AKP döneminde kamunun maden sektöründeki payı yüzde 80’den yüzde 8’e düştü

Türkiye Taş Kömürü Kurumu yıllardır zarar ettiği gerekçesi ile sahip olduğu madenleri özel sektöre işlettiriyor. Uzmanlara göre bu gizli özelleştirme ile yatırım yapılmadan işletilen madenler kazaya davetiye çıkartıyor.

Ali Can Polat

Bartın’ın ilçesi Amasra’da meydana gelen ve 41 emekçinin ölümüne neden olan maden faciasının ardında bir kez daha gizli özelleştirme hırsı tartışılıyor.

Türkiye’de kamu birçok alanda olduğu gibi madencilikte de özel şirketlerin önünü açarak sahadan çekiliyor. Maden sektöründe yüzde 80 olan kamu payı AKP iktidarı ile birlikte yüzde 8’e kadar geriledi. Türkiye Taş Kömürü Kurumu’nda (TTK) 40 binlerde olan işçi sayısı ise 6 binlere kadar geriledi. Sık sık yaşanan maden kazalarının en büyük nedeni de ise gizli ve açık yürütülen özelleştirmeyle birlikte gelen kâr hırsı ve fazla iş yükü oldu. Uzmanlara göre bu sahaların özelleştirilmesinin önünü açmak için bilerek yatırım yapılmıyor ve işçi sayısı azaltılıyor.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Dev Maden-Sen Başkanı Tayfun Görgün, adım adım gelen özelleştirme nedeniyle, “Nasıl olsa satacağız yatırım yapmayalım” mantığında hareket edildiğini söyledi. Sayıştay raporlarına da atıf yapan Görgün, “Sayıştay işçi sayısının iş güvenliğini tehlikeye atacak kadar düştüğünü söylemesine rağmen işçi alımı yapılmadı. Kurumun zarar etmesi durdurulmadı ve yatırım yapılmadı madenlere. Özelleştirme eğilimi olunca kamu yatırım yapmaktan kaçınıyor” dedi. 

LİYAKATSİZLİK HAD SAFHADA

Görgün, bir yandan da enerji kriziyle birlikte son dönemde dünyada artan kömür ihtiyacı ile üretimin hızlandırıldığını da belirterek, “Bir yandan yatırım yapılmayıp bir yandan da daha çok üretim hırsı olunca facia göz göre göre geldi. Madendeki son gaz ölçümü 167 olarak yapılmış. Patlama noktası 250’dir ya sensör bozuktu uyarmadı ya da uyarıya rağmen üretim sürdürüldü” diye konuştu. 

Türkiye Mimar Mühendis Odaları Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel ise, “TTK zarar ettirilerek diğer kurumlarda olduğu gibi ‘kamunun sırtına yük’ algısı oluşturulmaya çalışılıyordu” dedi. TTK’de gizli özelleştirme yapıldığını söyleyen Yüksel, “TTK sürekli zarar edip duruyor. Var olan üretimlerinin çoğunu ‘Gizli özelleştirme’ dediğimiz rödovans yöntemiyle yapıyorlar. Üretim TTK’nin gibi duruyor ama başka şirket üretiyor. Buna liyakatsizlik de eklendi. Özellikle yerel yönetimler maden müdürlüklerinde ve başmühendis kadrolarında hâkimdi, liyakatsizlik had safhada” dedi.