Borsa için tepki durulmuyor, işlemlerin iptal edilmesi talep ediliyor
Depremin ardından üç gün işlemlerin devam ettiği Borsa İstanbul’da 400 bine yakın yatırımcının zarar gördüğü belirtildi. Yapılan, “finansal yağma” olarak yorumlandı.
Ali Can PolatTürkiye’de geçen hafta yüzyılın en büyük depreminin ardından üç gün boyunca Borsa İstanbul’u (BİST 100) kapatmayan yönetime tepkiler sürüyor. “Finansal yağma” olarak tanımlanan süreçteki tüm işlemlerin iptal edilmesi talebi bir kez daha seslendirildi.
Hükümetin uzun bir zamandır yatırımcıyı çekmek için cesaretlendirdiği Borsa İstanbul’da depremin ilk günü olan 6 Şubat’tan itibaren üç gün boyunca hiçbir şey olmamış gibi işlemler devam etti. Borsada düşüş hızlanırken defalarca devre kesici çalıştı. Bu süreçte Borsa İstanbul yüzde 16’dan fazla değer kaybederken kayıp üçüncü işlem gününde hızlanınca sabah 11.00 sularında geçici olarak işlemler kapatıldı. 14 Şubat’a kadar kapatılan borsada üç günlük işlem yerine sadece üçüncü günkü işlemler iptal edildi.
GÜVEN SARSILDI
Borsa Uzmanları Derneği, yaptığı açıklamada borsanın kapatılmamasının ciddi sorunlara yol açtığını söyleyerek “Teknik olarak zorluklar barındırsa da 6 Şubat’ta borsa kapatılmalıydı. O günden başlayarak gerçekleşen işlemlerin geriye doğru dönük iptali yerinde olabilecektir. BIST bünyesinde bulunan piyasaların kapalılık süreleri en az 5 iş günü daha uzatılmalıdır” dedi.
Tüketici Birliği Federasyonu da borsada yaşananları “finansal yağma” olarak nitelendirdi. Federasyon Başkanı Mehmet Bülent Deniz, deprem bölgesinde can derdine düşen yaklaşık 400 bin yatırımcının büyük zarara uğratıldığını söyledi. Deniz, “Kapanma kararı alındığında atı alan Üsküdar’ı geçmişti. Bu finansal yağma nedeniyle yatırımcılar arasındaki eşitlik ilkesi, adalet duygusu ve sermaye piyasalarına olan yurttaş güveni onarılamayacak şekilde hasar görecektir” dedi. Deniz, işlemlerin 3 Şubat günkü haline geri dönmesini ve kâr payı dağıtacak şirketlerin dağıtım tarihlerini öne çekmeleri gerektiğini söyledi.
DAVET EDENLER SAHİP ÇIKSIN
Prof. Dr. Cem Başlevent de borsanın kapatılması konusunda geç kalındığını belirtti. İşlemlerin silinmesi için de geç kalındığını birçok yatırımcının paralarını hesaplarına almış olabileceğini söyleyen Başlevent, “Bu yatırımcılara gidip paraları geri verin diyemezsiniz. Çarşamba günü karar alındığı anda salı günkü işlemler de silinebilirdi. Zaten pazartesi olayın şokuyla çok büyük zararlar olmamıştı ama o karar da alınmadı maalesef” dedi.
Yaşananları 1999 yılı ile kıyaslayan Başlevent, “O zaman deprem gece olduğunda sabah oradaki bürokratlar insiyatif alıp işlemleri hiç başlatmadılar. Ama şimdi o insiyatifi alacak bürokrat kalmadı. Bireysel yatırımcılardan çok algoritmik işlem yapan robotlar için her şey normal bir gün gibiydi ve onlar satışlarla para kazanıyordu 2 gün boyunca. Kimse müdahale edemedi” diye konuştu.
Borsanın açıldığı gün de satışların devam edebileceğini söyleyen Başlevent şöyle konuştu:
“Bölgedeki 400 bin yatırımcı nakit ihtiyacı için satabilir. Aracı şirketler kredili alım yaptırdıkları yatırımcıların portföylerini satacaktır. Bu da düşüşü hızlandıracak. Bir zamanlar yurttaşları borsaya davet eden yöneticiler şimdi o yurttaşlara sahip çıkmalı.”
KATAR ORTAKLI BİST’TE YÖNETİM KRİZİ
Borsa İstanbul’un (BİST) yönetiminin başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın tez hocası Prof. Erişah Arıcan bulunuyor. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın 2019 yılında ortaklıktan ayrıldığı Borsa İstanbul’un yüzde 10’u şu anda Katar’a ait. Varlık Fonu’nda olan borsanın yönetim kurulu üyeleri arasında Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un yanı sıra Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı ve Katar Yatırım Otoritesi liderlerinden Ahmed Ali Al-Hammadi de bulunuyor.
Borsanın deprem olduğu gün kapatılmamasının nedeni olarak kulislerde yönetimin karar alamaması gösteriliyor. İddialara göre iktidar içinden bazı yetkkililer borsanın kapatılması gerektiğini söyledi ancak kamu aracı kurumları bu duruma karşı çıktı. Sermaye Piyasası Kurumu, kendilerine emir gelmeden hareket edilemeyeceğini belirtince oklar Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’ye döndü. Nebati’nin ise konuyu cumhurbaşkanına aktarma konusunda çekimser kaldığı belirtiliyor.