Birleşik Kamu-İş'ten 'asgari ücret' çağrısı: Temel olmaktan çıkarılsın

Tespit komisyonunun yarın ilk adımı atacağı asgari ücret toplantıları öncesi Birleşik Kamu İş Genel Sekreteri Özgür Aras, iktidara çağrıda bulundu. Asgari ücretin "temel ücret" olmaktan çıkarılması gerektiğini belirten Aras, "Kamu işçisinin en düşük ücretinin brüt 25 bin liraya çıkacağı temmuz ayında asgari ücretin de en az bu tutar kadar belirlenmeli" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Asgari Ücret Tespit Komisyonu yarın toplanacak. Milyonlarca çalışanın beklediği toplantı öncesi Birleşik Kamu İş Genel Sekreteri Özgür Aras, asgari ücretle ilgili açıklama yaptı. Özgür Aras, asgari ücretin en az brüt 25 bin Türk Lirası olması gerektiğini söyledi.

Aras, “İşçi ücretiyle memur maaşları arasında büyük bir uçurum da oluşmaktadır. Asgari ücret ise Dolar ve Euro’daki dalgalanma göz önüne alındığında erimiş durumdadır. Birleşik Kamu İş Konfederasyonu yaptığı son araştırmada açlık sınırının 12 bin liraya dayandığı bir ortamda asgari ücret brüt 25 bin olmak zorundadır” ifadelerini kullandı.

Özgür Aras, “Asgari değil gerçekler kadar yaşam istiyoruz!” başlıklı bir açıklama yaptı. Açıklama şu şekilde:

“AKP iktidarına ve patronlara sesleniyoruz!

Ülkemizde ekonomik kriz derinleşmekte milyonlarca emekçi enflasyon altında ezilmektedir. Ülkedeki tüm çalışanlar yapılan zamların altında inim inim inlerken AKP iktidarı sadece krizi izlemekle yetinmektir

Son iki yıldır, emeğiyle geçinenler, resmi rakamlara yansımayan yüksek enflasyon karşısında yoksullaştırılmıştır. İktidarın seçimden sonra en yetkili ağızlarından “akıl dışı” olduğunu kabul ettiği politikaların hâkim olduğu Eylül 202’den bu yana Türk Lirası değerinin yüzde 75’ini kaybetmiştir.

İktidar, hem 2022 yılı başında hem de 2023 yılı başında, yandaş sendikanın altına imza attığı zam oranlarını, tek taraflı olarak artırmak zorunda kalmıştır. İmzalandığında yandaş sendikaların “zafer” diye kamuoyuna yutturmaya çalıştığı toplu sözleşmelerin ücret zamlarıyla ilgili maddeleri fiilen uygulanmamış ve kamu çalışanlarına yapılacak zamları iktidarın belirlediği sisteme fiili olarak geri dönülmüştür.

İktidar yarattığı ekonomik yıkımın bir sonucu olan sözleşmeden daha fazla zam yapma zorunluluğunu, ne yazık ki kamu çalışanlarının sendikalarıyla müzakere edip daha gerçekçi zam oranları belirlemek yerine, tek taraflı dayatmayla yerine getirmiştir.

“ASGARİ ÜCRET 25 BİN TL İLE İNSANİ ŞARTLARA YÜKSELTİLMELİDİR”

Ülkemizde milyonları etkilen en büyük ücret pazarlığı önümüzdeki günlerde yapılacaktır. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısını kabul etmiyoruz. Asgari ücreti hükümet ve patronların çoğunlukta olduğu komisyon belirleyemez. AKP iktidarı, bu kararı tek başına değil çalışanları temsil eden tüm sendikalar ve emekli örgütleriyle birlikte almaya davet ediyoruz.

Ücretin asgarisinin pazarlığının yapılmasından vazgeçilmelidir. Asgari ücret brüt en az 25 bin TL ile insani şartlara yükseltilmelidir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim döneminde en düşük memur maaşının 22 bin liraya çıkarılacağını vaat etmiştir. Bu vaadin altında seçimden önce kamuda çalışan işçiler adına işçi sendikaları ile imzalanan toplu sözleşme ve ücret zamları yatmaktadır. Yapılan sözleşme memurlar aleyhine olumsuzluk yaratmıştır.

