - enflasyon sarmalından çıkamıyor. Bir yandan mevduatlardaki döviz ağırlığı sürerken diğer yandan yabancı yatırımcı hisse senedi ve iç borçlanma kâğıtlarını satınca ülkedeki sıcak para eridi.

Mustafa Çakır

CHP TBMM Grubu’nun güncel raporu, TL’nin değerinin bir süredir stabil olmasına karşın, hem Türkiye’den çıkan yabancı yatırımcıların dönmediklerini hem mevduatlardaki döviz ağırlığının sürdüğünü gösterdi. 

Rapora göre, yabancı portföy yatırımcıları, kur ve fiyat hareketlerinden arındırıldığında 1 Ocak-11 Şubat arasında net olarak 559 milyon dolarlık hisse senedi ve iç borçlanma kağıdı sattı. Yabancı bankalar swap alacaklarını aynı dönemde 2.4 milyar dolar azaltarak 1.1 milyar dolara indirdi. Yabancıların hisse senedi, iç borçlanma kâğıdı, banka mevduatı ve swaplardan oluşan sıcak para stoku 31 Aralık-11 Şubat arasında arındırılmamış olarak, 1.3 milyar dolar azalarak 53.5 milyar dolara geriledi. Şu vurgu ise dikkat çekti: Döviz kurunun, kamu bankaları eliyle sabit bir noktada tutulmasının aslında yabancı yatırımcıların iştahını kabartması gerekiyor. Zira döviz kuru sabit kaldığı sürede, eğer TL’ye yatırım yapıp yıllık en az yüzde 14 faiz kazanan bir yatırımcı, dönem sonunda dolar bazında da yüzde 14 faiz kazanacaktır.”

KAMUYA YÜK MARTTA

Yine, döviz mevduatının toplam mevduata oranını ifade eden “dolarizasyon oranı”nın toplamda yüzde 59.9 olduğuna işaret edilen raporda, bunun “gerçek” kişilere ait mevduatlarda ise yüzde 63.9 olduğu belirtildi. Bu kesimin mevduatı 31 Ocak-7 Şubat arasında 549 milyon dolar artarak 158.8 milyar dolar oldu. Mevduatın yüzde 6.7’sinin kur korumalı mevduat olarak garanti altına alındığına işaret edilen raporda şöyle denildi:  

“Bu garantinin kamuya yükü mart ayı sonu itibarıyla hissedilmeye başlanacak. Şirketlerin vergi istisnası nedeniyle yoğun ilgi gösterdiği uygulamanın asıl büyük etkisi ise ağustos sonunda ortaya çıkacak.”

Rapora göre ayrıca, Türkiye’nin uluslararası yatırım açığı geçen yıl 155 milyar dolara yakın azalarak 230.2 milyar dolar oldu.  Ancak bu azalma, Türkiye’nin dışarıya olan borçlarını ödemesinden değil, Türkiye’ye doğrudan yatırım yapan yabancı sermayeli şirketlerin piyasa değerindeki “büyük çöküşten” kaynaklandı. 2020 yılı sonunda 230.5 milyar dolar olan bu şirketlerin piyasa değeri 2021 yılında 108 milyar dolara geriledi.

İCRADAKİ DOSYA SAYISI 23 MİLYON

Ulusal Yargı Ağı (UYAP) üzerinden alınan verilere göre 1 Ocak-18 Şubat günleri arasında icra ve iflas dairelerine toplam 1 milyon 527 bin yeni dosya geldi. 877 bin dosya ise sonuçlandırıldı. Yeni gelen dosya sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 33.4 arttı. İcra dairelerinde derdest bulunan dosya sayısı bu dönemde 911 bin adet artarak 18 Şubat itibarıyla 23 milyon 220 bine çıktı.