Diyarbakır’a çıkarma yapan TÜSİAD ve TÜRKONFED üyeleri daha fazla demokrasi çağrısı yaptı
İş dünyası enflasyonla mücadele için kamuya seslendi: Çalışan fedakârlık yapıyor, iş dünyası fedakârlık yapıyor. Aynı fedakârlığı kamudan da görmek istiyor toplum.
Şehriban KıraçDiyarbakır’da bir araya gelen iş dünyası hukuk ve demokrasi olmadan ekonomik kalkınmanın olmayacağını vurguladı.
Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), 20. Yıl Zirvesi’ni “Küresel Riskler ve Yerel Çözümler” ana temasıyla Diyarbakır’da düzenledi. Zirvenin açılışında konukları Kürtçe rojbaş (günaydın) diyerek selamlayan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, önemli toplumsal ve ekonomik sorunları aşabilmek için, demokratik süreçlerin işlerliğinin korunması gerektiğine işaret ederek “Ülkemizin dünyadaki siyasi ve ekonomik gücünü, demokrasisinin gücü ve hukuk devletinin sağlamlığı belirleyecek” dedi.
‘BEBEKLER ÖLMESİN’
Son dönemde görevden alınan seçilmiş yerel yöneticilerin yerine atanmışların getirilmesini ve ifade özgürlüğünün uygulanmasındaki sorunları toplumsal istikrar ve refah hedefiyle bağdaştırmadıklarını anlatan Turan, şöyle devam etti: “Enflasyonla mücadelenin gerektirdiği fedakârlıklar deyince, kamuda tasarruf, verimlilik ve kayıt dışı ile mücadelede konusunda daha güçlü adımlara ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Nasıl ki toplumun her kesimi bu yükü sırtlanıyor, kamunun da önemli ölçüde tasarrufa gitmesi çok mühim. Çalışanlar fedakârlık yapıyor, iş dünyası da fedakârlık yapıyor ama aynı fedakârlığı kamudan da görmek istiyor toplum.”
TÜRKONFED Başkanı Süleyman Sönmez de daha öngörülebilir bir yönetim anlayışına ihtiyaç olduğunu vurgulayarak “Piyasa ekonomisinin temelinde sağlam bir hukuk düzeni ve iyi işleyen bir adalet mekanizması yatar. Adaletin ve hukukun olmadığı bir ortamda, ekonomide kalıcı bir iyileşme ve kalkınma mümkün değil. Türkiye için kalkınmanın yolu da demokrasiye olan güvenin pekiştirilmesinden geçer” diye konuştu. Sönmez ayrıca, “Narin bebekler öldürülmesin, yoksul çocuklar yangında can vermesin, kadın cinayetleri son bulsun, gençler kendi geleceklerini yaban ellerde aramasın, çetelerin kökü kazınsın, seçimle işbaşına gelen yerel yöneticiler kesinleşmiş yargı kararı olmadan görevlerinden alınamasın diye elimizden geleni yapacağız” ifadelerini kullandı.
Anadolu Grubu Yönetim Kurulu başkanı ve eski TÜSİAD YİK Başkanı Tuncay Özilhan ise yapısal reformlar olmadan enflasyonla kalıcı mücadelenin eksik kalacağına işaret etti ve şu yorumu yaptı: “Yapısal ayak eksik kalınca enflasyonla mücadele de kalıcı mücadele sağlayamadık. Para politikasının mutlaka maliye politikasıyla desteklenmesi gerekiyor.” Özilhan, 2025 bütçesinde kamu harcamalarının arttığını da anımsatarak şöyle devam etti:
‘REFORMA İHTİYAÇ VAR’
“Enflasyonla mücadelede beklediğimiz katkıyı göremiyoruz. Çok ciddi bir kamu harcama reformuna ihtiyaç var. 2007-2019 döneminde kamu personeli 871 bin kişi artmış. Buna karşılık 2020’den sonraki dört yıl içinde 2.3 milyon kişi artmış. Kamu istihdamındaki artış hizmet kalitesine yansımalı, toplum bunu hissetmeli. Kamu istihdamı sosyal politika değildir. Kamu hizmetlerini gereklilik açısından gözden geçirmeliyiz. Kaynaklarımızı daha etkin ve verimli kullanmalıyız.”
KARA: 2025’TE TAM RAHATLAMA OLMAZ
Prof. Dr. Hakan Kara, ekonomide 2025’te de tam bir rahatlama olmayacağına dikkat çekerek şu değerlendirmeleri yaptı:
“Bu zor süreçten çıkabilmek için sağlam istikrarlı ve öngörülebilir bir ekonomi politikası oluşturmak gerekiyor. Gelecek dönemde dünya ekonomisi hızlı büyümeyecek. Türkiye için kötü haber Avrupa’da talep aratmayacak. Faizde yüksek dönem devam edecek. Enflasyon arzu ettiğimiz hızda düşmüyor. Beni tedirgin eden grafik ise sanayi üç yıldır büyümüyor, tüketim artıyor. Bu devam ettikçe enflasyon düşmez. Kendi kendimize bir hata yapmazsak döviz kurunda bir şok olmaz. 2025’te ekonomide tam bir rahatlama olmayacak. Benim korkum büyümeden yana değil, enflasyon tam olarak düşmeyecek.”