İşçi sendikaları ile imzalanan protokolde en düşük işçi ücreti brüt 15 bin liraya çıkarılmış ve üzerine yılın ilk yarısı için yüzde 45 oranında zam yapılmıştır. Bu yolla en düşük işçi ücreti brüt 21 bin 750 liraya çıkmıştır. Bu tutara temmuz ayı başında yüzde 15 oranında zam yapılacak ve en düşük işçi ücreti brüt olarak 25 bin liraya çıkarılacaktır. Bu çıplak ücrettir ve bu tutara ikramiyeler, sosyal yardımlar dahil edilmemiştir.

Kamuda çalışan işçi ve memurlar arasında büyük bir ücret-maaş adaletsizliği doğmuştur. Bu günkü fiyat düzeyi, geçinme, barınma ve beslenme koşulları dikkate alındığında kamu işçileri için ödenen bu en düşük aylık yüksek değildir. Aksine 10 bin 440 lira düzeyindeki en düşük memur maaşı sefalet ücreti seviyesindedir. Açlık sınırını bile karşılayamamaktadır.

Verilen söze bıkılırsa iktidarın Temmuz ayında yandaş sendika ile imzaladığı toplu sözleşmede öngörülen yüzde 6 artı enflasyon farkı yerine yine kendisinin belirleyeceği oranda kamu çalışanlarının maaşlarına ve emeklilerin aylıklarına zam yapmaya hazırlanmaktadır.

“ENFLASYON DÜŞÜK GÖSTERİLMEKTEDİR”

TÜİK’in çok büyük bir bölümünü gizleyerek açıkladığı enflasyon göstergelerini baz alarak belirlemektedir. TÜİK’in açıkladığı rakamlar gerçek piyasa fiyatlarının çok altındadır. TÜİK ve hükümet rakamlarla oynayarak enflasyonu düşük göstermektedir.

Birleşik Kamu-İş Ar-Ge Birimi Kamu-Ar’ın yaptığı araştırmada dört kişilik ailenin Mayıs ayı açlık sınırı 11 bin 810 liraya, yoksulluk sınırı ise 31 bin 152 liraya yükseldi.

Halkın Enflasyonu ise, Mayısta yüzde 2,3 oranında arttı. Yılın ilk beş aylık dönemindeki artış ise yüzde 30,9 buldu. Yapılan hesaplamalara göre gıda fiyatlarında geçen yılın aynı ayına göre artış ise yüzde 87,8 olarak gerçekleşti.

Son günlerde döviz kurlarında yaşanan atak Türkiye’nin yeni bir zam tusunamisine tutulacağını açıkça göstermektedir. Şimdiden başta ekmek olmak üzere temel ürünlerin fiyatlarına oldukça lüksek oranlarda zamlar yapılmaktadır.

“ÜCRET ARTIŞLARI YIL BİTMEDEN ERİYECEK”

Bütün bunlar yapılacak ücret artışlarını her şekilde yıl bitmeden eriteceğini göstermektedir.

Kamu çalışanlarının temsilcisi olan sendikalarla ayrımsız olarak bir masa etrafında bir araya gelinerek belirlenmesi gerekmektedir. Kamu çalışanları ulufe değil emeklerinin karşılığını istemektedir. Ayrıca en düşük memur maaşının en düşük kamu işçisinin ücretinin düzeyine çıkarılması esas alınacaksa, işçilere ödenen ikramiye ve diğer sosyal yardımların da dikkate alınması gerekmektedir. Dolayısıyla en düşük emekli aylığının yoksulluk sınırı olan 31 bin lira düzeyinin üzerine çıkarılması gerekmektedir.

Haziran ayında ücretler açısında önemli gelişme asgari ücret komisyonun toplanmasıyla yaşanacaktır. Asgari ücrette farklı zam oranları üzerinde durulmakta en yaygın rakam 11 bin 500TL’dir. Ancak ülkemizde mutfaklar yangın yeri ekonomik tablo felakettir.

İşçilerin yüzde 80’ine yakını asgari ücretle istihdam edilmektedir. 8 bin 500 lira seviyesindeki net asgari ücretin savunulacak bir tarafı kalmamıştır. Asgari ücret Türkiye’de temel ücret olmaktan çıkarılmalıdır.

Asgari ücret, sermayeden yana, onun sorunlarını giderme amacıyla değil, insanca bir yaşamı hak eden emekçilerin gereksinimlerine göre saptanmalıdır. Kamu işçisinin en düşük ücretinin brüt 25 bin liraya çıkacağı temmuz ayında asgari ücretin de en az bu tutar kadar belirlenmesi gerekmektedir.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak iktidarı emek düşmanı ve sermaye destekli politikalardan vazgeçmeye, emekçilerin temel ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için asgari ücretin derhal insani yaşamın üzerine çıkarılmasını istiyoruz.”