Büro-İş Sendikası Genel Başkanı Alay Hamzaçebi: ‘Bu IMF’siz IMF programıdır’

İktidarın ekonomide bozulan dengeleri toparlayabilmek için attığı adımlar tartışılıyor. Kemer sıkma politikaları izleniyor. Bu politikalar “IMF’siz IMF proramı” olarak yorumlanıyor. Son dönemdeki örneklerden bazıları şöyle:  

Başta öğretmenler olmak üzere kamuda atama bekleyen çok sayıda yurttaş bulunuyor. Buna karşın Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise sağlık hariç kamuya emekli olanların dışında yeni personel alınmayacağını açıkladı. Oysa eğitimde atama bekleyen binlerce öğretmen var. Öğretmen açığını kapatabilmek için atama yerine düşük maaşlı “ücretli öğretmenlik” sistemi uygulanıyor. Kamuda yıllardır uygulanmakta olan “nakdi giyim yardımı” da kesildi. Bunun yerine sadece “ayni giyim yardımı” yapılabileceği duyuruldu. Ücret, maaş ve aylıkları yetmediği için özellikle dar gelirlilerin kullandıkları kredi kartı nakit avans ile KMH hesaplarında ise faizler yüzde 5’e çıkarıldı. Nakit avans ya da KMH hesabından kredi çeken yurttaş artık daha fazla faiz ödeyecek. Diğer yandan yurttaşın sırtındaki vergilerin payı da oldukça yüksek. Bu yılın iki ayında toplam 923.4 milyar lira vergi toplandı. Bunun 172.9 milyar lirasını dahilde alınan KDV, 186.5 milyar lirasını da ÖTV oluşturdu. Gelir vergisinden de 172.3 milyar lira gelir sağlandı. Bu yılın iki ayında toplanan vergilerin dağılımında ÖTV’nin payı yüzde 20.2, dahilde alınan KDV’nin payı yüzde 18.7, gelir vergisinin payı da yine yüzde 18.7. Yani vergi yükü yurttaşın sırtında. 

'İMF BİLE DOKUNMAMIŞTI'

Büro-İş Sendikası Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, Türkiye’nin 2005 yılına kadar IMF ile yapmış olduğu stand-by anlaşmalarında bile memurun giyim yardımına dokunulmadığını söyledi. İktidarın seçim nedeniyle Türkiye genelinde milyarlarca lira harcayıp araç, bina, billboard giydirirken memurun sembolik giyim yardımına göz dikilmesindeki çelişkiye işaret eden Hamzaçebi, “Adı konulmamış bir IMF programı uygulanıyor. 2024 yılı için bir takım elbise yardım bedeli 447.99 TL olarak belirlenmiş. Giyim yardımları o kadar düşük ki bir kemer bile almıyor. Başarısız ve liyakatsiz kadrolar ile yürütülen ‘talan ekonomisinin’ bedelinin kamu çalışanlarına ödetilmesini kabul etmiyoruz” dedi.

Hamzaçebi, bu ayın vergi ayı olduğunu, devlete vergi toplayan vergi dairelerinde ise personel eksikliğinin had safhada bulunduğuna dikkat çekti. “Devlete para lazım ama vergi toplayacak memur az. Keza adliye, nüfus, SGK gibi yoğun kamusal hizmet birimlerinde de memur açığı çok fazla” diyen Hamzaçebi, şöyle devam etti:

“Nereden bakarsanız bakın hep bir tutarsızlık var. Bakan tasarruf yapacaksa, 3 - 5 yerden yüzbinlerce lira maaş alan yandaşlardan, geçiş garantili köprü, otoyol, tünellerden, hasta garantili hastanelerden yapsın. Kamu kaynakları ile şatafata son verilsin. Yüksek fiyatla kamuya bina kiralanmasından vazgeçilsin.”